Başvuru formunu bitirdim ve veznede duran sarışın bayana uzattım. Elimdeki başvuru formunu aldı ve
"Sizi yarın arayıp haber verecekler, iyi günler!"
"Teşekkür ederim! İyi günler"
Marketten çıktım ve eve doğru yürümeye başladım, kafamda bir sürü sorular vardı onları düşünürken, eve nasıl geldiğimi anlamadım. Kapıyı açmak için elimi pantolonumun cebine soktum, anahtarı çıkardım ve kapıyı açtım. Mutfağa girdim ve elimdeki ekmeği masanın üstüne koydum. Ceketimi çıkarıp portmantoya astım ve banyoya girdim elimi yıkamak için sıvı sabunluğa bastım fakat sabun gelmedi, bir daha bastım yine gelmedi kapağını açıp baktım ki içinde sabun kalmamıştı.
"of, keşke markette gitmişken sıvı sabun alsaydım."
Diye içimden geçirdim ama aklıma hemen şampuan geldi. Şimdilik ellerimi şampuanla yıkasam bir şey olmaz diye düşündüm. Ellerimi yıkadıktan sonra havluya silip banyodan çıktım ve mutfağa girdim, çok acıktığımı bir anda karnımdan gelen seslerden anlamıştım. Ketle biraz su koydum ve düğmesine bastım su kayarken bende dolaptan iki yumurta çıkardım ve büyük cezvenin içine koydum. Cezvenin içine su koydum ocağın üstüne koydum ve altını yaktım. Yumurtalar haşlanırken dolaptan peynir, zeytin, bal, pekmez, reçel, domates, salatalık çıkardım. Domatesle salatalıkları yıkadım ve doğradım, bu arada ketle olan su kaynamıştı. Dolaptan sallama çay çıkardım, bardaklıktan da bir tane bardak çıkardım. Sallama çayı bardağın içine koydum ve üzerine su ekledim, çayım olurken yumurtalar haşlanmıştı cezvenin altını kapattım ve yumurtaları soğuk suyun altına soktum. Yumurtaları biraz soğuk suda beklettim ki soğusunlar diğer şekilde yumurtanın sıcaklığı elimi yakıyordum ve yumurtayı zor bir şekilde soyuyordum, buda benim için güzel değildi. Yumurtalar soğurken sallama çayımı bardaktan çıkardım ve çöpe attım. Çekmeceden çay kaşığı ve ekmeği kesmek için bıçak aldım. Bardağımı iki şeker attım ve karıştırdım, bıçağı elime alarak ekmeği kestim. Bu arada yumurtalarda soğumuştu, cezvenin içindeki suyu lavaboya süzdüm ve yumurtaları masada duran tabağa koydum.
"Her şey hazır olduğuna göre kahvaltıya başlaya bilirim"
Diye içinden söylendim ve sandalyeyi çekip masaya oturdum. Karnımı doğurduktan sonra oturma odasına geçtim ve televizyonu açıp izlemeye koyuldum. İçimden
"Biraz televizyon izleyeyim de daha sonra masayı toplarım"
Diye geçirdim ve kumandayla televizyon kanallarını dolaşmaya başladım. Televizyonda bir yarışma programına denk geldim. Açıkçası hoşuma gitti, bilgi yarışmasıydı ve hiç bilmediğim, duymadığım şeyleri duyuyordum. Buda benim hoşuma gitti, hiç bilmediğim, ilginç bilgileri bu programdan duyuyordum. Bir saat izledikten sonra televizyonu kapattım, odama gittim ve bilgisayarı açmak için kasanın düğmesine bastım. Bilgisayar açılır açılmaz şifre sordu, şifreyi yazdım ve enter tuşuna bastım. İnternete girip yapılmış olan programlara baktım, hep hayalimdi bir program yapmak ama hiçbir zaman cesaret edemedim. Tek başıma bir program nasıl yapabilirim ki, bu zorluğu bir türlü göze alamadım. İnternetteki programlara bakınca hep içim gidiyordu ve en güzel duyguda birilerinin senin yaptığın programı kullanmasıydı. Diye düşünüyordum, uyku bastırdı ve bilgisayarı kapatıp yatağıma uzandım. Gözlerimi açtığımda telefonumun saatine baktım ve saat 23.30'du. Mutfağa girdim bir bardak su içip uykum dağılmasın diye hemen yatağıma girdim ve gözlerimi kapatıp uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Macera Tutsağı
AdventurePara ve güç için mücadelesi... Kendine kanıtlama duygusu... Üniversiteyi birinci olarak bitirmiş ama iş bulamaması... Arkadaşlarının iş bulup rahat ve lüks yaşaması...