11.Bölüm

25 4 4
                                    

Evet canım okurlarım bu bölümü sıkı okuyucum olan sevgili arkadaşım Rana'ya itaf ediyorum.Sizide çok seviyorum eğer bana mesaj atarsanız sizler içinde itaf edebilirim.

İyi okumalar...


Gözlerimi açmaya zorluyordum ama göz kapaklarıma ağırlık bağlanmış gibi açılmıyordu.Bir kaç deneme daha yaptıktan sonra gözlerimi aralayabildim .Gözlerim hafif bulanık görse de zamanla netleşti.Kendime iki aydır uyuyormuşum gibi hissediyordum.Etrafa bir göz gezdirdiğimde oldukça modern bir yatak odasında olduğum gördüm.Koskocaman yatak gördüm.İşin garibi ben o yatakta değil peteğin orada bağlı olmamdı.Kapının açılma sesi geldiğinde kafamı yöne çevirdim.



Kapıdan girenlerin iri yarı bir adamla Tuğçe olması beklendik bir şey mi?Ben beklemediğim için ağzım açık kaldı.Bön bön bakarken Tuğçe'nin yüzünde seni ezik sırıtışı vardı ve bu beni sinirden çıldırtmaya yetiyordu.Bu kız bir şeyler giymiş miydi ?Kalçalarını zor kapatan dar eteği ve dekolteli büstiyeriyle ben bir sürtüğüm diye bağırıyordu.


Bana doğru ilerleyip yanıma geldi ve  bana aşağılayıcı gibi bakıyordu 'Senin o bok rengi saçlarını yolarım gızzz' diyesim vardı ama kendime benim bir hanımefendi olduğumu hatırlattım.Heyy bir dakika kimin umrunda "Bana bak açık büfe servisi yapmış uzun bacaklı tipsiz şey.Beni hangi amaçla buraya getirdiysen o amaçla bende senin saçlarını yolmaya hazırım." dedim .Ellerim bağlı olmasam yapışıcam saçlırana yolunmuş tavuk gibi kalıcak 'gıt gıt gıdak' diye dolaşacak ortada ama işte ellerim bağlı.O iğrenç yapay sesiyle bir kahkaha attı ve bir anda ciddileşti.'Galk suan dogra gızz' diyesim geldi ama bu sefer kendime sakladım bu sözü.Deli midir bilmem nasıl psikolojik değişimler içerisindeyse şimdide kaşları çatılmıştı.Her an ağlamasını beklerken boğazını temizleyerek söze başladı.

"Bana bak Rüzgar'ı benden almaya çalışan varlık onu benden alamazsın tamam mı?" dediğinde aşırı sinir patlaması yaşayarak ben konuştu "Şimdi bak makyaj güzeli.Senin kullandığın rimelin kadar yüreğin olsa beni bağlamaz aynı şartlarda konuşurdun.Ama fark etmez bak yan tarafta bir kutu var senin geleceğini hissetiğimden beynimi o kutuya koydum.Neden diye sorarsan eşit şartlarda yarışalım diye." dediğimde göt edilmiş suratıyla bana baktığını gördüm.Ağzını açtı ve geri kapatınca ben tekrar konuşmaya başladım."Tabii sen anlayamadın keke sana salakca anlatacak bir tercume getirseydim.Ama senin için daha açık konuşıyım sen bir beğinsizsin.Bu şuradan anladım ki Rüzgar'ı benim elde etmek istediğimi sanıyorsun aptal." dediğimde yüzünde iğrençbir sırıtş oldu.Ve söze başladı oda.


"Demesi kolay minik ama bir az sonra sana göstereceklerim Rüzgar'a olan ilgini kanıtlayacak." dediğinde anlamsızca suratına bakıyordum.Ne boklar karıştırıyo bu kız?"Şimdi tatlım gördüğün bu oda varya benim ve Rüzgar'ın ateşli geceler yaşadığı bir oda.Bizim aşkımızı sevgimizi taşıyo ve tabiki bizim zevkli seslerimizi." bu ağır olmuştu ama bir iki lafa ağlayacak bir ezik değildim.


"Sonra şu yatak orada ne yaptığımızı anladığını düşünüyorum açıkca anlatmama gerek yok sanırım." dediğinde gözlerimi sıkıca kapattım ve geri açtım.Bu yaptığım onu tatmin etmiş olmalı ki varlığını unutuğum adama dönerek "Hadi aç!" diye emir verdi.Adam odadaki bilgiseyardan birşeyler açıp yanıma getirdi ve başlattı.Ekrana baktığımda ilk başta bir şok yaşadım Tuğçe ve Rüzgar'ın farklı yerlerde çekildikleri fazla samimi pozlar.Ve hepsinde Rüzgar gülüyor.Bu neden mi ilgimi çekti inanın bende biliyorum.Bir sonraki resimde Tuğçe Rüzgar'ın kucağına oturmuş öpüşüyorlar.İşe bu son nokta oldu.


Yanağımdan hızla akan yaşlar arasında sesiz odayı Tuğçe'nin kıkırdayışları ve benim ağlama seslerim doldurdu.O sırada kapı kızla açıldığında kafamı kaldırıp baktığımda içeri giren Rüzgar olduğunu gördüm.Gözleri ilk beni gördüğünde gözlerinde anlam veremediğim bir rahatlama gördüm.Bana doğru geldi ve o sırada Tuğçe Rüzgar'ın boynuna sarıldı."Ayyy aşkımda buradaymış." dediğinde Rüzgar tiksinircesine Tuğçe'yi itti ve yanıma geldi ve ellerimi çözdü beni kucağına aldı.Benim dilim kenetlenmişken konuşamıyordum.Rüzgar bana bakıp gülümsediğnide bende istemsizce gülümsedim.Bunun için sonra sövücem kendme ama şuan beyaz atlı prensim gelmişti.Anın tadı benliğimi hapsetmişken kendimi o huzurlu kollarda bıraktım.

Bir Rüzgar EsintisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin