İspanya'nın Güneşi || Neymar Jr

The Return

Yetiştirdim yetiştirdim yuupiiu, buraya Nasıl gif ekliyoruz ya? Medya da Havinciğimiz var benim aklımdaki Havin bu yani. Lütfen diğer bölüm gibi olmasın oy ve bol bol yorum istiyorum. Gelecek bölüm Bora geleceeek işler daha eğlenceli bir hal alacak (spoi ehuehe) hadi bakalım iyi okumalaar :)

Neymar'ın peşinden mutfağa girdiğimde Davi elinde bir tabakla sarışın bir kadının yanında dikiliyor ona makarna koymasını bekliyordu.

Hazırlanmış masanın başına giden Neymar;

"Neden burada yiyoruz?"

Makarnasını aldıktan sonra masaya doğru yürüyen Davi suratını buruşturup Neymar'a baktı.

"Çünkü benim boyum o masaya yetmiyor." Dedikten sonra gidip sandalyeye oturduğunda gülmeden edememiştim.

Neymar bilmiş hareketleriyle sinir ediyor olabilirdi ama Davi eminim Neymar'a çok çektiriyordu ve çektirecekti.

Neymar dönüp bana baktığında hala mutfağın girişinde dikiliyordum.

"Havin bu Marcella, kendisi benim karnımı doyuruyor." Diyip kadını tanıttı. Marcella gelip bana

"Çok memnun oldum." Dediğinde bana gülümseyip ona katılmak kalmıştı. Fazla sıcak kanlı bir kadındı ve Neymar'ın bu kendini beğenmiş, kibirli hallerinin aksine çalışanlara arkadaşı gibi davranması dikkatimi çekmişti.

Hep beraber yemeğimizi yerken Marcella'nın Türk mutfağıyla ilgili birkaç merakını gidermiştim. Yaptığı yemeklerden de anladığım kadarıyla çok iyi bir aşçıydı ve Jo'nun aksine bana uzaydan gelmişim gibi bakmıyordu.

Evet, Jo'nun bakışları yemek boyunca da sürmüştü, derdi neydi bilmiyorum ama beni bir deney faresiymişim gibi incelemesi kesinlikle hoşuma gitmiyordu.

Davi tabağındaki yemeğini bitirdikten sonra çatalını gürültüyle bıraktığında Neymar'a bakıp masum masum gülümsüyordu.

"Şimdi Poker ile oynamaya gidebilir miyim pai?"

Neymar bir süre şüpheyle bakınca Marcella ayağa kalkıp ona eşlik edeceğini söylediğinde Neymar'ın onayıyla ikisi masadan kalktı ve ben sinir kat sayılarımı zorlayan adamlarla baş başa kaldım.

"Şimdi Havincim.." diyip önündeki yemek tabağını biraz ettikten sonra kollarını masaya dayayan Neymar'a baktım.

Dikkatimi dağıtan dövmeleri olmasa belki suratındaki o şeytani ifadeyi daha önce görebilirdim.

"Senin paçanı kurtarmak için magazincilere büyük bir yalan attım ve eminim ki bunun yalan olduğu anlaşılırsa basacakları haber normalde basacaklarından çok daha acımasız olacak. Bu yüzden şimdi senin o güzel aklının biraz çalışması ve bir çözüm bulması gerekiyor."

Neymar lafını bitirdiğinde sözü Jo aldı.

"Neymar'ın kariyeri açısından da bu haberin çıkmamasını tercih ederiz. Kulübü ondan bu konuda biraz bıktı da.." diyerek dudaklarını sıkıca birbirine bastırıp bana kendince onlara katıldığını düşündürten bir yüz ifadesiyle baktı.

Bu ikisi kesinlikle bütün iştahımı kaçırdığı için elimdeki çatalı bırakıp önce bakışlarımı dik dik ikisi arasında gezdirdim.

"Senin söylediğin bu yalan beni kurtarmış olabilir ama tanrı aşkına söyleyeceğin daha mantıklı bir yalan yok muydu? Kuzenim falan?"

Sözlerim komik gelmiş olacak ki Neymar'ın sinir bozucu gülümsemesi yeniden ortaya çıkmıştı.

"Bu ten renginle mi? Biz Brezilyalılar biraz daha esmer oluruz canım. Ayrıca zaten bütün sülalem biliniyor."