- Ayla Hanım henüz temizliğini bitirmişti ki kapı çalmaya başladı. Hakan'ın bakacağını düşünerekten ağırdan aldı. İkinci defa çaldığında 'Hakan' diye seslenmişti. Kapı üçüncüye çalınca; bir rahat vermediler, bu çocuk da sağır mı oldu diye söylenerek kapıya yöneldi. Bu dış kapının ziliydi. Ekrana bakınca heyecanlandı. Bu o gençti. Bir an ne yapacağını şaşırdı. Hakan'ın odasına yöneldi. Kapıyı vurdu, ses alamayınca kapıyı açtı.
Hakan boş gözlerle annesine bakıyordu. Ne var dercesine kafasını salladı.
- Çıkar şu kulaklığı kulağından sağır olacaksın be oğlum.
- Buyur anne birşey mi var?
- Ne dinliyorsun sen kaç gündür öyle.
- La ilahe illallah
- Bu kelimeyi mi bu kadar zamandır dinliyorsun? Annenle dalga geç bakalım sen.
- Hayırdır.
- O sakallı çocuk kapıyı çalıyor.
- Açtın değil mi?
- Yok açmadım, sana haber edeyim dedim.
- Pes anneciğim pes yani.
- Hakan'ın sevinci, yerinden fırlaması Ayla Hanımı iyice tedirgin etmişti. Ne yapacağım şimdi ben, diye düşünürken Hakan koştururcasına odaya gelmişti.
- İçeri müsait mi anne, misafirim var.
- Müsait elbet. Ne zaman benim evim müsait olmadı ki.
- Alınma dur. Ben pantolonumu giyeyim. Tamam siz içeri geçin, ben de buraları toplayayım.
Hakan pantolonunu giymiş kapıya yönelmişti. Asansör yukarı doğru çıkıyordu. Ayla Hanım kulaklığı kulağına götürdü, ses yoktu. Bilgisayar kullanmayı hiç bilmiyordu. Yapacak bir şey yok derken. Yatağının üzerindeki karalama kağıdına gözü ilişti. Eline aldı. Küçük küçük yazılar yazmıştı. Başlıklara baktı "La ilahe illallah'ın önemi", "La ilahe illallah'ın şartları" yazıyordu.
- Çocuğun da günahını almışım gerçekten de La ilahe illallah dinliyormuş. Neyse Ahmet Beyi hemen arayayım.
Asansör katta durdu. Hakan babasını bekleyen çocuklar gibi heyecanlıydı. Mus'ab'ı görünce o kadar sevinmişti ki, içeri girmesini beklemeden kapıda sarılmıştı.
- Selamun aleykum
- Ve aleykum selam, gözlerim yollarda kaldı, neredesin be abi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YİĞİT MUVAHHİDLERİN ÖYKÜSÜ
SpiritualSeksen darbesi sonrasında, ülke harabeye dönmüş, siyasi ve dini çalışmalar ağır darbeler yemişti. Cumhuriyetten bu yana askeri darbeler ve zulüm kanunlarıyla baskı altına alınan halk, bu darbeyle can çekişir olmuştu. Siyasi, dini çalışma yapmak...