Leng Cai

387 51 40
                                    

Yi Fan Leng Cai'n dediklerini duydukça gözleri büyüyordu ve heyecandan oturduğu yerden kalkmış evin içinde volta atıyordu.

Sehun bile heyecanlanmıştı. Yi Fan'ın dediği kadar vardı. Sunucunun sesi fazla etkileyici ve yumuşaktı.

İnsana huzur veren cinstendi sanki.

Yayın bir şarkıyla biterken Yi Fan Sehun'a döndü.

"Ne dediğini duydun dimi? Tanrım... Sehun o beni biliyor. İsmimi, ona olan ilgimi,duygularımı...yazdığım her şeyi okuyor. Beni biliyor Sehun!"

Gözlerindeki parıltıyla cümleleri sıralarken Sehun istemsizce gülümsemişti onun bu haline.

"Evet Fan, biliyor."

"Bana gel dedi. Bana kendini gösterecek Hun!"

Sehun kafasını salladı sadece. Neden bilmiyordu ama sunucunun sesi kulaklarında yankılanıyordu.

Fakat bu doğru gelmiyordu Sehun'a. Evet, ses tonu çok etkileyiciydi. Zaten Yi Fan'ı bile etkilediyse bir başkasını etkilememesi imkansız denecek cinstendi.

Yine de merak etmiyordu onun kim olduğunu. Ya da nasıl biri olduğunu merak etmiyordu. Daha doğrusu etmemeliydi, bunu biliyordu.

Kafasındaki düşünceleri bir kenara itip arkadaşına baktı.

"Ne yapacaksın? Gidecek misin?"

Yi Fan duraksadı ve yerine oturup düşündü bir süre.

"Gitmeyeceğim."

Sehun'un beklediği cevap bu değildi bu yüzden şaşırmıştı.

"Ne demek gitmeyeceğim? Sen çıldırdın mı Fan? Fırsat ayağına geldi!"

"Evet ama beni bildiği için gitmeyeceğim. Şu an o cesareti bulamıyorum kendimde. Ya beklediği gibi çıkmazsam?"

Sehun bu sefer gözlerinin büyümesine engel olamamıştı. Yi Fan, mükemmel Wu Yi Fan birinin onu beğenmemesinden korkuyordu ve bu fazlasıyla şaşırtıcıydı.

"Yi Fan sen iyi değilsin. Seni beğenmemesi bence bile imkansızken senin beğenmeyeceğini söylemen...pes..."

"Bilmiyorum. Cesaretimin tamamen çekildiğini hissediyorum. Belki de ben onu uzaktan sevmeyi seviyorum..."

~~~~~~~~

Luhan kulaklıklarını çıkartıp sandalyesinden kalktı ve stüdyodan çıkıp odasına girdi.Aynı anda Baekhyun'da girmişti odaya.

"Luhen sen iyi misin?"

"Evet,iyiyim Baek. Neden sordun?"

Luhan gülümserken konuştu.

"Kaç yıldır kendini kimseye göstermedin. Adını bile söylemedin. Kaç dinleyici burayı bastı. Kavga çıkaranlar, içeri almazsak diye tehdit edenler olduğu halde sen kendini göstermedin hemde. Şimdi ise birkaç mektup için kendini ifşa edeceksin. Sence neden sordum?"

Luhan kafasını sallayıp daha çok gülümsedi.

"Bilmiyorum. Beni ona çeken bir şey var. Mektupları hep aynı. Tek kelime bile değişik değil ama ben her seferinde sanki ilk kez okuyormuşum gibi hissediyorum. O farklı sanki. Onu merak ediyorum Baek. Kimseyi merak etmediğim kadar hemde."

"Luhen'im birilerinden etkilenmiş sanki?"

Baekhyun sırıtıp kaşlarını kaldırıp indirirken sordu.

"Belki."

"Belki?"

"Evet, belki."

~~~~~~~~~~

Sehun kafeye gelmiş, kasa başında olan masasında oturuyordu. Aklında ise istemsizce Leng Cai denen sunucunun sesi dolaşıyordu.Bu doğru değildi,biliyordu ama engel olamıyordu.

Yi Fan anlatırken abartıyor sanmıştı ama gerçekten çok fazla etkileyiciydi adı bile bilinmeyen sunucu.

Hayal etmeye çalıştı Sehun. Ama olmadı. Yi Fan'ın hayal edemediği gibi kendisi de hayal edemedi sunucunun nasıl biri olabileceğini.

Kafasını sandalyenin başına yaslayıp, gözlerini kapattı. Neden düşünüyordu? Neden etkilemişti? Neden sesi her aklına geldiğinde içinde anlam veremediği bir hareketlilik oluyordu anlayamıyordu.

Düşüncelerle boğuşurken yeniden duydu onun sesini. Yeniden aklında geziyordu onun sesi ama bir farklılık vardı.

Sanki ses çok... yakından geliyordu. Kafasını kaldırıp kasanın önünde gülümseyerek bekleyen adama baktığında gözlerinin genişlemesine engel olamamıştı.

----------------

Bu fikri bana veren okuyucuma teşekkür ederim ♡

O kendisini biliyor ^3^

Hayırlısı diyorum ve gidiyorum djzjsjsjd

Yorum yapın tamam mı bak. Yorum olunca yb atasım geliyor ona göre :')

Radio Host [Kısa Hikaye]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin