7. Bölüm

33 3 1
                                    

Selam canlarım multi Tuğçe Kıran.Bu bölüm tanılıyacaksınız.Umarım beğenirsiniz.Vote atmayı unutmayın.



İyi okumalar...





Gece'yle benim evime geldik ve şuana Nutella'yı Lays cimse sürüp yiyoruz.Durum ne kadar vahim anlayın.Tabii yanında şalgam içiyoruz.Biz yemeğe dalmışken annem içeriye girdi ve yediklerimizi görünce yüzünü buruşturdu."Kızlar size dondurma getirdim ama vermicem.Şu yediklerinize bakın zehirleniceksiniz." dediğinde elindeki dondurmaları aldım ve yemeye başladım ."Saol anniş.Biz depresyondayız.Çıkarsan çok mutlu olcam." dediğimde annem zombi görmüş gibi bakıp çıktı.Dondurmamı yerken Gece'ye dönüp "Ne zaman anlatamaya başlıcaksın?" dediğimde bana üzgün gözlerle bakıp"Sen bana herşeyi anlattım sanırım bende sana anlatabilirim." dediğinde onaylar gibi kafamı salladım ve derin  nefes alı anlatmaya başladı."Bundan 17 sene önce Rüzgar'ın babası öldü ve annesi başka bir adamla evlendi.Sonra işte ben oldum.Yani ben Rüzgar Annemiz ve benim babam aynı evdeydik.O benim abim aramızda bir yaş var zaten." dediğinde başımı salladım ve"Tuğçe?" dedim soru sorar gibi."O mesele şöyleki abim orta okulda Tuğçe diye bir kıza aşıktı.Bunlar iki ay çıktıktan sonra araları bozuldu.Kız yani Tuğçe başka bir çocuktan hoşlanmaya başladı.Tuğçe okulun en güzel kızı.Ve doğal olarak tüm erkekler onunla çıkmaya meraklıydı.Buda hoşlandığı çocukla çıkmaya başladı abimi terk edip.Tabi abime bu çok koydu.Ama abim Tuğçe'ye değil tuğçe'nin sevgilisi Kerem'den nefret etmeye başladı.Bunlar çok büyük düşman oldu.Sonra Kerem Tuğçe'yi aldatınca Tuğçe hayata küstü anlaşılan aşıktı.Abim bunu duyunca daha öfkelendi tabi.Tuğçe bir süre ortalıktan kayboldu geri geldiğinde ise tam bir sürtük olmuştu.Yanlış işler yapıyordu.Tabi bu abimi Tuğçe'den ayırmaya yetmedi.Tuğçe bir mafya babasının sürtüğü oldu.Tabi adam evliymiş.Bunu duyan mafya babasının karısı doğulu olduğundan aşireti varmış.Tuğçe'ye takmış durumdalar.Abimde onlardan kurtarmaya çalışıyo Tuğçe'yi.Her gece başka bir barda zaten." dediğinde hayret içinde onu dinliyordum."E bunların benle ne alakası var peki?" dediğimde "Sanırım seninle alakası şu ki bu aldatılan kadının abisi senin babanmış." dediğinde şok olmuştum.Benim bir tane halam vardı oda Helin Halam dı ve evliydi.Kocasının şirketleri vardı ve boşanmak üzereydiler.Ve biz Mardin'liyiz."Benim halam bu doğru." dediğimde."İşte halanın isteği seninle abimin sevgili olmanız.Yoksa abime Tuğçe ölür demişler oda sana sanırım siz bir gece sahile gittiğinizde sana bir oyun oynamış." dediğinde gözümden yaş düşmüştü.Ne yani beni yalandan mı öpmüştü.Göz yaşlarım kendini iç çekişlere bırakırken Gece bana hüzünlü bir şekilde bakıyordu.



Saatimin çalmasıyla uyandım.Yaa erken okula gitmekte nedir ya.Gece sabaha kadar Gece'yle konuşmuştuk sonra oda sabaha karşı şöförü arayıp kendini bizim evden aldırmıştı.Aynanın karşısına geçip baktığımda gördüğüm manzarayla şok oldum.Gözlerim şişmişti.Üzüldüğümde hep dudaklarımı kemirirdim.Bu sefer fana olmuştu kanamıştı.Ve çok kötü gözüküyordu.Allahtan böyle durumlar için kremim var.Bir duşa girdim.Yarım saatlik duştan sonra odama gidip saçlarımı kuruttum.Aynanın karşısına geçip kapatıcıyla bir az düzelttim.SAçlarımı dağınık bir topuz yaptım.Bu gün okulda serbest kıyafet günü olduğu için dolabımdan yüksek bel siyak dar pantılon ve beyaz yarım olan bir tişört giydim.Göbeğim bir az açıkta kalıyordu ama kötü değildi.Ayağıma siyak gizli topuk bir spor ayakkabısı giydim ve hava sıcak olduğundan sadece bir siyah kot ceket aldım aynada kendime baktığımda o kadar kötü gözükmüyordum . Dudaklarıma da turuncu bir ruj sürdüm yaraları kapatmak için.Aşağıya indiğimde annemle babam yoktu.Hatice Ablaya (evin hizmet görevlisi) "Annemleri gördün mü Hatice Abla?" dediğimde "Yok Esin'cim çıktılar sana söylememi istediler seyahtteler.Bir hafta yoklarmış." dediğinde telefonumu çıkarıp annemi aradım.Annem açtığında "Annecim nerdesiniz?" dediğimde "Kızım sana haber veremedik uyuyordun acil çıktık.Bu hafta bizim evlilik yıl dönümümüz ya babanla Paris'e geldik.Bana süpriz yaptı baban." dediğinde sesindeki neşeye anlayabiliyordum.Keyifleri bozulmasın diye kızmicaktım."Tamam anne ne zaman geleceksiniz?" dediğimde babam oradan bağırıp "Kaçamağımız uzun sürebilir tatlım.Belki Roma'ya uçarız." dediğinde kıkırdadım.Bayılıyorum bu deli dolu hallerine."Tamam babacım siz keyfinize bakın " diyip kapattım ve evden çıktım.Kapıdaki korumalar beni şaşırtsada sonra onlar babamın görevlendirdiğini anladım.Arabaya binip şarkı açtım.Model-Sen Ona Aşıksın açtım.Aslında sözler beni yansıtıyordu bazı yerlerde ben onu beni seviyo severken o Tuğçe denen kızı seviyormuş.Artık kalp kırıklarım ellerimi kesmiyordu zaten.Hissizleşmiştim.İlk olarak Serkan sonra Berk' şimdide Rüzgar ama en çok acıtan Rüzgar olmuştu .Okula gelince direk sınıfıma gittim.Kafamı koydum tam uyuyacaktım ki biri omzuma dokununca kalktım.Baktığımda dokunan Rüzgar'dı onun yüzüne bakınca ağlayasım geliyordu.O güz gelişiyordu aklıma sahilde ne çok mutlu olmuştum.Ama tabi sahteymiş.Gözlerim dolmaya başlayınca ayağa kalktım.Önünden geçip giderken Rüzgar kolumu tuttu.Yüzüne baktığımda yine duygusuzluk perdesi inmişti.Ne istediğini ne hissetiğini anlayamıyordum."Bak Esin ben çok üzgünüm." dediğinde sözünü kesip."Üzgün olmalısın zaten.Ama sende haklısın biliyor musun?Sevdiğin kızı kurtarmak için yaptın.Ve bu işteki benim görevim kuklalık yapmak sizin oyununuza.Benim hissetiğimi biliyor musun."dediğimde cevap vermedi."Bilemessin tabi.Peki ne düşündüğümü biliyor musun?Onuda bilmiyorsun.Ben söyliyim o zaman ben şuan senin Berk'ten Serkan'dan bir farkın olmadığını anlıyorum.Ama en çok canımı acıtan şey ise senin gözündeki yerim.Ben sana içimi tüm benliğimle açtım.Tüm hislerimi söyledim.Sahilde ne oldu bana söz verdiğini hatırlıyor musun?Beni öptün ya gerçekten zanettim.Beni oyuncak olarak gördüğün için değil sevdiğin için öptün zanettim.Ama anladım ki çok büyük hataymış." dedim ve kolum ellerinden kurtardım.Dudaklarım titriyordu.Rüzgar'ın gözü dudaklarıma kaydığında kaşları çatıldı."Ne oldu senin dudaklarına?" dediğinde "Sanene seni ilgilendirir.Yoksa bu gün ki sevgilini kurtarmak için olan görevin benim dudaklarımı tedavi etmek mi?" dediğimde bana boş boş bakıyordu."İŞte böyle susarsın.Bir daha sakın benimle konuşma.KArıma çıkma sakın" diye bağırıp ağlıyarak tuvalete gittim.Yeterdi artık üzülmeyeceltim.Hayat niye bana hep kötü davranıyo.Mutluluğu hak etmiyor muyum?

Bir Rüzgar EsintisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin