Çok üstünde durmadım da zaten "peki" deyiverdim. Boyaları her yere sıçratırken rahatlıyordum. Siyahın üzerindeki o ışıltılar o kadar büyüleyiciydi ki. " teşekkür ederim" sözcükleri ağzımdan dökülüvermişti. O ne için dediğide " Bu fikir çok hoş ve insanı rahatlatıyor"demekle yetindim.
Aklımda hala onun sözcükleri dönüp dursada o konuyu bir daha açmamaya karar verdim.
Odayı boyama işi bitince son andaki fikrimle burayıda dinlenme odam yaptım ve siyah kotluk sipariş ettim. Bu sırada hem raflar hem de enstrumanlar gelmişti. Melis ve Ege müzik odasını düzenlerken bende Deniz'le kitapları yerleştiriyordum.
İşimiz bittiğinde hepimiz çok yorgunduk. Hepsine teşekkür etmeye kalkıştığımda az kalsın beni dövüyorlardı. Bunda, onlara tüm gün boyunca teşekkür etmiş olmamında payı var sanırım. Bunca yorgunluğun üzerine 2 büyük boy pizza sipariş ettik. Ben ve Deniz vejeteryan olduğumuzdan ve Ege'yle Melis'te etobur olduğundan 2 farklı büyük boy almak daha mantıklı gelmişti hepimize. Biz Melis'le sohbet ederken Deniz ve Ege sigara içmek için balkona çıkmışlardı. Bir ara Melis bana dönüp
"sencede Ege çok tatlı bir insan değil mi?" dedi.
"bence tatlıdan çok...Suskun." dedim.
"Neyse. pizzalar nerede kaldı? çok açım." diye konuyu değiştirdiğinde " bilmem. Neredeyse gelir" dedim. Bunu dememin üzerine kapı çalınca Melis'e gülümseyip kapıyı açtım. Pizzaların ücretini ödeyip kucakladığım pizzalarla içeri geçince Melis'in çoktan masayı kurduğunu gördüm. Geriye bir tek erkekler kalmıştı. Onları çağırmak için balkona yöneldiğimde ister istemez konuşmalarına kulak misafiri oldum.
" Abi peki senin bu parayı almak için ne yapman gerek?" demişti Ege. Deniz bir süre durdu,etrafı kolaçan etti sonra sessizce "kızı öldürmeliyim." dedi. Hem yakalanmadığım için sevinirken aynı zamanda olduğum yerde çakılmıştım. Daha fazlasını duymayı kaldıramayacağımdan yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirip "pizzalar geldiiiiii!" diye seslendim. Başta Deniz benigörünce gerilsede sonradan duymadığımı zannettiği için yumuşayıp " geliyoruz" dedi.
Herkes masaya kurulduğunda yemeğe başlamıştık. Birkaç kere Deniz'le ellerimiz çarpışsada ikimizde birbirimizin yüzüne bakmıyorduk. İçimden o kız için endişelensemde sormaya korkuyordum. Hem bu sefer tüm güven bağlarımızıda ben koparmış olacaktım. En iyisi sormamak diye düşünüp konuyu zihnimde kapattım.
"Azraaa! Hey sana diyoruz"
"Ha!"
"Biz. diyoruzki. birlikte diyoruz. bir bara gidelim diyoruz.hem kafamız dağılır diyoruz."
"oluuur."
*****************************************************************************************************
son makyaj işimide hallettikten sonra siyah butilerimi de giyip aşağıya geldim. Melis, koyu lacivert,askılı ve etekleri kabarık bir elbise tercih ederken bense siyah,sırt dekolteli, vücudumu saran mini bir elbise tercih etmiştim. kum rengi bir ruj ve siyah ince bir eyeliner la tamamladığım kombinime vanilya kokulu bir parfüm de ekleyip Melisin yanına gittim. Melis beni süzdükten sonra eline bir ıslak mendil alıp rujumu sildikten sonra elime mat bordo bir ruj tutuşturdu ve beni aynanın önüne itti. ruju mecburen sürdükten sonra Melis'in telefonununa gelen mesajla aşağıya indik. telefonuma gelen mesaj sesiyle irkilip mesajı açtım.
gönderen: Yakışıklı;)
- Karşındaki siyah porsche'a bin.
gönderilen: Yakışıklı;)
-Egoist. Bekle geliyorum.
Rehberdeki ismini "egoist" yaptıktan sonra karşıya geçtim. kaldırımdan çıkan seslere kendimi vermiş yürüyorken birden tökezledim. Sıkıca tutulan kolum sayesinde birşey olmasada korkmuştum. Ege'ye dönüp teşekkür ettim. O ise başını sallayıp arabayı işaret etti. Arabaya binip kapıyı kapattığımda Deniz konuşmaya başladı
"elbise alamayacak kadar fakir olduğunu bilseydim sana para verirdim." dedi. " kusura bakma ama insanların canına kıyarak aldığın parayı istemem. git o parayla kendin boğul" dedim. Offf ne dedim ben. Kendi kendimi yaktım resmen.
Araba sert bir şekilde durduktan sonra Deniz ani bir hareketle bana döndü."Seni. Öldürmemem. İçin. Bana.Geçerli.Bir . Sebep.Söyle" dedi. korkmuştum ve ne yapacağımı bilmiyordum. ilaçlarıma ihtiyacım vardı yoksa o beni öldürmeden ben onu öldürecektim. Elimi çantama attım. Kahretsin! İlaçlarım yoktu. Eğer hemen buradan uzaklaşmazsam her şey için çok geç olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THANATOS
Tajemnica / Thrillerölüm, onun korktuğu tek şeydi belkide. Azra... 20 yaşındaki, mafya torunu Azra... onun ölümüde geliyordu yavaş yavaş... " Bana Thanatos olduğumu söylerdin hep. Thanatos ölüm perisiyse eğer , ölümsüz müdür?" "Bu hikayenin Thanatos'u ve Hypnos'uyduk...