özlem

3.1K 104 4
                                    

İyi okumalar:))
(Medya Nehir)
Sevdiklerimiz her zaman yanımızda olsun isteriz hic gitmesinler hep mutlu olalım.Anne ve babamız en cok sevebileceğimiz ailemiz bizi sebepsizce karşılıksız hic sıkılmadan sevip koruyup büyüten insanlar.Bir gün hayatımızdan cıkacaklarını biliriz ama bilmiyormus gibi yapmak işimize gelir.Ama hic beklemediğimiz bi anda hayat damarlarımızdan biri kopmus gibi oluruz.Onları kaybettiğmiz bilincine varmak bizi nefessiz bırakır,sanki nefes borusuna takılmış koca bir ateş topu hem yakıyor hem nefessiz bırakıyor kalbimiz her attığında çivili duvara çarpıyor da kanıyor gibi herşey dışardan bakınca basit ama icimizde hic bilmediğimiz acılar oluyor.İste hayat bizi sevdiklerimizle sınayabiliyor her anımızın tadını çıkarmalıyız..

Burcu ve emre beni kollarımdan tutup kaldırırken bulanık gôren gözlerimi etrafta gezdirdim.Okul binasından cıkan hocalar pencerelere yığılmış ôğrenciler elinde ki silahla etrafa bakınan barış ve bana acıyarak bakan emreyle burcu.
Ayag zorla kalktığımda burcu önüme gelen saclarımı bi eliyle geriye iktirdi.Hala akıttığım gôz yaşları üzerimde ki gömleği bile ıslatmıştı.Kollarımı emreyle burcudan kurtarıp barışın yanına yürüdüm.Yüzüne baktım sinirli üzgün ve baska bir sürü duygu yüklüydü.Bi elini yanağma koydu kaşlarını catarak bakıyordu.Beni kendine cekip sımsıkı sarldi başımı göğsüne gömüp gôzlerimi kapattım.Sessizlik tek ihtiyacım hic durmadan bâgırarak ağlamak tek isteğim.
-Mesaj geldi.diyen emreye bakmak icin barıştan ayrılıp emrenin yanına gittim.Elinde tuttuğu telefonu aldım.Hocalar bize noldu der gibi bakarken umursamadan mesajı açtım.
(Gizli numara)
***Canın benim ki kadar yandı mı?***

Telefonu elimden biri hızlıca aldı kim olduğuna baktığımda barıs mesajı okuyunca yüzü öfkeliydi.
-Ne oluyor burada çocuklar.
Müdür yardımcısının sorusunu emre yanına giderek yanıtlarken burcu koluma girip beni okulun dışına götürmeye basladı.Okulun bahcesinden cıkınca gelen taksiyi durdurdu.
****-***
*****
Gözlerimi actığımda burcu yatağımın karşısinda ki sandalye de oturuyordu.Yüzünü pencereden bana cevirince hemen kalkıp yanıma geldi.
-Nasılsın canım.
-İyiyim ne kadardır uyuyorum?
-26saattir uyuyorsun iğne sayesinde
-Barış nerde?
-Emreyle birlikte karakola gittiler kazadan dolayı.
Çalınan kapı konuşmamızı bôlmüştü.Kapıdan yavaşca içeri giren burak yanımıza geldi.
-Nasılsın nehir iyimisin?
-Evet teşekkür ederim.
Yataktan biraz doğrulup yastıgı arkama yaslanıp oturdum.
-Cenaze.diye sorarken sesim titreyerek cıkmıştı.
-İki saat ônce kaldırıldı.Burcu sesi kısılarak konuşurken gözümden bi damla süzüldü.
-Beni niye uyandırmadınız.
-Doktor uyandırmayın dedi.
-Doktor ne anlar benim halimden onları sonkez görmek istiyordum.
-Onları o halde görmek seni daha kötü yapardı.burcu sesini yükselterek konuştuğunda bende sesimi yükselttim.
-Ben zaten kötüyüm burcu icim acıyor canım yanıyor kendimi hic hissetmedigim kadar yanlız caresiz hissediyorum.Bunlari anlayabilir misin.
Yataktan yavasca kalkıp burcunun ônüne gectim gôzünden yaşlar akıyordu.Ama biliyorum benim gôz yaşlarım kadar yakıcı olamaz.
-Benim yüzümden ôldüler annem babam ve mete buraya hic gelmemeliydim.Bu şehir bana lanetli.
Yanıma ne zaman geldiğini fark etmediğim barış beni kolumdan tutup odadan çekiştirerek cıkardı.Merdivenlerden inerken onu durdurdum.
-Nereye gidiyoruz
-Sadece sus nehir.
Basımı tamam anlamında salladım.Merdivenlerden inince salonda bikac kişinin olduğunu gôrdüm.Arkalari bana dönüktü barışla evden cıkınca motora bindik.Şu an nereye neden gittiğimiz hicbirsey umurumda değil tek istediğim acı çekerek ölmek.Belki o zaman bunların bedelini ödeyebilirim acılarım diner.
Motordan inince karsımızda deniz gôz kamaştırıyordu.Biraz ilerleyince uçurum kenarında olduğumuzu anladım.Güneş batarken oluşan şarap rengi denizi parlaklığıyla esir almıştı.
Etrafıma baktığımda dümdüz boş arazide sadece barış ve ben vardık.Barış yanıma geldi gôzlerini denize çevirdi.
-Bak güneş bile sadece kısa süreliğine yaşayabiliyor yanlız batıyor ama yeniden doğuyor her doğuşunda daha parlak oluyor hic bir zaman batıp bida doğmamazlık yapmıyor.
İnsanlar ne kaybederse etsin asıl kaybedince kazanırlar.Kendi hayatları yanlız kalınca başlar.Yanlız kaldıklarını zannederler ama her gün onları karşılayan güneş gökyüzü yüzüne gülümseyen birsürü insan vardır.
-Kimsem kalmadı annem yetimhanede büyümüs babam da ailesini bi yangında kaybetmis benim icin sadece onlar vardı.Ama şimdi...
-Ben varım nehir ben herzaman seninleyim.
Gôzlerinin içine baktım ilk defa sevgiyle baktığını gördüm.Yanına yaklaştım ellerini tutup dudagına uzandım ve öptüm.Geri çekildiğimde ellerini belime sarıp bana sıkıca sarıldı.Kokusunu icime cekince anladım yanlız degilim sevdiğim sevgilim yanımda en zor anımda bile benimle.
-Onları şimdiden çok ôzledim barış ben bi ömür anneme ve babama sarılamadan onların sesini duymadan nasıl durucam.
Onlarsız yaşamak bana kaderin verdiği ceza mı?Bunları hak edecek ne yaptım ben.sesim gittikce kısılırken ağlamaktan kızararn gözlerim tekrar yaşla bulustu.Keşke göz yaşları acımızı dindire bilse.
Ağlarken aklıma gelen soruyla barıştan ayrıldım.
-Bunu yapan kim?hava kararmıştı.Yıldızlar ortaya cıkamaya baslıyordu.
-Bulamadık.
-Nasıl bulamadınız siz mafya değilmisiniz birsürü adamın yokmu senin nasıl bulamazsın.
-Sakin ol bagırma adam hic bi iz bırakmıyor sôz veriyorum sana bulucam o adamı.
Barışın cebinde titreyen telefon konuşmamızı böldü.Telefonu cebinden cıkardıgında benim telefonum olduğunu gördüm.İkimizde telefona bakarken ekranda görünen annem yazısı kalbimin ritmini artırmıştı.Barışta şaşkınca telefona bakıyordu.
-Ac ve sesini haparlore ver.
Ses haporlere verildiğinde sessizlik ardından gelen ses kalbime bıcak sapladı.
-Alo kızım nehir.
-A....Annee.....

Bölümle ilgili yorum ve votelerinizi beklerim umarım bölümü beğenmışsinizdir...

pisikopat aşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin