Büyük şoktaydim doğruldum ve Oğuzun yardımıyla arabaya bindim sessizce yolda ilerlerken yurt'un yakınına geldiğimizi fark ettim sessizce ilerlerken Oğuz sessizliği bozdu;
-"Yarın ne okula ne de işe gidiceksin yarın sabah 9 da kapıda ol hastaneye gidicez"
-"Buna hazır değilim lütfen zaman tanısan"
-"Ceylin saçmalama ilişki mi bu zaman tanıyayım" dedi alaylı tonla tamam haklıydı da niye bozuyor.
-"Okul sorun değil de iş olmadığı bir gün olsun izin alamam daha yeni çalışanım"
-"ben hallederim"
-"nasıl halledeceksiniz acaba Oğuz bey" dedim imalı imalı
-"Oğuz TEKİNSOYUM ben" dedi böbürlene böbürlene gerizekalı ya
-"işten atılırsam her ay maaşımı sen verirsin o zaman" diyip imalı güldüm.
Cevap vermemişti zaten yurda gelmiştik arabadan inerken "iyi geceler herşey için teşekkürler" dedim ama cevap alamadım pislik her yerde pisliktir işte. Tüm gücümle arabanın kapısını kapattım.
Bir hışım tüm merdivenleri çıktım yemek saati olmalıydı çünkü 1.kat çok gürültülüydü ve her yer yemek kokuyordu odama çıktım İlayda ve Sahra oradaydı selam verdim naber nasılsın öyle hep birlikte havadan sudan bir 10 dk konuştuk daha sonra Sahra 'ben acıktım' diyerek yemeğe gitti.
Meraktan şişen İlayda "naptin nerdesin bu saate kadar" dedi olan biteni anlattım İlayda ağzı açık dinledi.
-"gitme onla doktora gerekirse işten kovulurum okuldan da atılırım ben götürürüm seni" dedi
-"öf saçmalama İlayda bana bişey yapmaz" diye 15 dk boyu İlaydayı onu sık sık haberdar etmem koşuluyla anlaştık ardından yemek yemeğe indik yemeğin ardından banyo yaptıktan sonra İlayda Sahra Mira kantinde biraz sohbet ettik daha sonra yan odadan kızlar geldi biraz onlarla da sohbet ettikten sonra odalara dağıldık sabaha 1 dk aralıklarla 20 tane alarm kurduktan sonra zar zor uykuya daldım.
Sabah büyük zorluklarla yataktan kalktım az olan kıyafetlerimin arasından koyu mavi yüksek bel pantolonumu aldım ve İlaydanın dolabın yöneldim beyaz şifon gömleğini aldım içime de beyaz atlet giydim hava biraz serindi ince siyah hırkamı beyaz çantama attım saçlarımı saldım ve siyah spor ayakkabılarımı giydim saate baktığımda 08:55 di herkez uyuyordu aslında İlayda benim alarmlarimla birlikte kalkacakti ama ben alarmdan 3 dk önce uyanmıştım.
Yavaşça aşağıya inip dışarı çıktım saat 09:06 olmuştu gelen giden yok acaba benimle dalga mi geçiyordu diye düşünürken Oğuz bey teşrif etti arabanın arkasına binmeye karar verdim tam kapıyı açıyorum kitledi ve ön kapıyı içeriden açtı "burdan küçük hanim" dedi salak,pislik,mal,aptal,hayvan ya bu.
-"Günaydın"dedim gülümseyerek ama cevap yok.
-"sana dedim sana"
-"sana da Günaydın" dedi
-"meymenetsiz pislik"diye mırıldandım ama köpek duymuştu.
-"bana mı dediniz küçük hanim"
-"yok sana derimiyim" diye güldüm ama yusuf yusufum.
Bu direksiyonu sıkarak sıçtım senin ağzına der gibi kafa salladı. Uzun süre sesizlikten sonra saat 09:57 oldu ama biz hala hastaneye gelmedik ben bir bunaldım tabi
-"ay ben çok sıkıldım daha ne kadar var?"
Cevap yok
-"Kaç dakika onu söyle susucam"
