Hayatımı gözden geçiriyorum da ben bir hiçmişim. Amy lee Miller diye biri yokmuş aslında. O odanın kapısını açtığımdan beri her şey değişti. O kapının ardındaki şey o an yaşadığım o korku tarif edilemezdi. Gördüğüm şey ateşler içindeki şey nasıl anlatsam bilemiyorum. Gerçekten tarif edemiyorum. Ama o kapının ardında gördüğüm şey bana yardım etti. Hayatımı bağışladı. Ama bir sorunum var. Kendimi korumamın yolu ölene kadar her ay 1 kişiyi bir ayin şeklinde kurban edeceğim. Biliyorum bu çok kötü ve iğrenç bir şey ama başka çarem kalmadı.
...
Doktora gitmiştim. Baş dönmem ve mide bulantım vardı. Hamileymişim çok mutluyum hemen Justin'nin yanına geldim.
-Justin hamileyim!
-Nededin sen?
-Hamileyim Justin!
Beni sımsıkı sardı. Şuan o kadar huzurluyum ki.
-Amy şuan hayattaki en mutlu insan benim. Bana en büyük hediyeyi verdin. Seni seviyorum Amy.
-Seni seviyorum Justin.
...
Evde oturuyordum ufaklığın gelmesine çok az kalmıştı diye düşünürken karnıma berbat bir sancı girdi.
-Justin!! Bebek!
Justin hemen yanıma geldi.
-Amy bebek mi geliyor?
Justin'e tokat attım ve:
-Salak! Burada bomboş mu bağırıyorum beni arabaya götür beni hastaneye sen götüreceksin.
...
Meleğim doğmuştu kızım canımın parçası.Adını Emma koymuştuk. Justin de mutluluktan ne yapacağını bilemiyordu.Ama benim bir sorunum vardı. Kızıma olanları nasıl anlatacağım. Justin bunu kabullenmişti ama kızıma hey ay bir insan öldürdüğümü nasıl söyleyecektim bilmiyorum. Büyüdüğünde merak edecektir o zaman düşünürüm. Şimdi önümde zor günler vardı.
...
Kızım artık 18 yaşına girmişti. Büyümüştü meleğim ve artık daha fazla derdim vardı.
Emma'nın ağzından:
Öff çok sıkılıyordum. En iyisi arkadaşlarımla buluşayım. Üstümü giyindim ve Kafeye gittik. Kristen:
-Emma keyfin nasıl?
-Eh işte idare eder. John nerede?
-İşi varmış gelemedi.
-Bana neden haber vermiyor ama o görür!
John sevgilimdi ve beni kızdırmakta üstüne yoktur.
...
Arabama bindim. Babama araba konusunda çok ısrar etmiştim ve ısrarlarım bir şey yaramıştı. Telefonum çaldı arayan John'du.
-John neredesin sen neden telefonlarıma cevap vermiyorsun!
-Kızma hayatım sinemadaydım ondan açamadım.
-Kimle gittin sinemaya?
-Maggy'le gittim.
-O kızdan hoşlanmadığımı biliyorsun nasıl onunla gidersin!
-Üf Emma fazla abartıyorsun.
-Öylemi John bir daha beni arama!
Deyip telefonu kapattım. Çok sinirlenmiştim. Eve geldiğimde annem evde değildi. Babam evdeydi.
-Baba annem yine nereye gitti?
-Arkadaşlarıyla buluşmaya gitti.
-Off neden her ayın ilk günü hep böyle yapıyor.
-Bunu annene sorarsın kızım. İşe gidiyorum dikkat et.
-Tamam görüşürüz.
Televizyonda müzik kanallarına bakınıyordum. Kapı çaldı açtım ve karşımda annemi gördüm.
-Anne neden bu buluşma tarihlerinde bir değişiklik olmuyor?
-Meleğim lütfen bunu sorgulamayı bırak.
Önce odama gittim sonra banyoya girdim. Çamaşır sepetinde annemin bugün dışarıya çıkarken giydiği elbiseyi gördüm kan damlaları vardı. Elbiseyi elime aldım ve annemin yanına gittim.
-Anne bu kan lekeleride ne?
-Burnum kanıyordu ondan bulaştı.
-Hıı tamam.
Tamam demiştim ama anneme inanmıyordum. Ne olduğunu öğrenecektim.
...
Annemi takip etme zamanım gelmişti. Üstümü giyindim ve annemi takip etmeye başladım. Bir ormana geldi. Eline bir dal parçası aldı ve toprağa yuvarlak içinde yıldız çizdi. Yaptığı işaretin üstünden benzinle geçti. Sonra ağaçların arasından bir adam çıkardı adam galiba baygındı . Annem ne yapıyordu böyle!Adamı işaretin ortasına götürdü. Eline çakmak aldı ve işareti aleve verdi. Adamın bağırışları kulağımda yankılanıyordu. Annem bir şeyler söylemeye başladı. Ne söylediğini anlayamıyordum. Sonra alevler bir anda söndü. Adam ortada yoktu. Annem çantasını aldı ve yürümeye başladı.Bende hemen arabama atladım. Eve geldiğimde hala annemin ne yaptığını anlamaya çalışıyordum.
-Anne bugün arkadaşlarınla ne yaptın?
-Kahve falan içtik.
- Hım kahveyi ormanda mı içtiniz?
-Ne diyorsun sen Emma?
-Diyorum ki ormanda ne işin var!
-Sen beni mi takip ettin!
-Evet anne ne yapıyorsun sen!
-Bu konuyu burada kapatıyoruz. Ayrıca bugün dışarı çıkmak yok!
-Sen gizli işler çevir ben ceza alayım!
-Bağırmayı kes cezalısın bana hesap soramazsın.
Birşey demeden odama çıktım. İnternette annemin yaptığı şeyi araştırdım.Annemin yaptığı şey bir ayinmiş ruhunu korumak için yapılıyormuş. Ama annem neden böyle bir şey yapsın ki. Yatağıma uzandım. Sanki biri beni izliyordu. Çok rahatsız olmuştum. Kapıya baktım sanki birşey geçti önümden. Bir fısıltı:
''KENDİ HAYATINI TEHLİKEYE ATTIN''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Taraf.
TerrorHayatınız düzgün bir şekilde ilerlerken yaptığınız bir hata yüzünden kötü bir ruh size musallat olsaydı ne hissederdiniz? Peki ya sonradan bunun bir ruh . olmadığını aslında cehennemden gelen bir melek olduğunu öğrenseydiniz? ''Bilinç, korkunç bir...
