Eskilerden

18 0 0
                                    

Sene 2014, temmuzun başı olması gerek. Tarihi not almıştım elbette, her şeyi yazdığım o deftere. Yalnızca aklımda olmadığı gibi şu anda o defter de yanımda değil. Taksimdeyim, anıta doğru yürürken, bir el dokunuyor 'Ceyda!' diye sesleniyor arkamdan. Akşamüstüydü. Dönüp bakıyorum, sen karşımda duruyorsun ve yanında eli omzuma değmiş, arkamdan seslenmiş o kadın. Güneş gözlüğüm gözlerimden akan yaşları gizliyordu. O kadın, durmaksızın konuşurken sana bakmak istedim. Ayakkabılarına, saçına, dudağına her yerine bakmıştım, gözlerin hariç. Kafamı aşağı eğip durmuştum, bana bakıp bakmadığını merak ediyordum. Canımın en çok yandığı gün oldu. Sizi sokaklarda ağlatan insanları unutmayın. Ben seni hiç unutmayacağım, sen beni sokaklarda ağlatan adam oldun. Bir süre yürüdükten sonra arkamı dönüp baktığımda, o kadına gülümseyişin canımı yakan tek şey oldu. O günden sonra seni silecek olmaya karar verdim, kendime söz verdim. Kendime verdiğim bu sözü tuttum da. Canımı en çok yakan insan oldun. İntikam almak istemem, canın yansın, ağla istemem. Sevdim, bir zamanlar çok sevdim. Canımı yaktın, acı çektirdin, ağlattın ve sen bunları yaptığın için yazacak şeylerim var. Hayatınıza giren her insan size bir şeyler katar. Hayatınızı mahveden insanlar için bile kötü dilekleriniz olmasın. İnandığım bir şey var ki, ne yaparsanız karşılığını bir şekilde alacağınız, hayatınızın bir noktasında size geri dönüşünün mutlaka olacağıdır.

Sevdiğiniz insanlardan intikam almak istemeyin, onların kötülüğünü istemeyin. Unutmayın, bir zamanlar çok sevmiştiniz. Pişman olmak için mi zaman harcadınız? İnsan pişman olmak için sevmez, insan pişman olmak için zaman harcamaz. Güzel günleriniz olmuştur, belki de olmamıştır. Ama unutmayın, dönüp size bir saniye bakması bile sizi heyecanlandırmıştı. Güzel hissettiğiniz anları unutmayın, pişman olmayın hiçbir şey için çünkü hayatta pişman olmak için zamanınız yok. Sonuç olarak bende bu kapattığım acı dolu defter için pişman değilim. Kitaplığımın en güzel bölümünde duruyor. Yıllar geçecek, kapattığımız defterler eskiyecek, biz yaşlanacağız, belki eskiden çok değer verdiğimiz ve asla unutmayacağım bunu dediğimiz şeyleri unutmuş olacağız, hayatımızda değişmiş birçok şey olacak. Daha sonra bir yerde, bir şekilde, eskilerden biriyle karşılaşacağız. Bu da inandığım şeylerden birisi.

Size bir konuda kesinlikle garanti verebilirim. Eğer ki içinizde, kalbinizde kıyıda köşede ufak tefek bile hisler kalmışsa, o hislerin sahibi olan insanla asla karşılaşmayacağınızı düşünsenizde, imkansız olarak görseniz dahi o insanla bir şekilde karşılaşıyorsunuz, bir şekilde o hislerinizin yanıtını alıyorsunuz. İnanın bana, oluyor. Bir tanrıya inanıyorsanız bunun size tanrının bir hediyesi olduğunu düşünebilirsiniz. Belki de evrenin geri dönüşüdür belki de bir enerjidir. Küçük dünyalarımızı yönetirken, farkında olmadan içimizden geçen, çok istediğimiz şeyin kabul görüşüdür belki de. Ne diye adlandırmak isterseniz, size bırakıyorum. Bir şeylere inanın, hislerinize inanmaktan vazgeçmeyin. Okuduğunuz için teşekkür edip burada sonlandırıyorum, sizleri seviyorum.

Daldan DalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin