Yeni Kişi

110 29 13
                                    

     Medyadaki Rüzgar

  YİNE Mİ SEN!!

   Bu gözler...Onu gördüğüm an yönümü değiştirmek istedim. Ama yapamıyordum, bir güç beni ona çekiyordu. Gözümü gözünden ayırmadan ona doğru ilerlemeye başladım. Gitmemek için dirensem de vücudum bana ihanet ediyordu . Yanına geldiğimde korkarak yüzüne baktım .Bana şefkat dolu gözlerle bakmaya başladı . Ne değişmişti ki sanki? Ben korku dolu gözlerle bakarken elimi eline aldı ve avucuma birşey bıraktı . Ardından gözüme uzun uzun bakıp gitti. Şok olmuş gibiydim .  Elimi açtığımda bir rozet gördüm. Rozetin üstünde ağzından ateş saçan bir kaplan ve kaplanın sırtında onu yöneten bir güvercin vardı.

    Bir süre elimdeki rozetle bakıştıktan sonra cebime atıp ilerledim. Alacaklarımı hallettikten sonra evin yolunu tuttum.

Eve gittiğimde hemen aldıklarımı yerleştirdim. Salonda televizyon izleyen Efsun ' u görünce yanına gittim.

"Efsun"
  Diye dürtmeye başlayınca yüzüme baktı. Kaşımla yukarıyı gösterince oflayarak ayağa kalktı. Olanları anlatmak için sabırsızlanıyordum. O da ileride vampir olacaktı ne de olsa. Odaya geçtiğimizde hemen yatağa kurulup yüzüme baktı.
Ben de direk konuşmaya başladım:

" Efsun , kızım var ya olanlara inanamayacaksın. Var ya ben..

" Her şeyi biliyorum. Şimdii, müsadenle müzik dinleyeceğim de. " dedi.

Bozulmuştum. Sinirli halimi takınıp bağırdım

" Çık git lan odamdan" dedim

" Burası benim odam farkındaysan. Yalnız kalmak istiyorsan kapı orada."

    Söylerken yüzüme bile bakmıyordu . Lanet olsun o zekana diye bağırıp kapıyı çarptım. Tam havalı bir çıkış yaptığımı düşünüyorken telefonumu içerde unuttuğumu farkettim. "Neden ben " diye düşünüp kapıyı açmaya yöneldim. Tam kapıyı açacağım sırada kapı içerden açıldı. Efsun telefonumu verip bir de kapının dışına " rahatsız etmeyiniz " yazılı kağıdı astı. Bana da havalı bir bakış atıp kapıyı yüzüme kapattı .

Kendi kendime saydırarak odama ilerlerken telefonum çaldı. Koray arıyordu. Gülümseyip hemen telefonu açtım.
" Selam güzellik. Özlettin kendini" dedi. Yerim ben bunu yaa...
" Selam, geliyorsun değil mi ? Yazmıştım gruba yarım saate burada olur bizimkiler " dedim

" Tabii geleceğim kızım. Bensiz eğlence mi olur? Çok ayııp. Yoksa sen benim gelmemi istemiyor musun? O cipsler bensiz yenmeyecek anlad...

" Hı hı yarım saate burda ol. Öptüm  bayy." Deyip telefonu kapattım. Başka susturma yolu yok çünkü, umutsuz vaka...

     Hemen dolabımdan siyah pantolonumla beyaz baskılı tişörtümü çıkarıp giydim. Saçımı da taradıktan sonra hazırdım . Tam dolaptan oyunları çıkarırken zil çaldı. Aynada son bir kez kendime bakıp kapıya yöneldim. Kapıyı açtığım an içeri daldılar. Gözlerim Koray ' ı ararken tuvalete koştuğunu görmemle salona geçtim.

         Bukre, Büşra, Kübra, Gamze, Emre , Berat...Hepsi gözüme bakıyorlardı.

" Kızlar benimle mutfağa , beyler sizde oyun ayarlayın. " dememle hepsi ayaklandı. Bir kısmımız sosları ve içecekleri hazırlarken bir kısmımız servisi ayarlıyordu. Bitirince elimizde tepsilerle salona gittik. Tam ortam kurulmuşken Koray odaya daldı. Yanağıma bir öpücük kondurup kızarmamı sağladıktan sonra yerine kuruldu ve oyuna başladık.

   Akşam herkesi uğurladıktan sonra odama çıkıp dünkü rozeti incelemeye başladım. Ne anlama geldiğini anlamamıştım. Annem bugün hastanede nöbetçiydi. Bayıldığım gün damarıma kan enjekte ettiğini öğrenmiştim. Gerçekten rahatlatmıştı beni. En iyisi sonra bunu da anneme sorayım diye düşünüp kalpli polar pijamalarımı giydim. Laptobumdan The Flash 'ı açıp kendimi ona verdim.

     Sabah uyandığımda tuvalete gidip rutin işlerimi hallettim. Bugün Koray ile birlikte kahvaltı yapacaktık. Üstüme rahat bir şeyler giyip aşağı indim . Annem sabaha doğru geldiği için uyandırmadan bir not yazıp buzdolabına yapıştırdım. Ardından oturup Koray ' ı beklemeye başladım.
  
     1 hafta sonra okullar açılıyordu. Vampir okulu da...Heyecanımı dindirmeye çalışırken telefonumdan gelen mesaj sesini duydum.

"Kapının önünde bekliyorum "

       Mesajı görür görmez çantamı alıp ayakkabılarımı giydim . Dışarıya çıktığımda Koray arabasına yaslanmış ıslık çalıyordu. Yanına gelince dudağıma eğilmesiyle hemen kafamı çevirip yanağından öptüm. Bozulduğunu belli etmeden kapımı açtı ve dönüp sürücü koltuğuna oturdu.

    Yol boyunca hiç konuşmamıştık . Arabadan indiğimizde ne kadar güzel bir yere geldiğimizi farkettim . Pembe beyaz olarak dekore edilen bu kafe gerçekten çok hoşuma gitmişti . Koray elini omzuma atıp içeri girdi . Kahvaltımızı yaparken Koray artık bizim okulda okuyacağını söylemişti. Ama ben daha sevinemeden midemin bulanmasıyla çıktık. Yol boyunca hastaneye gidelim deyip dursa da dinlemedim.

      Eve geldiğimde annemi kitap okurken buldum. Hemen cebimdeki rozeti gösterdim ve olayı anlattım. Annem çok şaşırmıştı ama tek yaptığı bunu kimseye göstermemem gerektiğini söylemekti.

*Bir hafta sonra*

      Sonunda bekledğim gün! Hemen formalarımı giyip aşağı indim. Annem kahvaltıyı hazırlamıştı. Efsun gelince ona kıskanarak bakmaya başladım. Çok güzeldi , masmavi gözleri, saçları ...." Aptal sarışın " deyip bana seslenen anneme döndüm.

" Heyecanlısın değil mi ? Sakın korkma, her şey çok güzel olacak." Dedi annem

" Umarım öyle olur." Diye gülümsedim .
    Kahvaltımı bitirince dişlerimi fırçalayıp çantamı aldım. Efsun da gelince beraber yola çıktık.
  Okula geldiğimde çantamı bırakıp kantine indim. Bizimkiler tahmin ettiğim gibi köşedeki masaya oturmuş sohbet ediyorlardı.
      Hemen aralarına oturdum . Aklım gece olacaklardaydı. Defalarca " ben vampirim" desemde hala inanılmaz geliyordu bana. Zil beni düşüncelerimden ayırırken hep beraber kalkıp sınıfa gittik. İlk gün olduğu için ders işlemeyecektik. Dersimizin kimya olduğunu da öğrenince bizimkilere döndüm.
       Tam sohbetimiz koyulaşmışken kapı açıldı. Umursamadan konuşmaya devam ettim. Müdür yardımcısının;

" Çocuklar sınıfınıza yeni bir arkadaşınız geldi. Kendini tanıtabilirsin oğlum ." Dedi.

     " Benim adım Rüzgar . İzmir ' den geldim" dedi.

       Sesini duyar duymaz arkamı dönüp baktım. Hadi canım ! Yine onu karşımda görünce sırama kapanacağım sırada canım öğretmenimizin beni göstererek

" Alev' in yanı boş oraya geçebilirsin."    Demesiyle öğretmenimize en kötü bakışımı attım. Ardından yanıma oturup konuşan Rüzgar'a korkarak baktım.

"Merhaba Alev."

Vampir Mi??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin