Iyi bir uyku çektikten sonra Deniz'in evine uğrayayım dedim. Arabama atlayıp kapımı kapattım. Didem'de merak etmesin diye mesaj yazdım. Suan Deniz'i öldürmeye gidiyordum. Evin kapısına vardığımda gülmemek mümkün degildi. Kapıyı Deniz acar açmaz alnına Silahı dayadım:
"Sakin ol ve bırak su lanet şeyi "
"Siktir lan ! Otur su kanepeye. "
"Amacın ne?"
"Onu seviyorum"
"Alara, yoksa senin su küçük sırlarınızı Söyleyeyim Didem'e ?"
Yine pis pis sırıtım ve:
"Yoksa bende senin aynı anda 4 kızla çıktığını mi Söyleyeyim ? Bi dakika yoksa her gece..."
"Tamam yeter" dedi sözümü keserek.
Sonra indirdiğim Silahı yeniden alnına sıkı sıkı dayadım.
"Susacaksın, yoksa gözümü kırpmadan öldürürüm seni " dedim.
Sonra eve gitmek icin arabama bindim. Ve gittim. Yolda Bora'yla konuştum.
"Artık Didem'e herseyi anlat sensiz yaşayamıyorum" dedi.Cıvık sey !
Eve girdim ve ceketimi fırlattım. Didem, bana koltukta dik dik bakıyordu.
"Didem sana açıklamam gereken bir sey var" dedim huysuzca.
"Noldu ?" Dedi.
"Sey"
"Ney ?"
"Ya sey varya sey"
"Ney var ya ney ?"Kapı çaldı ve Didem kapıyı açtı. Gelen Bora'ydi. "Olay su Didem'cim. Biz Alara'yla çıkıyorduk yaklaşık 13 yasımızdan beri. Sonra sen Öğrenme diye ayrıldık. Simdi yine çıkıyoruz çünkü hala birbirimizi seviyoruz." dedi Bora.
"Oha benim yüzümden mi ayrıldınız yani ?" dedi Didem.
"Yok Didem. Hadi sen git biraz ben Bora'yla konuscam." dedim.
"Tamam" dedi ve gülerek cikti.Boranın yanına gittim.
"Napıyosun lan sen ?"
"Söyledin iste"
"Hadi bora'cim hadi git sen"
"Bay"Gitmişti bas belası. Şükür.
* * *
Su igrenc pazartesi sendromu yasıyordum. Ve yine Didem'in giyinmesini. Telefonum çaldı. Arayan babamdı.
"Efendim baba ?"
Galiba alkol kullanmıştı. "Kizim, sana yıllarca yalan soyledim. Üzgünüm."
"Baba sen ne diyosun ?"
"Kizim senin annen yaşıyo"
"Baba dalga geçmeyi kes !"
"Kizim suan sahilde seni bekliyor"Telefonu kapattım. Hayır ! O öldü ! Yaşamıyor ! Didem "hadi Alara gidelim." Deyince " sen git" dedim. Oda "tamam" dedi.
Sahile vardığımda kumların üzerine oturdum. O sırada birisi benim omzumdan tuttu ve "Azra" dedi.
"Galiba beni karıştırdınız. Ben Alara"
"Seni görmeyeli cok oldu kizim, ozur dilerim"
"Demek sensin ?" Dedim tek kasım havada.
"Senin adın Azra, Alara degil. "
"Benim adım Alara. Yıllar sonra kendini anne diye tanıtan bi kadına karşın yıllardır kullandığım ismimi değiştiremem. " diye bağırdım.
"Adım Aysel " dedi.
"Sikerim senin ismini. Banane ?" Dedim bağırarak.
"Bağırma ! Kufur de etme !" Dedi sinirli bi şekilde. Başta annem olduğna kazacaktım bile. Çünkü benim kadar asabiydi.
"Sus ! Benim annem beni bırakmazdı !" Diye bağırdım yine hiddetle.
"Git o Vural denen babana sor ! Bak kizim, beni zorla almanyaya götürdü Vural. Sonra Çocuğum ondan Çocuğum oldunu öğrenince oldunu öğrenince Türkiye'ye kaçtı. Ve sen 2 yaşındayken acıdı sana ! Seni o zaman kaçırttı ve Üstüme suç attı. Tam 17 yıl hapiste yattım. Simdi 20 yaşındasın ve anca seni bulabildim."Bunları söylerken gözümden yas geldi. Babam böyle bişey yapamazdı. Birkaç gün boralarda kalmaya kalmaya karar verdim. Ve birkaç gun boralarda kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ MASKE
Ficção AdolescenteVe kesmeye başladım. Bir... İki... Nasıl koruyamadım onu ? 'Daha önemlisi, ben tek arkadaşımı kaybetmedim. Veya çocukluğumu. Ben kardeşimi, ailemi, mutluluğumu kaybettim' Ben, benim olmayan bi erkekte kendimi kaybetmedim. Ben benim olmayan bi erkekt...