Baya uzun hatta hikayenin şimdiye kadar yazdığım kısmın 3/1 uzunluğunda bir bölüm geldi 😇 bende doğal olarak ona göre oy ve yorum bekliyorum. Kontrol ettim ama çok uzun olduğu için bazı yerler gözümden kaçtıysa affola.Oy vermeyi unutmayalım iyi okumalar!
"Sağ! Sağa dön!"
Barcelona'nın bilmediğim dar sokaklarında hızım saatte 200 kilometreyi bulurken Bora'nın söylediğini yapabilmek için direksiyonu sağa çevirdim. Kontrolü kaybetmemek için hafif bir fren yaptığımda tekerleklerden çıkan çığlık sokakta yankılandı.
Bora'nın olabilecek her yere tutunduğunu göz ucuyla gördüğümde sinsice sırıtmadan edemeyip gaz pedalına biraz daha yüklendim.
"Bizi öldürmeye mi çalışıyorsun? Dar bir sokaktayız biraz yavaş kullan!"
Ne kadar erkek olan Bora olsa da hızı seven bendim. O bundan hoşlanmazdı. Bense hız sadece benim kontrolümdeyse rahat edebilirdim.
"Çok konuşma da şu navigasyona bak. Nerede bu lanet olası stadyum?"
Yolu bildiğini söyleyip navigasyonu açtırtmamış, bizi yarım saattir ara sokaklara sokup duruyordu."Stadyum mu? Oranın bir adı var Camp Nou ve geldik zaten ikinci aradan sola dön."
Sabahtan beri söylediği şey buydu, 'geldik zaten' ama bir türlü gelememiştik. Ona son bir şans daha tanıyıp dediğini yaptım ve sola döndüm. Ana yola bağlanan yolun sonunda yükselen Camp Nou'yu görebiliyordum.Ön taraftaki araba kuyruğuna bakılırsa orası taraftar girişi olmalıydı. Hızımı yavaşlatıp Bora'nın hangi kapıdan gireceğimizi söylemesini beklerken yanımdan geçen tanıdık kırmızı Lamborghini'yi görmüş onun peşine takılmıştım. Çok yüksek ihtimal bu Neymar'ın arabasıydı ve doğru kapıyı bulmak istiyorsam onu takip etmem yeterliydi.
Ben çoktan Neymar'ın peşinde stadyumun arka kapısına dönerken,
"Bu kapıdan gireceğimizi nerden bildin?"
Telefonunda bir şeylerle uğraşırken bir yandan da gözü ben ve yol arasında gidip geliyordu.
"Öndeki arabanın bir taraftara ait olmayacağını düşünmüştüm."
Kırmızı arabanın peşinden kapalı otoparka inen yola girdiğimde güvenlik bariyerini görüp durdum ve görevlinin yanımıza gelmesini bekledim. Önümüzdeki kırmızı araba durmadan devam etmiş, gözden kaybolmuştu.
Üniformalı adam ilk başta plakaya bakmış ardından tanıyamayınca sürücü tarafına doğru yönelmişti.Camı açıp Bora'ya 'Ne demeliyim?' bakışı atarken ceketinin cebinden çıkardığı bir kartı bana uzattı. Elimdeki karta bakıp üzerinde takımın amblemini gördüğümde kartı güvenlik görevlisine uzattım.
Adam benden aldığı kartı okurken kaşlarını ilk başta çatmış sonra bize biraz beklememizi söyleyip geldiği kulübeye doğru gitmiş ve birkaç dakika gelmemişti.
"Geleceğimizden haberleri var mı?"
Takım başkanının haberi olması gerekiyordu sonuçta Bora buraya sponsor olarak maç izlemeye gelmişti. Çat kapı gelmeyeceğini biliyordum ancak güvenliğin geleceğimizden haberi olmaması biraz düşündürmüştü.
"Var."
Derken umursamaz bir şekilde omuz silkmiş, o lanet telefonda ne yapıyorsa ona geri dönmüştü. Arkamdan gelen korna sesiyle dikiz aynasına baktığımda tek araçlık yolu kapattığım için geçemeyen beyaz mustang'a baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İspanya'nın Güneşi || Neymar Jr
FanficHavin Taran olmaktan bıkmış olan Havin her şeyden ve özellikle ailesinin şöhretinden uzak bir hayat yaşamak istemektedir. Taran ailesi Havin'in bu isteğini tek bir şartla kabul eder; Asla ama asla kimse böyle bir hayat yaşadığını bilmeyecek. Maga...