Ceylin GÜNAY yakışmadı be aşkım mezar taşına adın yakışmadı. O gelinlik senin kefenin olmamalıydı kadınım. Merak etme bende gelicem yanına bende.
Hastaneye vardiğimızda ölmüştü o an onun yanına gitmeye karar vermiştim. Kalbim acıyordu bedenim kalbimi taşıyamıyordu. Kalbim acıyordu çok acıyordu. Hücrelerimde tek tek Ceylin vardı. Ceylin öldü bende öldüm. Ama hemen değildi.
Kim mi yaptı tabiki şerefsiz amcam ne yapacaktım hiç durmayacktım ben nereye o oraya. Eve gittim babamdan bana kalan silahı aldım içine sadece 3 kurşun koydum 3 kurşun. Arabaya atlayıp gaza basarak sirkete gidiyordum ama yolu görmekte zorlanıyorum çünkü ağlıyordum göz yaşlarım hücum ediyordu, sirkete vardım.
Kıvanç sirketeydi kolundan yakaladığım gibi amcamın odasına soktum sadece üçümüz vardı odada sadece üçümüz. Kıvanç'ın kafasına silahı dayandığimda amcam korkulu gözleriyle bakıyordu.
-"bırak onu" demesiyle kahkahayı bastım.
-"bırak tüm sirket senin olsun"
-"bu saatten sonra tüm mal varlığını bana versende ikiniz de öleceksiniz"
Hiç durmadan önce Kıvanç'a sonra amcama silahı sıktım. Şirketten çığlık sesleri geliyorudu hiç biri umrunda olmadan hızlıca şirketi terk ettim. Bu sırada güvenlik görevlileri beni fark etti arkamdan gelmeye çalışsalarda asla yakalayamazlardı.
Bekle aşkım bekle Ceylin'im geliyor hayat kokulu adamın. Bütün vücüdumun acısıyla gaza yükledim. Mezarına gelmiştim soğuktu mezar taşı, yanına oturdum toprağının üstünde rengarenk çiçeklerle kaplıydı gülüşü gibi rengarenk.
-"aşkım bak ben geldim az kaldı yanına gelicem biz biriz ya ayrılamayız biraz geç kaldım kızma bana ufak bir işim vardı. Korkma orda sakın yanına geliyorum"
Tabancayı çenemin altına yerleştirdim gözlerimi kapattım korkmuyordum çünkü aşkım beni bekliyordu rüzgar içimi titretmişti derin bir nefes aldım tetiği çektim;
-"geliyor aşkım, geliyorum anne kokulum"
Tek duyduğum silahın patlama sesiydi.
Onsuz ben, bensiz o bir hiçtik.
