Yeni ficim Trespass'a da bir göz atın yav allah rızası için.
Dae Bak dolabın önüne geçti. Eline ilk gelen dar kotunu aldı ve bacaklarına geçirdikten sonra uzaylı desenli tişörtünü giydi.
Aynanın önüne geçip yamukça kestiği saçlarına baktı. Düzeltmenin vakti geldi diye düşünüp aynalı dolabın önüne gazete kağıtları serdikten sonra saç makasını eline aldı.
Omzuna gelen saçlarını düzgün bir şekilde taradıktan sonra hiç düşünmeden ense hizasında kesti. Artık düz ve daha güzel görünüyorlardı.
Taehyung'un kahkül sevdiği aklına geldikten sonra uzayıp gözüne girmeye başlayan kahküllerinin de ucundan kesti.
Fön makinesiyle saçlarını düzledikten sonra hafif bir eyeliner çekti ve hazır olduğunu düşündü.
Sırt çantasını da aldıktan sonra yola çıktı. Hava azıcık soğuktu ve hırkasını almayı unutmamıştı.
Taksiye binip yurdun önüne geldiğinde heyecanlandığını hissetti. Binanın önünde öylece bekledi. Onu buraya çağıran Taehyung'du değil mi, delirmemişti.
Birkaç kez derin nefes alıp otomatik kapının önünde durdu. Kapı açıldığında önüne Taehyung'un çıkmasını beklemiyordu.
"Hey" dedi Taehyung "Merhaba"
Kız başıyla selamladığında Tae devam etti "Saçların çok güzel olmuş. Birdaha uzatma bence"
Kız başıyla onayladığında Taehyung kızın koluna girdi ve asansöre doğru yürümeye başladılar. Genç kız konuşmuyordu, adeta dilini yutmuş gibiydi.
Genç oğlan çıkmaları gereken katı tuşladı "Dae Bak iyi misin?"
"Iyiyim" dedi kız. Sesi fısıltıdan farksızdı "Hiç olmadığım kadar iyiyim. Sen Taehyung'sun ve ben...inanamıyorum sadece"
"Anlıyorum yakışıklılığımın etkisi olmalı" egosu tavan yapmıştı genç oğlanın.
Asansör durduğunda Taehyung kıza yol verdi ve daha sonra ona yol gösterdi. Büyük bir kapının önünde durduklarında genç oğlan konuştu "Burası odalarımızın olduğu yer" dedi ve kapıya tıkladı.
Kapı açıldığında mutfak önlüğü ile Jin duruyordu. Kız gülümsedi, aşırı tatlı gözüküyordu.
Jin onları içeri davet ettiğinde ayakkabılarını çıkarıp girdiler. Taehyung kızın utandığını fark edip koluna girdi ama bunun kızın üzerinde daha kötü etkiler yaratacağını bilmiyordu.
Genç kız Taehyung'un adamlarına ayak uydurarak ilerledi. Salona ulaştılarında altı üye de ordaydı. Hepsi başlarıyla selam verdikten sonra Nam Joon konuştu "Otursanıza"
"Oturalım" dedi Taehyung. Daha sonra elini aşağı indirip kızın elini tuttu ve boşta kalan ikili koltuğa oturdular.
"Bahsettiğin kız bu mu?" Dedi en küçükleri. Taehyung başıyla onayladığında Jungkook devam etti "Hoşlandığın kız yani?"
Tae omuz silkti "Evet öyle"
Dae Bak şaşırdı. Attığı son mesajı aklına getirdi. Tam olarak şöyleydi:
Taehyung olduğuma göre izin veriyorum
Öyle düşünebilirsin
Gerçek olabileceğine ihtimal bile vermeyip sadece görüldü yapmıştı. Şu an nefes bile alamıyor olabilirdi.
"Sanırım mesajımda bunu sana söylemiştim" dedi Taehyung ve başını yere eğen kızın yüzünü görmek için o da başını eğdi "Değil mi Dae Bak?"
Dae Bak nefes almakta zorlanmaya başladı. Hızlı nefes alıp verişleri dışardan duyuluyordu. Genç kız tuttuğu eli tüm gücüyle sıktığında Taehyung inledi. Sonra telaşlanarak yere diz çöktü. Iki elini de tutuyordu. Kızın tüm gücüyle elini sıkıp tırnaklarını geçirmesi umrumda değildi.
"Dae Bak bana bak!" Dedi Taehyung kızın dikkatini çekmeye çalışarak.
Üyeler merakla kızın başına toplandığında kızın nefes alması daha güç hale geldi.
"Nesi var?" Dedi grubun en büyüğü.
Taehyung büyüğünü cevapladı "O hasta" dedi "Şizofren"
Kız yüksek sesle ağlamaya başladığında Taehyung kızın yüzünü göğsüne bastırdı. Tişörtü islansa da kızı daha sıkı tutmaya devam etti.
Dae Bak Taehyung'u yitmeye çalıştıkça Taehyung daha sıkı tutuyordu "Iyi olacaksın" dedi "Ben yanındayım"
Onu sakinleştirmeye çalışıyordu ama başarılı olamıyordu. Kız Taehyung'un etrafına doladığı kollarını sıktı. Nefes alamama sırası Taehyung'a geçmiş oldu.
Dae Bak istemsizce tırnaklarını Taehyung'un sırtına batırdığında Taehyung acı içinde inledi.
Üyeler onları ayırmaya çalıştığında Taehyung bağırdı "Ona söz verdim!" dedi tüm gücüyle "Onu bırakmayacağıma söz verdim. İhtiyacı olduğunda bana tutunabileceğine söz verdim!"
"Sana zarar veriyor!" Diyen Hoseok'tu. Bir yandan onları ayırmaya çalışmaya devam ediyordu.
Taehyung aldırış etmeden kızın yüzünü elleri arasına aldı. Gözyaşlarını baş parmaklarıyla silip yüzüne baktı "Dae Bak! Bak benim, Taehyung" dedi ve bir parça gülümsedi.
Kız bir süre ağladıktan sonra durdu. Narkozdan uyanmış gibiydi, etrafına bakındı.
Şaşkınlık içinde ona bakan üyeleri gördüğünde Taehyung'dan geri çekilip ellerine baktı. Uzattığı serçe parmağındaki tırnağı kırılmıştı.
"Özür dilerim" dedi Dae Bak Taehyung'un ıslak tişörtüne bakıp.
"Sorun değil, geçti" dedi ve kızı tekrar göğsüne bastırdı. Kız başını Taehyung'un omzuna koyduğunda sırtına baktı. Incecik beyaz tişörtünün altındaki derisinin kızarmış olduğunu görünce geri çekildi ve sordu "Ben mi yaptım?"
"Sorun değil" dedi Taehyung tekrar "Iyi olman yeter"
"Yetmez. Sana zarar vermişim baksana"
"Dae-"
"Taehyung!" dedi Dae Bak. Sesi biraz yüksekti "Sana zarar verdim"
Taehyung Dae Bak'ın gözlerinin içine bakıyordu "Sorun olmadığını söyledim"
"Bu başlı başına bir sorun!"
Taehyung iç çekti "Eğer bir kelime daha edersen seni öperim"
"Ama-" Kız sözünü tamamlayamadan dudakları üstündeki sıcaklığı hissetti. Gözlerini kapatıp bekledi. Taehyung kısa bir süre öpüp çekilmişti.
Grup üyeleri kıkırdayıp odalara dağıldığında salonda sadece ikisi vardı.
Taehyung hâlâ yerde diz çökmüş durumdayken kızın ellerini tuttu "Senden hoşlanıyorum"
