KISIM 1; Beginning of Everything - Bölüm 2

113 19 9
                                    


Ellerim silah tutmaktan ve ateş etmekten yorulmuştu. Ama bunu öğrenmem gerekiyordu.

T, bana bunları öğrenmeden bilgisayarlarına elleyemeyeceğimi söylemişti. Çoktan ilk dediğini yerine getirmiştim, artık günlük bir şekilde spor yapıyordum. Bu konuda Yuri çok yardımcı oluyordu. Bazen Yoona da yardım ediyordu ama daha çok Yuri'ydi bana yardımcı olan.

Şimdi ise silahları öğrenmem gerekiyordu. Bunu ise öncelikle Yoona'nın çalışmasını izleyerek öğrenmeye başlamıştım. Yuri ona da bir şeyler öğretiyordu. Ama küçük kızın çok iyi şekilde öğrendiği belli oluyordu. Bir kez bile hedefini kaçırdığını görmemiştim. Ben ise, daha yeni başlamıştım. Hedefe sadece bir kez isabet ettirmiştim onda da silahı tutamayıp ayağıma düşürmüştüm.

Yuri omzuma dokunduğunda ateş etmeyi bıraktım. "T seni çağırıyor."

Buraya geleli iki hafta olmuştu. Ve kendimi çoktan değişik hissediyordum. Sadece Yuri ile çok yakındım. Ve bu sayede Yoona ile de çok iyi anlaşabiliyordum. Eğlenceli kızlardı ikisi de. Özellikle Yoona'ya baktığımda onun insan öldürebileceğine hiç inanmıyordum ama bir kez silahı eline aldığında korkunç bir surat ifadesi ediniyordu. Aynada böyle bir ifadeye çalışmaya başlamıştım.

Sooyoung ve Jessica ise pek fazla burada bulunmadıkları için daha yakın olamadığım kısımdı.

Tiffany ise...

Onu görmek imkansızdı adeta. Hafta başlarında gelip bana görevler verip gideceğini söylemişti. Bu haftaki görevim ise hedefi tutturmayı öğrenmekti. Ve başaramamışım. Sadece üç ay içinde Tiffany bana basitçe her şeyi öğretmiş olacaktı. Ve ben de burada kalmayı garantileyecektim.

Alt kattan çıkıp Tiffany'yi bulmak için odasına doğru yürümeye başladım. Çok güzel bir yüzü vardı, seksi bir vücudu vardı, onu daha çok tanımayı istiyordum. Ondan hoşlanıyordum.

Ama T, asla böyle bir istek içinde değildi. Gizemli olması beni ona daha da çok çekiyordu.

Korkarak kapıyı açtığımda oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi. Hiç gülümsemezdi. Ama bomboş duran yüzüne bakmayı seviyordum, dudakları çok çekiciydi. Onu öpmek istiyordum. Bu duyguyu tatmak istiyordum. Ama bunu da imkansızlar katına yerleştirmiştim.

"Başaramamışsın." Sesi de çok güzeldi. Onunla az konuşsak da onu dinlemeyi seviyordum. Başımı eğdim.

"Beni zorladı."

"Sorun değil. Yapamayacağını biliyordum, sadece bunu ölçmek istedim. Tahminimce sen bıçaklarla daha iyi olabilirsin." Bana bir kutu uzattı. "Bir hediye. Üç ayda sana en azından bir şey öğretmem gerekiyor Kim, her şeyi bırak ve bunları iyi kullanmayı öğren. Sunny diye yeni bir kız var. Onun yetenekleri çok iyi. Beraber çalışın."

"Tamam."

"Sabahları spor, öğlen Sunny ile, akşamları ise benimle birliktesin. Beni izleyeceksin ve öğreneceksin."

"Teşekkür ederim."

Ve o anda ilk defa gülümsemişti. O anda gülümsemesine aşık olmuştum. O an benim için en değerli anlardan biriydi.

Sesi ciddi değildi. Gülümserken sessizce söylemişti. "Çok şirinsin."

Yanaklarımın ısındığını hissediyordum. Ve öylece akasını döndü ve bilgisayarlarına doğru ilerlerken görünümden kayboldu.

Onu çoktan özlemiştim bile.

Gülümsemesini özlemiştim.

Elimdeki kutuyla birlikte Sunny denen kızı bulmak için en üst kata çıktım. Ve orada duruyordu, Sooyoung ve Jessica'nın yanında oturuyordu.

Yoona ve Yuri ortalıkta dövüşüyorlardı. Birbirlerine gülümseyerek dövüşmeleri onları çok şirin gösteriyordu. Sunny'nin yanına oturdum ve diğerleri gibi dövüşü izlemeye başladım.

Kwon Yuri hayatında hiç kaybetmemişti. Ama bu sefer öyle gözüküyordu ki dövüşü kaybedecekti. Hepimiz heyecanla esmer ile beyaz kızın dövüşmesini izliyorduk. Kutumu açtım ve bir bıçak setiyle karşılaştım.

Çekici duruyorlardı ve baya pahalı.

Üzerlerinde T harfi işlenmişti. Bunun Tiffany'nin kendi şeyi mi yoksa benim için mi yaptığını düşünmeye başlamıştım.

Başımı kaldırıp Yoona ve Yuri'ye baktım.

Yuri sağ yumruğunu kaldırdığında Yoona sol eliyle onu tutup etrafında döndürmüştü. Sağ koluyla Yuri'nin beline sarılırken esmeri kendine çekmiş ve dudaklarına yapışmıştı.

Gülerek başımı tekrardan kutuma çevirdim.

"Beraber çalışacakmışız, sanırım." Yanımda ki kısa saçlı kız konuştu. Ona döndüm ve başımla onayladım.

"Ben Taeyeon." Bana gülümseyerek karşılık verdi.

Yoona ve Yuri yeni bir raunda başlarken kenardan geçen Tiffany'yi görmüştüm. Ayağa kalkıp peşinden gittim. Onunla konuşmak istiyordum. Ve Yoona'nın Yuri'yi öpmesi bana ilham olmuştu.

"Hey, T!" Beni duyduğunda hızını azaltıp durdu. Yine gülümsemeye başlamıştı ve bunun ne kadar güzel olduğunu anlatamazdım.

"Bana Fany diyebilirsin."

"Oh?"

"Sana bir ayrıcalık yapıyorum TaeTae, bunu da az önce düşünürken buldum, şirinliğine yakışıyor." Gülümseyerek kolumu tuttu. "Benimle gelmek ister misin? Daha sonra Sunny ile çalışırsın."

Başımı oynattım. Onunla beraber... Evet, bu harika olacaktı.

Yüzündeki gülümseme hiç azalmıyordu Tiffany'nin.

"Taeyeon." Adımı söylediğinde durmuştu, ona uyarak ben de durdum. Yüzünü bana çevirdi ve gözlerime baktı. "Kendimi garip hissediyorum."

"Nasıl?" Şaşkın bir şekilde sordum.

"Sen. Beni çok etkiliyorsun. İki haftadır işime odaklanamıyorum, Kim Taeyeon."

"Oh... Özür dilerim."

Ve yüzündeki ciddiyet yerini gülümsemeye kaybetmişti yine. Gözleri küçülürken daha da güzelleşiyordu. Çok güzeldi...

"İşte bu yüzden oluyor her şey."


___________
Evet burada da TaeNy'nin nasıl yakınlaşmaya başladığını görüyoruz dksjdl

Bu kısımda TaeNy aşık olacak falan filan... Diğer kısım ise Kim Taeyeon'un hiç bilmediğimiz kısmı. Ve benim heyecanlandığım kısım orası.

With You (Who am I?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin