14.Bölüm

120 11 10
                                    

Odamda öylece uzanıyordum. Gün içerisinde yaptığım tek eylem uyumaktı zaten son zamanlarda. Bu yüzden içim sıkılıyordu ama yapabileceğim bir şey yoktu. O günler aklıma geldikçe, gözlerimin önünden geçip gittikçe bu böyle devam edecekti. İnsanların önüne çıkacak cesaretim yoktu. Telefonumun internetini açtıktan sonra titreşimler sinirime dokunsa da titreşimin bitmesini bekledim. Bitince kilidi açıp mesajlara göz attım.

Siyah: Seni özledim, Uykucu. Kokunu özledim. Sana sarılmayı özledim. 35 gün oldu. Sensiz 35 gün... Seni unuttum diye düşünmüyorsundur umarım. Diğer mesajlarıma yaptığın gibi buna da görüldü atacaksın belki ama, okuduğunu biliyorum. Seni çok özledim. Ne olur artık dön. Yoksa bu çakma bad boy'un, artık dayanamaycak...

Yüzümde ufak bir tebessüm belirdi. Ama o bana mesaj attığı zaman bile o günün aklıma gelmesi yüzünden, tebessümüm hemen siliniverdi. Onunla alakalı olmasa da, onların karşısına çıkmaktan çok korkuyordum.

Siyah: Bu arada, Kerim yarın Antalya'ya geliyor. Gelmeyeceğini biliyorum ama yine de seni almak için evine geleceğim. Her zamanki gibi...

Gözlerim doldu tekrar. Özür dilerim, Batu. diye geçirdim içimden. İçeriden kardeşimin sesi doldurdu kulaklarımı. ''Abla, gel hadi. Yemek hazır.'' Yemek yapma konusunda çok beceriksiz olduğumdan genelde artık evde babam veya kardeşim uğraşırdı yemeklerle. Ayağa yavaşça kalktım. Ayaklarımı yataktan sarkıtıp derin bir nefes aldım. Zemin ve ayağım birbirine değdikten sonra güçlükle kalktım ayağa. Dolmuş gözlerimi bekledim bir süre. Koridordaki aynaya baktım odadan çıktıktan sonra. Tamamen yüzüm solmuştu, saçlarım dağınıktı. Bir aydır adam gibi gülümsemiyordu bu kurumuş dudaklar. Ağlayıp duruyordu bu kahverengi gözler. Ve sol tarafta bir acı vardı bir türlü bitmek bilmeyen.

İçeriye geçtim hemen. Gülümsedim yalandan da olsa kardeşime. Bu hep böyleydi aslında, her gece ağlar sonra da sabah olunca gülerdim ben. Ama bu sefer farklıydı. Bu sefer gerçekten her şey çok farklıydı. Sol yanım, kalbim, cayır cayır yanıyordu sanki. Anlatamıyordum hissettiklerimi kimseye. Telefonumun titreşimini hissettiğimde ekrana baktım usulca. Babam, yazıyordu. Açtığımda babamın yine o durgun ve soğuk sesini işittim.

''Günaydın kızım.''

''Günaydın baba.''

''Bugün daha iyi misin?'' 

Her zaman bu soruyu soruyordu ve ben her seferinde aynı cevabı veriyordum.''İyiyim, baba. Annem öldü ve ben çok iyiyim.''

Öksürdü birkaç defa.''Neyse kapatıyorum ben.''

''Görüşürüz.'' dedim normal bir şekilde.

Annem ölmüştü. Bunu kabullenmek çok zor gelse de bana, sesli birkaç defa yutkunsam da ilk duyduğumda, ölmüştü annem. Eskiden hep başındaki tümör yüzünden öleceğini söylerdi bana. Ben öleceğim, sen mutlu olacaksın derdi. Hepiniz bir gün benden kurtulacaksınız derdi. Öyle değildi. Hiçbir zaman annemin karşısına çıkıp,''Anne, bana böyle şeyler söyleme, dayanamıyorum. Sen ölürsen, ben dayanamam.'' diyemedim. Nasıl diyebilirdim? Onu söylerken gözlerindeki kararlılık yetiyordu susmam için. Ama şimdi ne o gözleri görebiliyordum fotoğraf ve videolardan başka, ne de başka bir şey. Acıyordu canım fazlasıyla. O günü hatırladıkça ölüyordum tekrar tekrar, içten içe. Ölüyordum. O karanlık kuyunun zeminine yapışmıştım sanki. Kimse beni kurtaramazdı. 

O gün, Batuhanla beraber annemi hastaneye götürmüştük. Ama başına yediği darbe yüzünden günlerce hastanede ölüm kalım savaşı veren annem, bu savaşta yenik düşmüştü. O an o kadar çok yıkılmıştım ki, hastanenin ortasında öylece kala kalmıştım. Eve geldiğimde bile ağlayamamış, öylece uyumuştum. Kabullenememiştim, arkadaşlarım yüzlerce mesaj atıyordu. Ama hiçbiri umrumda bile olmuyordu. Onların karşısına bu halde çıkmaktan çok korkuyordum. Hiçbir zaman tam olarak ağlayamamıştım. Kabullenemiyordum hâlâ, annem ölemezdi. Ölmemeliydi. Benden nefret edercesine davransa da, o benim annemdi. Yıllarca beni büyütmüş olan, bana bakan annem, ölmüş olamazdı. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 09, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Uykucu *ASKIDA*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin