"Ya ne sırıtıyorsun gülünecek birşey varsa söyle bende güleyim!!"
Diye bağırdım en sonunda. Birden gülmesi kesildi ve bana ölümcül bakışlar atmaya başladı. Bu çocuk kesin sorunlu. "Sen kimsin de bana bağırıyorsun!!" diye bağırdı aniden. Resmen yerimden sıçradım ve ona bakmaya başladım. Gözlerim doluyordu hayır ağlamamalıydım onun önünde ağlayamazdım. Aniden lavaboya doğru koştum iyi ki arka çaprazımda lavabo vardı yoksa bu koskoca okulda kaybolurdum. Gözlerimden yaşlar süzülürken arkama bakmadan koştum ve sadece "özür dilerim böyle olucağını bilseydim sana bağırmazdım" dediğini duydum. Şu anda tuvaletteyim yaklaşık 5 dk oldu ve hala ağlıyorum. En sonunda kendime geldim ve "ben neden onun yüzünden ağlıyorum ki?" Dedim kendi kendime. Aynaya baktığımda gözlerimin kızarmadığını görünce mutluluktan dans edicek gibi oldum çünkü gözlerim kızarsaydı ağladığımı anlarlardı. Ama rimelim akmıştı. Musluğu açıp yüzümü yıkadım. Rimelim çıkınca musluğu kapattım ve yüzümü üstüme kuruladım. Çantamdan rimelimi,kapatıcımı,göz kalemimi ve şeftalili dudak kremimi çıkarttım. İşim bitince eşyalarımı çantama geri koydum ve son bir kez aynada kendime baktım. Gayet güzel görünüyordum. Tam 15dk dır lavabodaydım. Sınıfımı aramaya başladım. Altımda çok kısa bir şort vardı ve bu yüzden bütün erkekler bacaklarımı kesiyordu. Bu beni çok rahatsız etti. Hemen bir kıza 10/b yi sordum. "Pardon 10/b nin nerede olduğunu biliyor musunuz?" Yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirerek.
"En üst kata çık hemen görürsün zaten." Dedi kızda bana gülerek.
"Çok teşekkürler." Dedim ve en üst kata çıktım. Tam son basamağı çıkmıştım ki bir el arkadan belime dolandı. Diğer eliyle de ağzımı. Çok korkuyordum. Beni hemen bir sınıfa soktu. "Tamam korkma benim." Bu Enes'ti. Ben ona korkutla bakarken o ise bana pişmanlıkla bakıyordu bunu saklamaya çalışıyordu ama yapamıyordu. "Özür dilerim." Dedi. "Neden ki!"
"Sana aniden bağırdığım için aslında sadece sana bağırdığım için."
"Yok ya önemli değil zaten ben onu unuttum bile ben sana iyi anlaşamıyscağımızı söylemiştim."
"Hayır hayır o anda birden sinirlendim o yüzden bağırdım yoksa biz anlaşırız lütfen bana bir şans daha ver."
"İyi öyle olsun. 10/ b deyim beni o sınıfa götürür müsün?"
"Tamam. Hadi gel." Diyerek yürümeye başladı. Sınıfın önüne geldiğimizde ona teşekkür edip içeri girdim. O da arkamdan gelmeye başlayınca durdum ve ona döndüm;
"Sen niye geliyorsun ki? Kendi sınıfına gitsene."
"Ya ben sana söylemeyi unuttum biz aynı sınıftayız."
"Gerçekten mi?"
"Evet. Yanım boş gel istersen."
"Tamam."dedim ve beraber sıraya geçip oturduk. İçeriye resim hocası girdi ve kendini tanıttı. Herkese birer tane kağıt dağıttı ve istediğimiz şeyi çizebileceğimizi söyledi. Ne çizebileceğimi düşünmeye başladım. Enes çizmeye başlamıştı bile fakat bana göstermiyordu. Bende çizmeye başladım. Sonunda ikimizinde resmi bitti ve birbirimize gösterdik. Resimlere bakmamamızla ağzımız açık kaldı. İkimizde birbirimizi çizmiştik. (Medyaya koydum.)Arkadaşlarlar ben kuzenime adapazarına birkaçgün kalmaya gidiyorum orada internet olmayabilir bu yüzden yeni bölüm geç gelebilir yada kendi internet paketimi kullanabilirim belki hepinizi öpüyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTTUN MU BENİ ?
AcakHayal ; Sıradan bir hayatı var. Aşırı güzel. Çok zengin bir ailesi var. Ailesi için çok önemli. Enes ; Umursamazın sözlük anlamı. Bir dediği iki olmaz. Zengin ve şımarık züppenin teki. Ailesinin en değerlisi. Tabi bir o kadar da yakışıklı. Peki ya...