Bir Rüzgar Esintisi

8. Bölüm

Evet okuyucularım umarım okumaktan mutlusunuzdur kitabım.Multi Esin Gümüşel.Ben bu kızın gözlerine bayılıyorum çok güzel.Yazarken bazı yerlerde yazım yerlerde yazım yanlışı olabiliyor lütfen bana kızmayın.Elimden geldiğince düzeltiyorum.

Okuldan çıktıktan sonra eve gitmek istesemde Gece'nin zoruyla sinemaya gittik.Şuan biletimizi aldık sinemadayız.Film ne kadar ilgi çekici olsada konsantre olamıyordum.Aklıma Rüzgar geliyordu.Film bittikten sonra tatlı yemek için Gece'yle Özsüt'e girdik.Ben tatlımı yerken Gece limonata içiyordu."Hadi söyle ban Esin neden moralin bozuk?" dediğinde Gece "Sence bu son yaşananlardan sonra moralimin bozuk olması şaşırtıcı mı?" dediğimde ban 'Haklısın' bakışı attı."Yani anlayamıyorum Rüzgar'ı ben böyle sanmamıştım.Böyle yapması sarstı beni" dediğimde "İnan bende şaşırdım abim böyle biri değildir aslında." dediğinde uzun bir sessizlik geçti aramızda sonra Gece'nin telefonu çaldı."Alo abi." dediğinde onu dinlemeye başladım."Tamam ben geliyorum." dediğinde telefonu kapattı ve bana döndü."Canım benim abim beni çağırıyo sesi kötü geliyordu ben bir gideyim." dediğinde başımı onaylarcasına salladım."Tamam sen git.Bende bir az sahilde yürürüm sonra eve giderim." dediğimde birlikte avmden çıktık.

Gece'nin Ağzından

Abim beni acil eve çağırınca apar topar eve gittim.Kapıyı açıp içeri girince abim elinde viski şişesi içiyordu.Benim geldiğimi görmemişti.Şarkı açıktı.Gidip şarkıyı kapattım.Yoksa çok dağılırdı.Yanına gittiğimde bana baktı."Yine ne olmuş meşhur Tuğçe'mize." dediğimde iç çekti ve "Bu sefer Tuğçe değil küçük.Bu sefer Esin.Kızı fazla mı yıktım?" dedi ve bana baktı hüzünlendi.Şaşırmıştım abim Tuğçe'den başka bir kızı önemser miydi ki?"Sen Esin'i mi merak ediyorsun?" dedim şaşkınlıkla."Bilmiyorum küçük fazla masum.Farklı sanki bir biblo gibi.Başkalarıda düşürmüş ama sadece çatlamış ama şimdi ben düşürünce kırılmış gibi." dediğinde yanına oturdum."peki sence yapıştırma şansın var mı?" dediğimde bir az düşündü "Benim olsun istediğim biblo başkasının oldu.Şimdi elimde bir biblo daha varken ben onu kırdım.Eğer çok kırıldıysa yapıştıramam ama o kadar derin değilse yapıştırabilirim küçük." dediğinde "Dikkat et kırık biblo parçaları elini kesmesin." dediğimde burukça güldü."Onu bulmama lazım.Kırıklar paramparça olmadan toplamam lazım." dediğinde "Hadi git sahilde." dediğimde bana baktı sarıldı ve evden çıktı.

Rüzgar'ın Ağzından

Arabama binip sahile gitmeye başladım.Arabayı park ettikten sonra onu aramaya başladım.Zaten boştu sahil.Kayalıkların ordan ses gelince o tarafa gittim.Esin kayalıklara oturmuş denizle konuşuyordu.Onunla dinlemeye başladım."Biliyor musun deniz keşke bende senin gibi olabilsem.Bir kıyaya vurdukta sonra küçücük bir esintiyle bile başka kıyılara vurabilsem.Öfkelenince dalgalar çıkarabilsem.Keşke senin içinde olup akıntıyla sürüklesen beni.Göz yaşlarım senin suyunla karışsa keşke." dedi ve ağlamaya başladı."Ben niye bu kadar çabuk kandırılıyorum?" dediğinde içimde bir şeyler oldu."Niye ben demicem çünkü artık üzülsemde geçmeyeceğini anladım.Anlaşılan ben tek kalmalıyım.Bundan sonra nasıl olur bilmiyorum kiminle olur bilmiyorum ne zaman olur bilmiyorum.Sana sadece bilmiyorum kelimesini söyleyebilirim.Acaba beni seven bir adam çıkacak mı karşıma?" hıçkırarak ağlamaya başlayınca çok kötü hissettim.Ben mi onu bu hale getirmiştim yani."Belkide beni doğruya götürecek Rüzgar bu değildir." dediğinde yanına gittim ve yanına oturdum "Ama ben savuran Esin'tiyi ben buldum." dedimde bana baktı.Mavi gözleri kızarmıştı.O kadar güzeldi ki gözleri."Senin Tuğçe'nin yanında olman gerekmez miydi?" dediğinde denize baktım."Bir Esin'ti beni buraya sürekledi.ona kapılıp buraya geldim." dediğimde bana baktığını hissediyordum."Sen yalancısın bu dediklerin yalan." dediğinde ona baktım bende.Doğru tahmin oda sinirle bana bakıyordu."Bak ben parti gecesi Tuğçe kaçırıldığında başladım bu oyuna.Ondan öncesi kendi hislerimdi." dediğimde bana sert bir bakış attı ve "Yani birini böyle bir oyun oynicak kadar severken bana böyle davranıyordu.Bu daha kötü Rüzgar." dediğinde söyleyebileceğim bir şeyim kalmamıştı.Pes ettim."Peki bundan sonra ne olacak?" dediğimde "Herkes kendi hayatını yaşıyacak." dedi ve kalkıp gidiyordu ki kolunu tuttum."Peki ya seni sadece seni sevdiğime inandırırsam.?" dediğimde bana döndü ve "O bir az zor bunlardan sonra.Hattaha imkansız bir daha sana inanmam." dediğinde "Peki ya imkansızı sana kılarsam." dediğimde bana bakmak yerine gökyüzüne baktı ve konuştu "Bu dediğin benim gökyüzündeki yıldızlara dokunmam kadar imkansız."dedi ve arkasına bile bakmadan gitti.