Çığlıklarımı duyan annemle babam yanıma gelmişti."Ne oluyor?" dercesine bana bakıyorlardı. Kekeleyerek;
-Odamda biri vardı. Dedim. Babam eline birşey aldı ve odaya girdi. Bir kaç dakika sonra çıktı ve;
-Kabus görmüşsün Işıl.Boşu boşuna bizide telaşlandırdın. Dedi ve annemle birlikte gittiler. Ama emindim orada biri beni izliyordu. Banyoya gittim yüzümü yıkadım ve odama döndüm. Korkuyordum.
Yatağıma girdim. Uyumaya çalıştım. Olmuyordu. Sabaha kadar uyuyamadım. Okul için hazırlanıyordum ki annem çağırdı. Kahvaltı için çağırıyordu. Masaya oturdum.
Portakal suyumu yudumluyordum ki annemin arkasında tezgaha oturmuş birini gördüm. Elimdeki portakal suyu yere düşmüştü. Annemle babama söylesem inanmayacaklardı.Bende;
-Elimden kaydı. Özür dilerim. Benim.. Okula gitmem gerek. Dedim ve evden hemen çıktım. Servis gelmişti. Hemen binip bir yere oturdum. Aklımı kaçırmış olmalıydım. Bunlar kesinlikle deli saçması şeylerdi.Servisten indiğimde hemen Özgür'ü bulmaya karar verdim. Tüm okulda onu aradım ama bulamamıştım.Son umudum lavaboydu. Gittim ama yoktu tam çıkacakken kapı kapandı ve kilitlendi..
Kapıya açmaya zorladım.ama açılmıyordu. Arkamdan bir ses:
-Selam tatlım. Dedi. Arkama döndüğümde insana benzeyen ama beyaz buhar gibi birşeydi. Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Tek kelime dahi edememiştim.
Bana doğru yaklaşıyordu. Gözlerimi kapattım ve içimden."Bu sadece bir rüya"diyordum. Bir anda gülmeye başladı.Gözlerimi açtım ve ona diktim gözlerimi. Bana iyice yaklaştı ve;
-Rüya ha? Dedi ve devam etti gülmeye. Korkum ikiye katlanmıştı.Buradan çıkmak istiyordum. Tek düşünebildiğim şey kurtulmaktı. Ama nasıl?
-Benden ne istiyorsunuz? Dedim ve gözlerimden süzülen yaşları sildim. Cevap vermedi ve ortadan kayboldu. Bunu anlatsam kimse bana inanmazdı. Belkide beni tımarhaneye kapatırlardı. Derse girmek için sınıfa gittim.
Ama içimdeki korkuyu bir türlü bastıramıyordum. Dersler öylece geçerken aklıma Özgür geldi. Ona ne olmuştu merak ediyordum doğrusu. Dün bir anda gitmesi ve bugünde gelmemesi beni endişelendiriyordu açıkcası.
Çıkış vakti geldiğinde çantamı toparladım ve servise yöneldim. Servise binip kulaklığımı kulağıma taktım. Bir an önce eve gidip güzel bir duş almak istiyordum ve sonra uyumak.Aklımdan bugünkü olanları olabildiğince uzak tutmaya çalışıyordum.
Sonunda eve gelmiştim. Kapıyı çaldım. Annem kapıyı açar açmaz eve damladım. İyice paronayaklaşmıştım. Banyoya gittim ve sıcak suyu açıp küveti doldurmaya başladım. Daha sonra üstümü çıkardım ve dolmuş olan küvete girdim.
Harikaydı. Tüm yorgunluğumu bu şekilde atıyordum. Hem ruhen hem de fiziksel. Bir çeşit dinlenme yolumdu. Biraz böyle kaldım ve küveti boşaltıp yıkanmaya başladım. Durulanıp çıktım. Dolaptan temiz borno alıp giyindim ve arkamı döndüğümde okulda gördüğüm şeyle karşılaştım. Onu görür görmez gözlerimi kapattım. Bir kaç dakika sonra gitti mi diye tek gözümü açtım baktım ve bana "mal mısın?"Der gibi bakıyordu.
-Sen.. Sen kimsin? Diyebildim. O kadar aklımda soru varken. Gülümsedi ve;
-Zamanı gelmeden ölen biri. Hayat çizgim dolmadan ani bir kaza yüzünden ölen biri. Daha anlatayım mı? Dedi ve gözlerini gözlerime sabitledi.
-Benden ne istiyorsun?Dedim.Birkaç dakika sustu ve konuşmaya başladı;
-Hayatını. Dedi. Ciddi miydi diye düşünürken gülmeye başladı.
-Şaka yaptım tatlım. Dedi ve gülmeye devam etti ve bir anda yok oldu. Hızla banyodan çıktım. Odama gittim ve pijamalarımı giydim. Karnım guruldayınca mutfağa gittim. Kendime sandwich yaptım ve onu yedikten sonra uyumak için odama gittim. Yatağıma girdim ve hemen uyudum..Uyandığımda ormanlık bir alandaydım. Korkuyordum. Neredeydim ben? Bir anda bir çığlık duydum ve çığlığın bana doğru yaklaştığını farkettim.
BÖLÜM SONU
Merhaba arkadaşlar. Umarım beğenmişsinizdir. Medyadaki Işıl. Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ RUHLAR
Teen FictionRuhumu özgür bırakmak için çok çabaladım belkide. Adımlarımı atarken ılık rüzgarı hissetmek ve kalbimin güm güm diye hızla atmasıydı belki de ruhumu arındırmak. Sonsuzluğu hissetmek. İnsanların gereksiz duygularından saçma düşüncelerinden kurtulmak...