Evimden dışarı çıkmak artık korkutucu bir şey olmuştu. Her an Sooyoung veya başka birinin gelip beni öldürmesinden korkuyordum.
Yuri yanımda televizyon izliyordu. Bir dram filmiydi. Yoona'yı özlediğini biliyordum.
Az sonra Tiffany başını uzattı. "Aşkım, bir gelir misin?"
Yerimden kalkıp onun yanına gittim.
Gülümseyerek yüzümü avuçlarımım arasına aldı ve dudaklarıma küçük bir buse bıraktı. "Mmm... Senden bir şey isteyebilir miyim? Yuri bunu yapabilecek durumda değil."
"Evet?"
"Teklifler buldum. Büyük miktar para kazanabiliriz TaeTae. İnsan öldürebilir misin?"
Bir kere elimi kirletmiştim.
"Bunu yapmamı istiyor musun?"
"Evet."
Gülümsedim ve ellerimi beline koydum. "İşte, sen istersen yapmayacağım şey yok benim Fany."
"Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum, bebeğim."
*
Sokağa çıktım. Normal bir genç kız gibi giyinmiştim. Saçlarımı dalgalı bir şekilde açık bırakmıştım. Hedefimin bana baktığını görebiliyordum.
Sarışın çocuk, bugün son günü olacaktı.
Ona doğru yürümeye başladım ve önüne geldiğinde gülümsedim. "Bugün şanslı günün sanırım."
Çocuk bana döndüğünde yüzüne bir sırıtış oturmuştu. Bunları öldürmeyi sevmeye başlamıştım.
Beni takip etmeye başladı. Kimsenin bizi göremeyeceği bir yere gitmeliydik. Tiffany'nin bizim için kiraladığı evin arkasında ki bahçeye girdim. Sarışın aptal da peşimden geldiğinde bahçedeki işaretli çimlerin üzerinde durdum. Şimdi yanıma gelecekti ve çukura düşecekti. Sırıtmadan duramıyordum.
Ve aynen öyle olmuştu. Çukurun üstündeki çimlere bastığında aşağıya düşmüştü. Çıkmak için bir şeyler yapmak istiyordu ama içerideki kaynar suyu oraya boşuna koymamıştım. Çukurun kapağını kapatıp çimlerle üzerini örttüm.
Yavaş yavaş ve güzelce ölecekti.
Çimlerin üzerine bir de masayı koyduğumda her şey güzel bir bahçeye dönmüştü.
Tiffany bahçe kapısından çıkıp yanıma geldi. "Sanırım bu baya canice oldu TaeTae."
"Böyle daha zevkli."
*
Kim Taeyeon yine işinin başındaydı.
Makinesiyle uğraşıyor. Onu insanlar üzerinde deniyor ve her başarısızlığında zavallı insanı öldürüyordu.
Daha hafızasını bile silememişti birisinin, ona yenisini yüklemeyi nasıl başaracaktı bilmiyordu. Seohyun'a ihtiyacı vardı ve bu ayrılıktan ilk defa nefret etmişti.
Tiffany ve onun bilgileri bu makineyi halletmeye yetmiyordu.
Sinirlenmeye başlamıştı.
Her şeyi Yuri'ye anlatacaktı.
Ama öncelikle birkaç kişiyi daha öldürmeyi tercih ediyordu.
Kwon Yuri artık önemsiz bir piyon değil önemli bir piyon olmalıydı.
Onu güzelce kullanırsa eğer, Yoona'yı da kullanabilirdi.
Aşk, gerçekten de kullanılması en rahat oyundu.
"Tiffany, Yoona'nın Yuri'yi bulmasına yardım etmeliyiz. Yuri onu kandırmalı ve böylece onu da aramıza almalıyız."
Tiffany bu planı en az Taeyeon kadar sevmişti.
Ama ikisinin de bilmediği bir şey vardı ki... Im Yoona çoktan binanın içindeydi.
İlk adım, her zaman avantaj getirirdi. Belki de bu avantajı aylar sonra kullanacaktı Im Yoona, belki de böyle bir avantajı olduğunu ölme riskini alana kadar bilemeyecekti ama ilk adımı atarak şanslı olmuştu.
Korkusuzdu o.
Ve Kwon Yuri'ye güveniyordu. Ona güvenmeliydi. Ona güvenirse eğer, buradan yarasız ayrılacaktı.
Tiffany, Taeyeon'un dudaklarından öptükten sonra Yoona'yı bulmak için uzaklaştı.
________
Tae...
Burada ise, Yuri'nin 2.15'de anlattıklarını görüyoruz. :D Yani tabii bilmediğimiz TaeNy kısmı. İştebu sayede Yuri, TaeNy'yi kandırabildi. Yani baştan beri Yoona'nın tarafında olmasa da Yoona'nın tarafına geçtiği o an işte bu an. dffdfd Eğer Yoona geç kalsaydı belki de Taeyeon hayallerine kavuşabilirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
With You (Who am I?)
FanficWho am I?'ın yan hikayesidir. TaeNy. --- Ölümün bu kadar acı verici olduğunu bilseydi, yine de öldürmeye başlar mıydı? ---
