Sevimsiz Aşk

Köfteci Ramiz

O gün biraz farklı oldu. Hergün çıkışta Emre'yle giderdik. Ama bugün beni beklemeden gitti. Arkasından koşup onun omzina dokunduğumda ise adımlarını sıklaştırdı. Ben ise o gün eve arkamdan gelen Ozan'la gittim.

Ertesi gün yine Emre bana karşı soğuktu. Sınıfta tam yanına oturacaktım ki masasındaki kitapları yanına koyup "Dolu" dedi. Ben ise Şevval'in yanına oturdum. Teneffüste Necdet'in yanına gittim ve Emre'ye ne yaptığını sordum. "Bir zamanlar benim olduğunu ve... yaptigimizi söyledim"
-Sen alçaksın. Zorla senin oldum ben.
-Bebeğim,  bugün Blue barda buluşalım.
-Hayır!
Emre, neredesin? Sana ihtiyacım var. Seni koca kafalı!

Sonuçta Emre gelmedi ve bende intikam olarak Necdet ile bara gittim. Ne de olsa değiştim demişti bana. Bara gittiğimde  beni kapıda karşıladı.

-Sana göstermem gereken birşey var, dedi ve barın içine girdik. İlk defa bir bara giriyordum  ve hayatımda gördüğüm en lüks bardı. Tavanda Emre'nin kafası kadar bir disko topu vardı. Masalar ve sandalyeler kırmızı renkteydi. Ve " MY HEART WİLL GO ON " şarkısı çalıyordu. Bir barda! 

Daha sonra Necdet'le bir masaya oturduk. Necdet'e tuvalete gideceğimi söyleyip masadan kalktım. tuvalet bölümünde"Kızlar ve Erkekler" karşılıklıydı. Tuvalete giderken birde ne gördüm dersiniz? Emre... Beni belimden tuttu ve kaba bir sesle 

-Senin burada ne işin var? dedi. Bende gayet güzel bir şekilde karşılık verdim.

-Necdet çağırdı. Ayrıca sanane! Ayrılmadık mı biz?

-Kim söyledi ayrıldığımızı?

-Emre, bana çok soğuk davranıyorsun. Neden?

-Sana bir gerçeği söyleyeyim mi Gamze? Necdet benim 10 yıllık arkadaşım. O seni benden daha çok hakediyor diye düşünmüşt...

-Hayır! Emre, istesem ona da giderdim. Ben de düşünmüştüm ki... Başka birisi var.

-Olur mu hiç öyle şey? Bugün sana bir yemek ısmarlayayım. Köfteci Ramiz'de buluşalım!

Dedi ve gitti. Hep ben yanıt vermeden gidiyordu ama. Ayrıca Köfteci Ramiz'de neymiş be! Adam lüks restoranlara götürür. Zengin çocuğusun Emre! Ama neyse.

Bardan çıktığımızda Köfteci Ramiz'e gittim. Emre oturmuş beni bekliyordu. 

-Kes şunu Emre, çok romantiğim bakışları atma bana!

-Garson!

Normalden daha açık giyen bir garson yanımıza geldi.

-Siparişiniz nedir Emre Bey?

Adını da mı biliyordu Emre? Ben kıskancım. Emre'nin cevap vermesini beklemeden atıldım.

-Bana bir ızgara tavuk. 

Emre ve garsonun bana dik dik bakmasının ardından cep telefonumu çıkardım ve oyun oynamaya başladım

....................................................................................................................................

Arkadaşlar 101 okuma olmuşuz! Çok sevindim hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ve ızgara tavuk derken canınız çektiyse. özür dilerim! :) Sizleri çok seviyorum! İyi ki varsınız.