Küçük Adam

Yeni Bir Gün

Gözlerime sigara dumanları doluyordu sanki, içime içime çekiyordum tüm gücümle. Etrafı seyrediyordum, bomboş sokakların arasında tıkılı kalmıştım sanki. Bir anda saatin 08:53 olduğunu fark ettim ve sandalyemden yavaşça kalkarak penceremi kapattım. Elimdeki sigarayı küllere boğdum. Pantolonumu giyerken telefonumu kurcalamaya çalışıyordum ve bir sürü mesaj ile karşı karşıya kaldım yalnızlığımı unutturan tek şey bunlardı sanırım.

"Bugün Demir'in doğum günü hazır ol seni almaya geleceğiz."

Ecrem atmıştı bu mesajı. Bugün aldığım en kötü haberdi bu herhalde. Demir bugün mü doğmuştu? Bir an 'hassiktir' diye mırıldandım. Bunu tamamen unutmuştum ve parti ayaklarını hiç sevmezdim. Hiç iskifimi bozmadan tişörtümü giydim ve telefonumu cebime atıp mutfağa ilerledim. Kahvaltıyı en kısa sürede yapıp dışarı çıkmak istiyordum. Dışarıda insanın içine ferahlık veren hafif bir yağmur vardı. Alçin'i arayıp benimle Starbucks'a gelip gelemeyeceğini sordum ve kabul etti.

Sohbet ederek kafeye doğru yürümeye başladık. Vardığımızda ise kalabalık bir insan topluluğu ile karşılaştım fakat bu sıcak bir kahve içmeme engel değildi. Boş bir masa bulup karşılıklı oturduk. Ve ufak ufak muhabbet ediyorduk. Alçin yeni sevgilisini anlatıyordu ve ben bu tür konuları sevmiyordum çünkü sonu bana sevgili yapma dedikodusuyla bitiyordu. Bu tür konuları kapatmak için taklalar açıp duruyordum. O sırada telefonum çaldı ve arayan Ecremdi evimin kapısının önünde kaldıklarını ve bana hemen oraya gelmemi hakaretler ve laflar eşliğinde söyledi Bu tam olarak 15 saniye kadar sürdü. Hesabı ödeyip kalktık ve Alçin ile öpüşüp ayrıldık.

Koşar adımlarla eve doğru yürümeye başladım. Birazdan yiyeceğim lafları kestirebiliyordum. Daireye vardığımda Ecrim ve Devrim merdivenlerde, Arda ise soğukluğunu ayak parmaklarıma kadar hissedebildiğim betonda oturuyordu. 'Kalkın' diyerek elimi cebime attım ve anahtarı çıkarıp kapıyı açmaya başladım. Bu sırada Ecrem'in ve Devrim'in tüm laflarını ve hakaretlerini duymamazlıktan geçiyordum. Oysaki onlar bana herhangi bir saat söylememişlerdi bu beni biraz kızdırmıştı sanırım. Kapıyı açtığımda üçü birden kaloriferin başına toplandı aslında neden içeriye girdiklerini dahi anlamamıştım sanırım üşümüşlerdi.

Kızlar birer sıcak çikolata içerken biz ise Ardayla boş boş oturup telefonlara gömüldük. Niye bu kadar acele ettiler anlamadım fakat cidden geç olmuştu. Paltolarımızı giyerek hazırlandık partiden falan haberim yoktu veya bilsemde unutmuştum sadece onları takip edecektim. Tam çıkıyorduk ki demir mesaj attı 'Sana geliyorum Miraç'. 'Durun lan Demir buraya geliyormuş' diye hafiften bağırdım sanırım bütün hevesleri kursaklarında kalmıştı. Ben ise herşeyden çok memmnundum zaten partileri, sürprizleri sevmiyordum ki hiçbir şey olmamış gibi üstümdekileri geri çıkarıp oturdum. Devrim'in ve Ecrim'in suraf ifadesi tam anlamıyla nasıl deriz ' göt olmuş' gibiydi.

Paltolarımızı giydiğimiz dakika çıkardık. Benim dışımda kimse pek halinden memnun gibi durmuyordu. Sırıtarak cebimden sigara paketini çıkardım. Paketten sigara çıkarırken Devrim'in sinirden parlayan gözlerini görünce sırıtışımı bastırmak zorunda kaldım ve sigaramı yakıp derin bir nefes aldım. 10 dakika kadardır kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Ta ki kapının zili bu sessizliği bozana kadar. Sakince yerimden kalktım ve kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda karşımda Demir'i beklerken tanımadığım bir kız vardı.
'Merhaba küçük adam.'

×Multimedya Miraç×
Arayı fazla açmadan yeni bölümü yayınlayacağız destekleriniz ve fikirleriniz bizim için önemli :) Yeni bölüm biraz uzun olacak. Sizi seviyoruz :)