Sanat'a Dair

49 0 0
                                    

Her şey, sanat mıdır? Yeryüzünde, evrende şaşırıp kaldığımız bu mükemmelliğe sanat diyebilir miyiz? Kesinlikle yanıt evet olmalı. Eğer ki şöyle düşünürsek, yeryüzündeki her şeyin bir sanat olduğunu ve buradan yola çıkıp, insanların yeryüzündeki birçok şeyi yok edip, yerlerine kendi yapıtlarını koymaları da sanat olarak adlandırılabilir mi? Bu soruya tekrardan döneceğiz.

Sanat kelimesinin altında yatan iki temel kelime vardır, güzel ve çirkin. Bu kavramların ortaya çıkışını araştırmaya çalıştım fakat bununla ilgili kesin bir yargı yok malesef. Güzellik ve çirkinlik, kişiden kişiye değişen subjektif kavramlar olduğuna göre, sanat da böyledir.

Dışarıdaki insanların doğaya zarar verip 'zorunlu' olarak adlandırıp yaptıkları yapıtlar eğer ki yalnızca güzel ya da çirkin kelimelerine dayandırılarak sanat adını alacak olursa, bunlara sanat denilebilir. Fakat elbette ki, sanat kavramı içerisinde birçok kelime vardır. Yaratıcılık, güzellik ve çirkinlik, hayalgücü bunların hepsi sanatın birer parçası. Peki her insan sanat yapabilir mi? Eğer ki, bütün yapıtları birer sanat eseri olarak düşünecek olursak bu sorunun yanıtını evet olarak alırız. Kişisel görüşüme geçmek isterim ki, herkes sanat yapamaz düşüncemin altında yatan bir çelişki var içimde. Çünkü asla yüzeysel olarak düşünmemeliyiz. Her insan sanat yapmasa bile, içinde bir sanat açlığı vardır. Sanat açlığının olduğu yerde yaratıcılık, hayalgücü vardır. Eğer ki, her insanın sanat yapabileceği düşüncesini savunacak olursak şöyle diyebiliriz, o insanı harekete geçirecek olan bir duygu gereklidir ve bu duygu acı, hüzün, mutluluk, aşk gibi kişisel şeyler olabileceği gibi hiç tanımadığı bir insandan etkilenmesiyle de içerisideki sanat kavramının altındaki kelimeleri ortaya çıkartabilir. Peki, insanın içindeki sanat açlığını insan kendi kendine doldurabilir mi? Açıkcası ben bunun evet yanıtını savunacak bir şey olduğunu sanmıyorum. Çünkü şöyle ki, eğer insan dışarıda sanat yapan insanların eserlerinden yararlanıyorsa bu sorunun yanıtı kesinlikle hayırdır. Diğeri ise bir insan sanat alanında eserler veriyorsa, sürekli araştırma halindedir. Araştırmanın, yeniliğin, hayalgücünün, yaratıcılığın, güzelliğin ve çirkinliğin bir sonu yoktur. Bu yüzden de, insan sanat açlığını kendi kendine doldurmada yeterli olamaz.

Soyut şeyler sanat mıdır? Bu sorunun yanıtı derinlemesine düşünülmelidir. Bu sorunun yanıtını, sürekli her şeyde olduğu gibi, bir süre sonra değiştirebiliriz kendi kendimize. 'Soyut şeyler kastın nedir?' dediğinizi duyar gibiyim. Örnek verecek olursam, hayatımızın en önemli parçası olan zaman, bir sanat mıdır? Mükemmel şekilde işleyen, herkesin hayatının bir döneminde mutlaka dönüp baktığında şaşırıp kaldığı bu kavram sanat olabilir mi? Yalnızca somut şeylerin sanat olduğunu varsayıp, bu konuyu kapatıp kendimizi kısmamamız gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden de, hiçbir soruyu sormaktan çekinmiyorum.

Sanatın ; hayalgücü, yaratıcılık, güzellik ve çirkinlik olduğunu söyleyip durdum. Fakat elbette yalnızca bu da değildir. Sanat aynı zamanda gerçekliktir ve bu yüzden sanat toplum içindir. İnsanlara gerçeği yansıtmak, dünyadaki her güzel şeyin altında bir acının olduğunu göstermek sanatın bir parçasıdır. İnsanları güzel olan şeyleri iyi, acı ve hüzünlü şeyleri ise kötü diye adlandırıyorlar. İnsanların kötü diye adlandırdıkları şey, kendi yaptıklarıdır ve sanatta, insanın kendine yaptığı bu gerçekliği yüzüne vurur.

Afrika'da ki açlıktan ölmek üzere olan çocukların fotoğrafları, onları resme aktaran ressamlar, onlar hakkında yazan yazarlar birer sanat yapmaktadır. Bu da, sanatın bizlere gerçekliği yansıttığının yalnızca bir örneğidir.

Daldan DalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin