Baş Belası

107 29 9
                                        

     ******Rüzgar' dan******

       Ah ! Hadi ama! Bakıcı mıyım ben ! Bir ergenle mi uğraşacağım?!

       Sinirle duvarı yumrukladım. Bir bu eksikti zaten!

" Yapma. Ne kadar inkar edersen et, yeter ki onun yanında ol. Sana ihtiyacı olacak . "

     Daha önce iki kez görmüştüm onu. Çok masumdu , onu korumalıydım. Ama korkuyordum, kendime engel olamamaktan, onu koruyamamaktan korkuyordum. Ama alışacaktım. Onun canı benimkinden önemliydi, itaat etmeliydim.

  " Peki. Ama bunu senin için yapmıyorum , bilmiş ol. O çok büyük biri olacak, güvercinim olacak benim. "

    Bana anlamayan gözlerle bakıp çıktı . Bilmiyordu onunla ilk görüşmemiz olmadığını , onu kendi kaderime bağladığımı bilmiyordu.
      Aynadan kendime baktım. Normal bir insan gibi görünüyordum, farkedilmezdim nasıl olsa. Elimi saçlarımdan geçirip kendimi dışarı attım . Beş dakikaya orda olurdum.
İlk başta tepki göstermiş gibiydim, uğraşamayacağımı söylemiştim.  Bir bilseydi benim bildiklerimi... Hemen kabul etsem şüpheleneceğini biliyordum. Çok zekiyim be...

     Okulun önüne varmıştım. Yüzümü buruşturdum, hala sevmiyordum şunu. Kendimi hazırlayıp müdür odasına gittim. O da beni sınıfıma götürdü. Sınıfa girer girmez gözlerim ona kenetlendi. Dönüp bakmıyordu bile . Buram buram gelen taze kan kokusuyla dudağımı yaladım. Kızlar bana yiyecek gibi bakıyorlardı. Müdürün konuşmasının ardından kendimi tanıttım. Sesimi duyar duymaz bakıp beni görünce sırasına gömüldü. Hadi ama ya, korkma benden. İlk gördüğümde hissetmiştim, benden uzak durmasını istemiştim. Bilmiyordu ki kendimi nasıl zorladığımı... Öğretmenin sözüyle yanına gidip oturdum. İşte şimdi başlıyoruz .

" Merhaba Alev."

   Alev' den

Yavaşça kafamı sallayıp " merhaba " dedim. Çaktırmadan ona baktığımda yüzüne yerleştirdiği gülümsemesinin ona çok yakıştığını farkettim. İçimde ona karşı hem korku, hem de nedenini anlayamadığım bir güven vardı. Sınıfı gözlemlediğimde kızlar hayranlıkla, erkekler de kıskançlıkla bakıyorlardı. Kabul etmeliyim çok yakışıklıydı ama tanımıyordum onu, olanlara anlam verememiştim zaten. Daha fazla düşünmeden kafamı sıraya koyup gözlerimi kapattım.

     Zilin çalmasıyla gözlerimi araladım. Bana bakıyordu. Uyandığımı farkettiğinde
" Beni gezdirebilir misin? Yeni geldim ya hani."  Dedi.

      Kafamı evet anlamında sallayıp kalktım. Nedense hayır diyememiştim ona.

    Beraber okulda yürüyorduk. Kantine geldiğimizde iki çay alıp masaya oturduk. Yüzüne bakamıyordum. Birden elini çeneme koyup kafamı kaldırdı ve
"  Niye hiç konuşmuyorsun," dedi.
   Ben de
" Çünkü senin psikopat olduğunu düşünüyorum. Ve bu beni korkutuyor. " dedim açıksözlülüğümü konuşturarak.

      Bir süre anlamsızca yüzüme baktıktan sonra bir kahkaha attı.
Ne de güzel gülüyordu öyle.
Sonra birden ciddiyetini takınıp " Lütfen, güven bana,zamanı gelince anlayacaksın. Sadece güven." Dedi.
  
      Annemde söylemişti bana, bunu sana kim verdi bilmiyorum ama, emin ol ona güvenebilirsin demişti.
Ben de gözlerimi mavi gözlerine dikip
"Sana güveniyorum." Dedim.Hayırlısı bakalım.

     O sırada Koray tek kaşını kaldırmış masamıza doğru geliyordu .  Gelir gelmez bir sandalyeye oturup Rüzgar' a döndü.

" Sen kimsin lan ? Ben bu kızın sevgilisiyim de."Dedi.

Rüzgar ise soğukkanlıkla
" Ben Rüzgar . Bu okula yeni geldim. Tanıştığımıza hiç memnun olmadım ." Dedi.

      Koray Rüzgar ' a ters ters bakıp
" Seni ben gezdireyim. Alev' in ödevi vardı, onu yapsın " dedi.
 
Rüzgar da
" Bugün okulun ilk günü ve ödevi var öyle mi? Kızın yanında kalem bile yok" dedi.

      Kafamı eğip hafifçe güldüm . Kafamı kaldırdığımda Koray ve Rüzgar birbirlerine öldürecek gibi bakıyorlardı. Ortamı yumuşatmak için Koray ' a gidip kendine tost almasını söyledim. Koray ' da Rüzgar' a bakıp
" Dua et açım" diyip masadan uzaklaştı. Rüzgar'a baktığımda önündeki çaya iğrenerek bakıyordu. Benim baktığımı görünce gülümsedi ve çaydan bir yudum aldı. Gözlerimi ondan ayırmak istemiyordum, nasılsa etkilemişti beni. Tam biz bakışırken Koray geldi ve Rüzgar'a dönüp
" İki dakika gelsene sen" dedi. Sinirden çenesi kasılmıştı . Rüzgar da sırıtıp ayağa kalktı ve

" Ben de bir hava alacaktım" dedi. Ardından da bana bakıp Koray ile birlikte dışarı çıktı.

Rüzgar' dan

     Dışarıya çıktığımızda bana da işaret edip okulun arka tarafına ilerledi. Sırıtarak peşinden gittim. Gittiğimde beni duvara yaslayıp

" Bak oğlum seni bir daha sevgilimin yanında görürsem yeni meni demem ağzını burnunu kırarım. Anladın mı lan?!" Dedi.

    Kahkaha atmamla birlikte bana sinirli sinirli bakıp kafa attı. Kafasını geri çektiğinde tipi  değişmişti  . Renkten renge giriyordu resmen. En son mosmor olmuş yüzüyle bana baktı ve

" Taş kaplama mı yaptılar lan sana?" Dedi ve olduğu yerde bayıldı.

    "  Akıllı ol" deyip arkamı döndüm . Birkaç dakikaya uyanırdı zaten. Yüzüme yerleştirdiğim gülümsemeyle Alev ' in yanına gittim .

      Onun koruması veya hizmetçisi değildim ama onu bana çeken bir şeyler vardı. İleride nedenini anlayacaktı zaten.

    Beni görünce ilk dediği şey " Koray nerede?"olmuştu  . Sinirlendiğimi belli etmeden oturdum ve
" En son sigara içiyordu." Dedim.

Kafasını sallayıp önüne döndü. Onunla ilgili her şeyi biliyordum, bu kadar az konuşan biri değildi.

"   Ben bi bizimkilere bakayım." Dedi ve masadan kalktı.

"Kendine iyi bak güzelim. Seni iyi görmezsem ben nasıl iyi olabilirim ki? " dedim. O duymasa da...

Vampir Mi??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin