"Sence şu an buraya gelmek iyi bir fikir mi? Sürüden ayrılana ne olduğunu bilirsin Katherina."
Yan tarafımdaki koltukta rujunu tazelerken bana bakmadan konuştu.
" Hadi ama Havin neden bu kadar uslusun Barcelona'ya eğlenmeye gelmedik mi? Hem sürüden ayrılmıyoruz sadece başka bir sürüye transfer oluyoruz."
5 arkadaş yaz tatili için İspanya'ya gelmiştik ve ben Bulgar güzelimiz tarafından kaçırılıp gecelere transfer ediliyordum. Katherina'yla birlikte diğerleri uyuduğunda canımız sıkışmıştı ve sonuç şu an takside bilmediğim bir şehir de bu deli kızlaydım. Burada bazı arkadaşları olduğunu ve onlarla çok eğlenebileceğimizi söylemişti.
" Arkadaşlarını nerden tanıyorum demiştin?"
Bir yandan camdan Barcelona'nın renkli sokaklarını izliyordum.
" Daha önce geldiğimde David'le ev arkadaşıydım." Dediğinde dönüp ona baktım. Gözlerim şaşkınlıkla büyümüştü.
" Ne yani senin ex'inle mi buluşacağız?"
Rujunu küçük siyah çantasına atıp omuz silkti.
" Eh sevgilim değildi ama kalacak yere ihtiyacım vardı ve evde sadece tek yatak vardı."
Katherina'nın bizimle tanışmadan önce ki hayatını biliyordum. O sürekli gezerdi. Kalacak yeri veya yol parası olmaması onun için önemli değildi bir şekilde hallederdi. Şu an İspanya da olma sebebimiz de onun bizi tamamen gaza getirmesiydi.
" Sen delisin." Diyip ona gözlerimi devirdim.
Ama onun bu hallerine bayılıyordum. Yarın ölecekmiş gibi yaşıyordu bu yüzdende asla gelecek kaygısı yoktu. Özgürdü.Sahil kenarında gece Clublerinin olduğu caddeye geldiğimizde Katherina'nın dediği clubın önünde indik. Taksiciye parasını verdikten sonra kapıdaki kuyruğa şöyle bir baktım. Sıranın en başında iri yarı bir Ada'm elinde bir liste tutup gelenlerin isimlerini kontrol ediyordu. Anlaşılan rezervasyon olmadan girilemeyen bir yerdeydik. Üzerime zorla giydiğim siyah elbisem sağolsun kıyafetim ortama uyumluydu evet ama bizim rezervasyonumuz yoktu ki!
Kendinden emin adımlarla ilerleyen ki ilerlerken de bir güzel kıvırtmayı eksik etmeyen Katherina'ya baktım. Ve adımlarımı ona yetiştirdim.
"Rezervasyonumuz olmadan Nasıl girmeyi planlıyorsun?"
Dosdoğru girişe yönelen arkadaşım sıranın başına ulaştı ve kapıdaki Adama İspanyolca
"David'in misafirleriyiz, Katherina" dedi. Bense şaşkınca arkadaşıma bakıyordum. İri yarı Adam bizi şöyle bir süzdükten sonra 'hoş geldiniz' diyerek geçmemiz için kenara çekildi ve arkasındaki daha kısa boylu Adama işaret verdi. Biz kapıdan kimlik kontrolü bile olmadan geçerken Kath kuşağıma eğilip
"David'in çok zengin olduğundan bahsetmeliyim." Diyip göz kırptı ve önümüzde bize yol gösteren Ada'mı izlemeye başladık.
İlk başta kırmızı halı serilmiş ve duvarlar yaldızlı Perdelerle gizlemiş bir merdivenden aşağıya inmeye başladık. İndikçe müzik sesi daha da çoğalıyordu.
Sonunda müziğin sesi vücudumda fiziksel bir baskı oluşturmaya başladığında önümüzdeki deri kaplı kapıyı açtı ve yerler hariç tamamen aynalarla kaplı bir koridora girdik mavi loş ışıklar ve ayna duvarlar burada kafam güzel olsa yolu bulmamı engelleyecek gibi gözüküyordu.
Koridoru geçtiğimizde dans pistini ve birbirine yapışıp dans edem bedenleri gördüm. Aynı Zaman'da tavandan sarkan salıncaklarda edepsizce dans eden kızlar.
Kalabalığın arasından geçip DJ in hemen üstündeki balkonun merdivenlerini çıkmaya başladık tahminen burası loca olmalıydı.
Merdivenleri çıkarken en arkada olduğuma sevinmiştim çünkü basamaklar aynadan yapılmıştı ve kıçımı bile zor örten bu elbisemle arkamda birisi varken burayı çıkmak istemezdim.
Sonunda yukarı çıktığımızda girişteki perdelere benzer ama bu sefer siyah renkteki kalın perdelerle birbirinden ayrılmış loca bölümüne baktım. Sadece en sondaki yerin perdeleri kapatılmıştı ama servis için içeri giren görevlinin açtığın perdeden içerideki kalabalık erkek grubunu görebiliyordum.
Hala önümüzdeki görevliyle birlikte yürümeye David denen adamın bulunduğu locaya giderken açık perdeden gördüğüm görüntü dikkatimi çekti.
Tam olarak görüş açımda olan esmer çocuk sima olarak bir anda çok tanıdık gelse de üzerinde düşünmedim. Elindeki bardağından içkisini yudumlarken bir an için gözlerimiz buluştu. O an vücudum da olan elektriklenme yeni ve tanıdığım insanlarla gireceğim ortamın gerginliğinden olsa gerekti.
Ben daha bana bakan gözlerinden gözlerimi çekemeden kucağına oturan esmer kız onun gözlerinin önüne geçmişti.
O sırada bize gösterilen locaya gelmiş ve açılan perdeden önce Katherina ardından da ben girmiştim.
Biz girer girmez ayağa kalkan adam herkese hakim olabilecek bir şekilde koltukların tam ortasında oturuyordu ve Kath'i görür görmez kollarını iki yana açtı.
"İşte en sevdiğim kızım uzun bir aradan sonra bana dönmüş ha?" Dedi tek elinde viski bardağı ötekinde sigarasıyla arkadaşıma sarıldı. Sıcak karşılanmış geri kalan 5 erkekle de tanıştırılmıştım.
İspanyol erkeklerinin zor isimleri vardı. Yanımda oturan Paulo ismini telafuz edemediğim için ona Paul dememe razı olmuştu. Tabi ki onlarda benim ismimi telafuz edememiş ve Onlarda bana Kath'in seslendiği şekilde June diyorlardı. İsmimin anlamıyla da aynı kapıya çıkıyordu.
Katherina nın bahsettiği gibi David İspanya da oldukça zengin birisiydi. 30lu yaşlarında olması ve hala bekar olması onu İspanya'nın gözde bekarlarından yapıyordu.
İkisi bize tanışma hikayelerini anlatıp gülüşürken içkilerimizi getirmek için içeriye giren görevliyle gözüm dışarı takıldı.
Buraya girmeden önce göz göze geldiğim adam dışarı daydı ve elindeki telefona Kaşlarını çatmış bir şeyler yapıyordu. Yine aynı tanıdık hisle Ada'ma bakarken sanki bakışlarımı hisseymiş gibi kafasını kaldırdı ve gözlerim onun gözleriyle tekrar birleşti.
Bir süre bana baktıktan sonra hala ona far görmüş tavşan gibi baktığımı fark ettim ve bakışlarımı hemen yanımda oturan Paul'a yönelttim.
Onu beni izlerken yakalamıştım ve dudağında çarpık bir gülüş vardı. Buradaki yaşı bana en yakın olan kişiydi ve gayet çekici biriydi. Şimdide bana kur yapıyordu.
" Seni bir futbolcuya kaptırmak istemiyorum güzelim bu yüzden benimle dans et." Diyip elini uzattı. Uzattığı elini tutup yerimden kalkarken kurunu anlamış ama başta dediğini anlamamıştım.
" Futbolcu mu?" Dedim piste doğru ilerlerken.
" Az önce bakıştığın Neymar'dan bahsediyorum." Elimi bırakmamış beni hala pistim ortasına çekiyordu.
" Neymar da kim?" Müziğin sesini bastırmak için bağırarak söylemem gerekmişti.
" Ah şu kızlar.. " diyip başını iki yana salladı.
"Az önce seni gözleriyle yiyen Adam Barcelona'nın yıldız oyuncularından Neymar Jr ve ben onunla kapışmayı hiç istemiyorum hadi dans et benimle" diyip elini belime attı ve dans etmeye başladık.Gördüğüm Ada'mın tanıdık gelmesini şimdi anlamıştım. Futbolla hiç bir alakam yoktu ve futbolcuları pek bilmezdim. Ama elbet bir yerde görmüştüm ve bu yüzden tanıdık gelmişti. Şarkı değişip daha slow bir müzik çaldığında yorulduğumu bahane edip oturmak istedim ve Paulo'yla birlikte diğerlerinin yanına gittik.
Gelen shotlarla birlikte kendini kaybedecek kadar çok içen ama neyseki henüz çakırkeyif olan arkadaşıma baktım. Gözlerimle durmasını söylüyordum ama durmayacağını anlamak çok zor değildi.
"Yan tarafta Barcelona takımı El clasico galibiyetini kutluyormuş." Denmesiyle erkeklerin futbol konuşmaya başlaması bir oldu.
Oldukça sıkıcı ve bir o kadar aptal konuya ve aşırı müziğe dayanamayıp lavaboya gitmek için yanlarından ayrıldım.Sesin yine geldiği ama en azından kulak sağır edecek boyutta olmadığı tuvalette biraz kendime gelmek için boynumu soğuk suyla ıslattım.
Beyaz tenimde parlayan su damlalarını silip hafif dağılmaya başlamış makyajıma baktım. Mavinin en gri tonu olan gözlerimin altını silip rujumu tazeledim.
Koridora çıkarken hala açılmayan çantama ruju koymak için uğraşırken sıcak bir şeye çarptım. Alkol, topuklu ayakkabı ve yorgunluktan zor sağladığım dengemi bu darbeyle kaybedip güzel kokulu bir şeye doğru düşmeye başlamıştım ki sıcak eller omuzlarımdan beni yakalayıp dengemi korumamı sağladı ama çarpışan bedenlerimiz onun harika parfüm kokusunu alabilecek kadar yakındı birbirine. Kafamı kaldırıp çarptığım kişiden özür dileyecektim ki bu gece üçüncü defa onunla göz göze geldim. Bu Sefer gözlerimiz birbirine daha yakındı ve suratında poker suratı yerine tembel bir gülümseme vardı.
Dünyaca ünlü bir futbolcu olduğunu öğrendiğim bu güzel kokulu Ada'mın adı Neymar'dı ve beni hala kollarında tutmaya devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İspanya'nın Güneşi || Neymar Jr
FanfictionHavin Taran olmaktan bıkmış olan Havin her şeyden ve özellikle ailesinin şöhretinden uzak bir hayat yaşamak istemektedir. Taran ailesi Havin'in bu isteğini tek bir şartla kabul eder; Asla ama asla kimse böyle bir hayat yaşadığını bilmeyecek. Maga...