40)Karanlığa Karışıp Gitsin

465 35 2
                                    


"Sen sevdanın özü, sen düşlerin gözü
Sen yarının sözü ah canım benim
Sol yanım benim sen yarının sözü
Ah canım benim
Sol yanım benim
Diren ey karam diren
Diren! İc yaram diren
Diren! Sevdaya güven
Ah canım benim
Sol yanım benim
Diren sevdaya güven ah canım benim
Sol yanım benim.
Sen umudun yolu, sen kavganın seli
Sen yarının dili ah canım benim
Sol yanım benim
Sen yarının dili ah canım benim
Sol yanım benim
Diren ey karam diren! Diren! İc yaram diren!
Sevdam hep dün ki gibi
Hic yaşanmamış günlerim gibi
Yar yarınsın yar canımsın yar
Sızımsın yar! Yar sol yanım yanar

Yar sol yanım yanar."

Sesi o kadar güzeldi ki pencereden düşecektim nerdeyse. Bitirdi ve ellerini açarak bana baktı ve gülümsedi şuan o kadar tatlıydı ki mıncırabilirdim onu. Ama tabiikide umursamaz davranıcaktım.
Sokak lambasının ışığı yüzüne vuruyodu kar yavaş yavaş üzerine yağarken elindeki gitarı Uygara verdi

"Bişey söylemiycek misin? Napiyim? İstersen Michael Jackson dansı bile yaparım"

dedi ve oha! Geri geri yürüdü kafasında ki hayali şapkayı çevirdi sonra durdu ve elini üçgen şekline getirip 'o' bölgeye koydu ve bi hareket yaparak 'wooow' dedi kahkaham sokakta yankılanırken ona şaşkınlıkla bakıyoduk. Nasıl yaptı lan onu!

"Ne güzel gülüyon gız"

dedi Barış melül melül bakarak, hemen kendimi toparladım

"Eee?"

dedi alt dudağını dişleyerek Allahım şuan öylesine şirindi ki....ama olmaz!

"Bekle"

dediğimde hızla kafa salladı içeri girip kovaya yarısına kadar su doldurdum pencereye doğru ilerlerken İpek kocaman olmuş gözlerle bakıyodu omuz silktim Barış kollarını açmış sırıtarak bakarken bende yapmacıkca güldüm beklemediği anda kovadaki suyu ona döktüğümde donup kaldı Uygar kahkaha atarken İpekte gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyodu. Barışın elleri yanına düştü gülümsemesi kayboldu ıslanan saçlarını güzel bi hareketle iki yana salladı sonra yüzünü sıvazladı göz devirdikten sonra tek elini sırılsıklam olan montunun cebine attı diğer eliyle gitarı aldı ve bana son kez ifadesizce baktıktan sonra sessizce gitti

"Off"

dedim ve pencereyi kapattım

"Ya yazık ama"

dedi İpek omuz silktim

"Banane!"

dedim ama içim acıyodu yani. O hareketleri yaparken çok şebelek görünüyodu böyle pencereden aşağı atlayıp yanaklarını sıkasım vardı pufff....

BARIŞ

Bu nasıl bişey? Daha bi dakika öncesine kadar üşürken şimdi yanıyodum ana titriyodum da....saolsun Yağmur bi güzel ıslatmıştı beni. Ama o yağan yağmur değil hani papatyam olan. Kapının önünde durdum ve iki kez kapıya vurdum. Kendimi ateş adam gibi hissediyodum. İt gibi titreyen bi ateş adam. Fatma ve Duygu kapıyı açtılar. Arızalı çamaşır makinası gibi titreyerek içeri girdim

"Yağmur mu yağıyo?"

dedi Duygu Fatma şaşkınlıkla bakıyodu

"Yaaa sorma. Bi tek benim üstme yağdı yağmur. Hemde kovadan boşalırcasına"

dedim ve odaya gidip hemen üzerimi çıkarttım kısa bi duş aldıktan sonra üzerimi giyindim halsizlik daha fazla artarken ellerim çok soğuktu ama vücudum sıcaktı ve ben üşüyodum evet şimdide üşümeye başlamıştım. Yatağa girip yorgana dört elle sarıldım Fatma odama girdi hızla yanıma gelip elini alnıma koydu

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin