SON(Düğün günü ve yıllar)

3K 108 55
                                    


Hatalar yaparız sonunun ne olacağını bilemeden..
Pismanlık sarar ruhumuzu soluksuz bırakır bedenimizi yerle bir eder.Aşk,hayaller mutluluklar geçmisin getirdiği karanlık geleceği savunmasız bırakır.Çaresizlik baş gôsterir...

-Burcu ne bu acelen yavaş ol biraz.
-Emre beklemekten kök saldı.Neyse canım gôrüsürüz size barışla iyi eğlenceler.
Burcu koşar adım evden çıktığında bende mutfaktan dolaptan bir kase tatlı çıkarıp yemege başladım.Barışla bu aksam biryerlerde oturup yemek yiyecektik.Şimdi de onun gelmesini bekliyordum.Tatlım bitmek üzereyken zil calınca aceleyle gidip kapıyı actım.
-Hos geldim canım.
-Hazırsan çıkalım.
-Evet bekle bir saniye.
Elimde ki kaseyi mutfağa bırakıp çantamıda alıp evden çıktım.

-Nereye gidelim aklında bir yer varmı?
-Evet gidince görürsün.
-Naptın bu gün aradığımda açmamıştın.
-Biraz isim vardı ondan acamadım canım.
Barışın kacamak bakışları dikkatimi çekmisti.
Birşeyler saklıyor gibiydi yada ben öyle sanıyordum.
Bir anda araba durduğunda ne olduğunu anlamak için barışa baktım.
-Ne oldu barış neden durdun?
-Ben durmadım arabada var bir sorun.
-Ne yapıcaz?
-Bekle burda.
Barış arabadan inerken bende yerimde duramayarak arabadan indim.Barıs arabanın ôn tekerleğine bakıyordu.
-Tekerlek mi patlamış?
-Evet
-Off kaldıkmı burda?
Barıs kaşlarını çatmıs yanıma gelirken üsüdüğüm için ceketime sıkıca sarıldım.Gecenin karanlığı yol kenarındaki ağaçlarıda karartırken korkmamak elde değildi.Issız ve çok sessiz bir yerdeydik.Barıs ceketini çıkarırken ne yapmaya çalıştığını izliyordum.Çıkardığı ceketini bana giydirmeye çalıştığında ise karşı çıktım.
-Barıs ben üşümüyorum hem sen üşüyeceksin gerek yok bana vermene.
-Nehir giy şunu yoksa ben çok güzel giydircem.
-Tamam ya bağırma giyiyorum işte.Hem biz napcaz şimdi kaldık burda kimsede yok arayıp yardım isteyelim.
-Telefon çekmiyor.
-Nasıl çekmiyor off.
-Gidiyoruz.
-Dur nereye?
Elimi tutup beni çekiştirirken bende ona ayak uydurup
yürümeye başladım.
-Barıs araba kal...
-Nehir çok konusuyorsun güzelim.
-Kim ben mi çok konusuyorum iyi bida konusmam.
Barışa çaktırmadan bakarken dudağının kenarı kıvrıldı.
-Gülme.
-Ben gülmüyorum.
-Farkındaysan şu an ıssız bir yerde mahsuruz.
-Yanında ben varken korkmamalısın.
-Belki de senden korkuyorumdur.
Dediğim şeyle kaşlarını çatmıs kahve gôzlerini gôzlerime mühürleyip olduğu yerde durmustu.Elimi bıraktığında hissettiğim boşluk tarifsizdi.
-Benden mi korkuyorsun?
Yüzünü yüzüme yaklaştırıp söylediği kelimeler canını yakmışmıydı.Sôylediklerime kızmışmıydı bilmiyorum.
-Ben şey...
-Neden korkuyorsun sana kızıp bağırdığım için mi geçmişte yaptıklarım için mi?
-Evet birdaha ya...
-Geçmiş artık karşımıza çıkmasın nehir ben öfkeme yenilip seni kırdım canını yaktım ama sana sôz veriyorum bir daha asla seni üzmücem.
kahve gôzleriyle bana bakarak sôz vermiśti beni asla üzmeyecekti.Pekiya ben ona sôz verebilirmiydim.Sôzümü tutabilirmiydim bilmiyorum.
-Gidelim artık.
Elimi tutup çektiginde bende yürümeye başladım.Nereye gittiğimizi bilmiyordum.Etrafta aralıklı ağaçlar vardı arada ayağıma takılan taşları aldırmadan barışa yetismeye çalışıyordum.
Bir süre sonra sıkılarak konustum.
-Barış nereye gidiyoruz buralarda yardım edebilecek kimse yoktur.
-Buluruz birini.
-Kaybolucaz ama.
-Geldik.
Baktığı yere bakınca büyük bir ev olduğunu gördüm.Işıkları yanmıyordu böyle biryerde kim dururdu gercekten merak ettim.
-Kimse yok galiba evin ışıkları yanmıyor.
-Uyuyorlardır saat geç oldu.
Birlikte eve doğru giderken bu geceyi bôyle hayal etmediğimi hatırladım.İllaki bir aksilik çıkacaktı zaten.
Kapının ônüne geldiğimizde barışın kapıyı iktirmesiyle kapının açık olduğunu fark ettim.Ben şaşkınlıktan ilerleyemezken barıs beni içeri çekti.
Gözlerim karşımdaki manzarayla yuvalarından cıkacak kadar açılırken birsey düşünemiyordum.Büyük salonda yerlere ôzenle dizilmiş küçük mumlar kırmızı gül yaprakları.
Gôzlerim barışı aradığında arkamdan belime dolanan kollarla bedenimi barışa çevirdim.Koyulasmış kahve gözleri gözlerimi bulduğunda bu an hiç bitmesin istedim.
-Burası çok çok güzel.
-Benimle evlenir misin?
Dogru mu duymuştum evlenme teklifimi yapmıstı evet dogru duydum.Kalbimin sesini duyuyormuydu bilmiyorumda kalp krizinden pat diye gidebilirdim.Ellerim titriyordu bacaklarım bile.
-Evet.
Dudaklarımdan dökülen kelime barışın dudaklarımı öpmesiyle anlam kazanırken bu geceyi yüregime zincirledim.
Kaderimin ilk sayfası gibiydi bu gün kendimi sevdiğim adama verirken herşeyi gôze almıştım.

pisikopat aşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin