Bölümlerin kısa olması hakkında çok haklısınız ne kadar da hak kullanan bir kız.Ama hikayenin gelişimini anlamanız için her gün bölüm yayınlamaya çalışıyorum ve derslerden çok kolay olmuyor.İleride bölümleri uzatacağım.Güzel yorumlarınız için teşekkürler^^
"Kızım!"
Sanırım duymak istediğim en son ki ses tonunu duymuş,görmemek için çok yolu denediğim yüzü görmüştüm.Cevap bile vermeye deymeyeceğini düşünerek sağından geçip masaya yöneliyordum ki bileğimden tutmasıyla hızlı bir şekilde bileğimi geri çektim.Bana deymesinden nefret ediyordum.8 ay önce o gece evden giderken en son vereceğim tepkiden korkarak elleri titreyerek başımı okşamıştı.8 aydır yüzünü görmüyordum. Tıraş olmamıştı.Kirli sakalı vardı.Benimkiyle aynı renkte olan gözleri bana umutla bakıyordu.O zamanlar dinlemem için yalvardığı zamanlarda olduğu gibi mutlu gibi parlıyor ama aynı zamanda da dolmuş gözleri.Parlament mavisi takım elbisesiyle oldukça şıktı."Ayza bir kere kızım dinle nolur.8 aydır yüzünü görmüyorum.Bulmuşken fırsat ver.5 dakika sadece."Benim aylardır düşündüğüm kendimi yediğim şeyi bana 5 dakikada açıklayacak ve bu beni rahatlatacak mıydı?Dalga mı geçiyordu bu adam."Sakın durdurmaya çalışma.Sana hayırlı günler."diyerek döndüm.Arkamdaki bakışlarını hissedebiliyordum.Sinirden gözlerim dolmuştu.Elimin tersiyle hızlıca sildim.Sen güçlüsün Ayza no cry lets fly.
Bizimkilerin yanına yüzümdeki sahte gülümsememi takarak gittim.Tatlı hevesim kaçmıştı.Telefonumu alıp saate baktım.20.47 olmuştu."Gençlik hadi artık herkes evine.Mertçik pazartesi günü saçını fönlemeyi unutma.Dolar gözlüm sana da görüşürüz ha bu arada şu soğuk bakışlı çocuğun yanındaki cıvık kıvırcık senden hoşlanıyor."diyerek öpücük attım.Beliz'in gözleri büyümüştü.Dediklerimi o hücreleri eksik beyni algıladığında arkamdan bağırmaya başladı.Ye kendini dur bakalım dolar gözlüm.Yürümeye devam ettim. AVM eve yakındı.Saat çok geç olmadığı için etraf da kalabalıktı.
Vurucaz kırıcaz patlıycaz vurucaz kırıcaz bu maçı da alıcaz.(MEDYA)
Son ses Adana Merkez mi?Hangi özürlü lan bu diye etrafıma bakarken etrafım da bana bakıyordu.Biraz geç idrak etmiştim çalan şeyin benim telefonum olduğunu.Hemen ekrana baktım.Arayan Beliz'di.Tabi ya ben WC ye giderken telefon masadaydı.Kendine özel zil sesi yapmış geri kafalı memeli canlı.Lan Beliz ben de sana bunun hesabını sormazsam."Dönsenize önünüze hiç mi adana merkezi zil sesi yapan kız görmediniz?Size göre bir keko olabilirim ama tanrıya göre gökyüzüne fijutsi atan bir ninja."dememle insanlar bana daha tuhaf bakmaya başladı.Susmayan telefonuma bakıp açtım.Bana bakan kalabalıktan uzaklaşmak için hızlı adımlarla eve doğru yürümeye devam ettim."Kızım senin götünü keser alnına yapıştırım.Kafatasının içinde mermi turşusu kurarım.Lan dolar göz ben de Ayaz sam okulun tuvaletlerine numaranı yazıp ateşli geceler için arayın yazmazsam senin gibi salak olayım.Seni kağıtla kesip,burun kıllarını cımbızla alıcam gerizekalı.Ölümün benim elimden olacak Beliz."Nefes nefese kalmıştım."Ben Polat Alemdar abla."Beliz'in yaratıcı esprisiyle gülümseyip saymaya devam ettim.Sonra o komik konuşmalarıyla yumuşamıştım.Çağan için aramış.Zaten cıvık Çağan ellerinde kitapla Beliz'in yüzüne baka baka ona çarpmış.Kitaplar düşmeyince yere atmış.Beliz mal bu bakışları atıp gidecekken de Çağan şuan kitapları toplamamız ve toplarken göz göze gelmemiz gerekiyordu ama ya diye sayıklanmış.
Allah'ım ben bunları hakedecek kadar ne yaptım?Ortaokulda Leyla hoca tahtaya yazı yazarken fotoğrafını çekip bu kadın malzemeden çalıyor diye okulun sitesine atmış olabilirim.Ama ne yapayım kadında göt yok.Sonra yolda futbol oynayan çocukların yanına gidip oynadıkları topun ölen bir adamın bakkalından alındığını ve ölene kadar büyülendiklerini söylemiştim.Tabi top Adidas ın çıkmasaydı daha çok korkutabilirdim.Çocuklar 2 gün sonra fark etmişlerdi.Tamam yapmışım bir şeyler ama olsundu herkes hata yapar.Hatasız kul olmaz.Orhan babaya saygılar.Ama bu bedel bana fazla.Haluk Mertoğlu yla bedel öde benimle diye program açsınlar da oraya gideyim.Bıktım lan.Söylenmelerimle dolu yolculuğumu bitirmiştim.Eve girdiğim an karşımda sandalye de oturan bir Esra Sultan görmeseydim daha korkusuz bir giriş yapabilirdim."Anne napıyon sen ya?"Annem derin bir nefes aldı.Sanırım sormam gereken en son soruyu sormuştum.
"Öncelikle adı ne? Adınızın birleşimi uyuyor mu?Nasıl tanıştınız?O mu geldi?Sen gittin de iyi ki geldin gibi mi oldu?Saçı gözü teni ne renk?Babası anası ne iş yapar?Götü güzel mi?Göt önemli kızım.Aşık gibi mi bakıyor?Eğlenip seni bir çorap gibi acımasızca atacakmış gi-"
Gözlerimi büyüttüm ve daha fazla dinleyemeyeceğim için sözünü kestim."Anne sus bi ya Beliz le gittik.Şu sana anlattığım kız.Başka bir şey yok.Şu sandalyeyi de kaldır.Patlamış mısır patlat da film izleyelim anne kız ben de o sırada pijamalarımı giyeyim olur mu Esra Sultan?"deyip cevap vermesini beklemeden odama çıktım.Şakir'i alıp öpücüklere boğmamın ardından hayatımın en güzel hislerini yaşatan pijamalarımı üzerime geçirdim.Telefonumu sessize almıştım.Beliz in değiştirdiği zil sesimi eski haline döndürmeye üşenmiştim.Kolide duran petitolarıma size aşığım canlarım diyerek Şakir le birlikte aşağı indik.
Esra Sultan'ım mısırları halletmişti.Bence ben kız değilim.Şuan o mısırı ben yapmış olsaydım mısırdan çok her şeye benzerdi.Aman koy göte gitsin seven böyle sevsin.İçimdeki şair yine baş gösteriyordu."Ne izleyelim?""Valla Esra Sultan Romantizm deme.Tüm film boyunca yanımda sümük silme sesini duymak istemediğime eminim.Korku izleyebiliriz."Annem bana hı sen çok biliyon bakışları atarak kalkıp bir korku filmi seçti.Çok saçmaydı abi bunlardan kim korkar diye düşünürken anneme baktım.Gözlerini kapatmış kapattığı ellerinin arasından da filme bakıyordu.Onun bu haline gülmeden edemedim.Film bittiğinde Anneme iyi geceler öpücüğümü atarak odama çıktım.Yatağıma kendimi bıraktım.Tam uyuyordum ki kapı açıldı Annem elinde yastık ayağında pandufları ve kafasındaki göz bandıyla kapıda dikiliyordu."Ayzaa.Koca götünü çek de birlikte yatalım benim helal süt emdirdiğim canım zeki güzel kızım."Hayatımın normal olmasını böyle bir anneye sahipken bekleyemezdim zaten.Hadi ama tam tersinin olması gerekmiyor muydu.Başımı onaylamaz biçimde sallayarak kaydım.Annem koşuşturarak yatağa girdi.Gözlerini kapatarak bana sarıldı.Tebessüm ettim.Çok güzel bir kadındı.Kimin anası be.Kokusunu içime çekerek daha sıkı sarılıp yarın erken kalkmamın gerekmediğini düşünerek ben de uyumaya başladım.
Sabah güneşin odama girip göz kapaklarımı açmayı sağlamasıyla uyandım.Saate baktım.11.53 tü.Bir an hızlıca kalktım.Sonra tekrar saate baktım.Ve altındaki tarihe.Okulu kaçırdım sanmıştım.Hobaa bugün cumartesi evde salak salak dolaşcam tüm gün diye seviniyordum şu anın yaşattığı mutluluğu petito dışında başka hiç bir şey yaşatamazdı.Gördüğüm kabusun aklıma gelmesiyle yüzümü buruşturdum.Rüyamda Çağan gelinlik giymiş bir elinde çiçek bir elinde kendisi gibi kıvırcık oyuncak bebekle Beliz'i kovalıyordu.Arada "Kocacım bak bu çocuk senden yaparken aklın neredeydi?Beni bu çocukla bırakmasana." diye bağrıyordu.Tabi topuklularla koşarken gelinliği yukarı çıktığında kıllı bacak görmemi hatırlamamla bu kabusu hafızamın en derin yerlerine gömmeye çalıştım.Lavaboya gidip yüzümü yıkadım.Cumartesi olduğu için sabahın daha kuşların uyanmadığı saat olmadığı için kahvaltı yapacaktım.Zıplaya zıplaya merdivenlerden iniyordum.Hemen mutfağa koştum.Masada annemin karşısında bir kişinin oturduğunu görmemle durdum ve tek kaşımı yukarı kaldırdım.
"Günaydın prenses!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayza
ChickLit15 yıllık bir hayatın verdiği tecrübe, yaşattığı yaşanmışlık ne kadar ağır ve katlanılmaz gelebilirdi ki? Damarlarındaki kanın akışının durmasını 15 yaşında temenni eden tek kişi miydi o ?O neden 32 diş birden içten bir şekilde gülümseyemiyordu?Aile...