Bir sene sonra

413 147 42
                                    

Yatağında uyurken ağlama sesiyle uyanıyor.
Of Offffff !!! yine mi uyandı !! bu ne çok ağlıyor. Cafer uyan kalk şunu bana ver .
Tamam tamam acıkmistir, meme istiyordur
Of ver şunu bana
Cafer hemen kalktı divanda yatan, eski bezlere sarılmış bebeği Fadimeye uzattı ,Fadime kucağına aldı ve emzirmeye başladı .Bebek Fadimeyi emerken ikiside çoktan uykuya dalmışti.
Evet Fadime nin bir kızı olmuştu, ismini de Beyza koymuşlardi, ona alışana kadar Fadime bebeğe şu diye bahsedecekdi. Annelik iç gudusuyle kızını sevecekti elbette ,ama ne yalan söyleyeyim Fadime nin ne yapacağıda belli olmaz. Beyza nın kişisel ihtiyaçlarını karşılıyor, elinden geldiğince aglatmamaya çalışıyordu. Arada onu unuttuğu da oluyordu, bebek ağladığı zaman önce bir panikliyor ,bu kimdi dercesine sonra yüzünde o tiksinti ifadesiyle emzirmeye başlıyordu. Umarım bu durumu lohusalik sendromudur deyip, lohusalik dönemi bitince normal davranmasıni umut ederim.
Fadime nin anne ve babası Fadimenin evine daha hiç gelmemislerdi . Kızının doğum yaptığını duyunca daha fazla duyarsız kalamadi annesi Zehra. Doğum yaptığı ilk gün annesi geldi yanına
Annesi geldiğinde Fadime odasında yatiyordu,
Giriş kapısı açıktı, Cafer köşe yastığı gibi tor top olmuş vaziyette oturuyordu. Kafasını kaldirdiginda göz göze geldiler,
Anne !!! Hoşgeldin, dedi ve kendini hemen ayak üstü dikti .
Hoşgeldim oğlum, nasılsın Fadime nasıl nerede o ?
İyiyim anne, Fadime doğum yaptı, kızımız oldu.
Biliyorum oğlum, haber aldım.
Fadime içeride ,şu odada yatiyor.
Kadın odaya girdi, girer girmez burnuna keskin bir koku geldi. Fadime uyanıkti, annesini görünce toparlanmaya çalıştı,
Annesi
Dur kalkma kızım yat sen,
Fadime bu talimatı duyunca kendini hemen geri bıraktı yataga.
Nasılsın yavrum, iyi misin,
İyiyim anne, hoşgeldin
Hoşbuldum kızım nasıl oldu doğumun, kolay mıydı?
Bu soruya kimse cevap vermemişti, sanki odanın kasveti , karanlığıydi bu soruya cevap veren " şimdi mi aklına geldi "dercesine bir sessizlik oldu.
Annesi bu suskunluğu fırsat bilerek odayı incelemeye başladı,
Karanlık, çok az güneş gören hiç havalandırilmadigi keskin kokusundan belli olan kasvet dolu bir odaydi. Pencere kalın laylon poşetle kaplanmışti . Yerde kirden gözükmeyen çok eski bir savan vardı. Kıyıda köşede ne işe yaradığı belli olmayan, çamaşırlar vardı.
Oda açık mavi renkliydi ama kirden rengini kaybetmişti. Kadın etrafı incelerken, divanda yatan bebeği fark etti.
Hani şu güzel kıza bir bakalım,
Yerinden kalktı, karyolanin önünden zar zor geçtikten sonra bebeği kucağına aldı,
"Maşallah Allah nazarlardan korusun" "Adı nedir bu güzel kızın ,
Cafer sessizce "Fadime ,Beyza olsun istiyor"dedi.
Olsun olsun yavrum, ad dediğin bir boncuk, siz ne isterseniz o olsun, bebeği tekrar yerine koydu. Oturduğu sandalyeye tekrar oturunca kendini dinlemeye başladı.
Gördüğü dağınıklık karşısında şaşkındi. Kızını taniyordu, ama bu kadarını tahmin etmemişti. Onu bu kadar yanlız bıraktığı için pişmanlık duymaya başlamıştı.

"Cafer oğlum annen nerede?"
Anam içeride, bacaklari tutmuyor bu yüzden gelemedi buraya anne,
Tamam ben giderim yanına,
Kadın, yavaşça yerinden kalktı, Cafer in gösterdiği odaya yöneldi, Fadime nin odasiyla karşı karşıyaydi ,diğeride mutfak olmalıydı. Bu oda da diğerinden farklı değildi. Açık maviye boyanmış bir oda ama kirden gözükmüyor. Yere bir yatak serilmis, kirden gözükmeyen yorgan ve çarşaf. Bu odanın tek farkı hiç eşya olmamasıydı. Yatak, yerde bir kilim ve pencereye asılı perde .
Kadın ortalığın perisanligiyla o kadar çok ilgilenmisti ki, yerde yatan kadını unutmuştu. En sonunda ayrıma varabildi,
Selamun aleyküm Ayşe ebe
Aleyküm selam Zeliha, hoşgeldin
Nasılsın iyi misin?
Çok şükür, iyi olmaya çalışıyoruz. Bacaklarım iyi değil biliyorsunuz, Cafer 'im olmasa ne yapardım bilmem
Kadın düşünceli bir şekilde, "Evet evet " diye başını salladı sonra kendine geldi.
" tamam sen kafana takma bunları ben bundan sonra sizi yanlız bırakmayacağım "
Hem gözümüz aydın, nur topu gibi torunumuz oldu
Babaanne oldun babaanne!
'Cafer oğlum, hadi git getir Beyza 'yı Babaannesi görsün torununu'

Cafer hemen odadan çıktı, otuz saniye sonra kucağında bebekle geri döndü
"Getirdim ana "
Kadıncagiz ağzının içinden gevelendikten sonra maşallah yavrum diyebildi ,
Maşallah ya kime benziyor, Ayşe ebe?
"Daha çok küçük ama anasına da benzeyebilir "(asık suratlı)"
Zeliha duymuştu bu son soylenineni, cevap vermedi, belki utandı, belki de umursamadı yaşlı kadını,
"Bebeği yıkadınız mı Cafer? "
Kıvırcık yağlı saçlarını kaşıdıktan sonra
"Yok yıkamadık dedi "
Kadın hiç şaşırmadı bebeğin yıkanmamasına, hemen kabulleniverdi kızını, torununu, bu aileyi, işin başa düştüğünü eve girer girmez anlamıştı,
"Tamam hemen yıkayalım, sen bana leģen, sıcak su ayarla bir de sabun ben yıkayım"
Sanki Cafer anlamıyormuş gibi tek tek, üstüne bastırarak söylüyordu sözlerini .
Bebeği yıkadıktan sonra annesine teslim etti, sonra Cafer e dönüp :
Cafer ben eve gidiyorum, kayinbabanla konuşup geri döneceğim . Bakar ol Fadimeye.

Evden çıktı, hızlı adımlarla yürümeye başladı, bir yandan yürüyor, bir yandan da kendi kendine söyleniyordu,
"Ben bu kızın derdini koca zannetmistim, onu yanlız bırakmakla hiç iyi etmemişim Şimdi uğraş dur bakalım. Of Allah'ım hayırlısı olsun, ne olur Fadimem aklını başına alsın "
Bu düşüncelerle boğuşuyor, yokuşu çıkarken nefes nefese kaldığınin farkına bile varmiyordu. Bundan sonra Fadime 'nin özel bakıcıları olacağı kesindi, ve sonunda fark edilmişti. Onu girdiği bunalımdan çıkartmak hiç kolay olmayacaktı, kabullense yaşadığı hayatı, belki zor olmayacaktı hiç birşey en azından bundan sonra annesi vardı yanında kızına sahip çıkan

Fadime insanın Kendisi   ( BİTTİ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin