Tedy en azından biraz rahatlamıştı eve gittik birlikte yemek hazırladık. Yemeği yedik öyle oturuyorduk ki telefonum titredi.
* Karsi ben Eric nasılsın ?
° Eric numaramı nerden buldun ?
Ondan cevap beklemeden rehbere girdim ve Uyuz diye kaydettim.
Neden böyle kaydettim bilmiyorum normalde herkesi ismiyle kaydederim en azından yeni tanıştıklarımı. Düşüncelerimden telefonun titremesiyle ayrıldım.
* Çok zor olmadı.
° Ya ne demek zor olmadı kime sordun alırken acaba!
* Sakin ol cadı 😀. Hem artık çok geç.
Cevap vermeden telefonu bıraktım. Kafamı telefondan kaldırdığımda kızların hepsi uyuyorlardı. Kalkıp örtü aldım hepsini örttüm. En son da kendi yatağıma geçip kendimi uykunun kollarına teslim ettim.
Kızlar dün gece erken yattıklarından hepsi erkenden kalkıp kahvaltıyı hazırlamışlar. Beni de uyandırdılar. Hepsini sulu sulu öptükten sonra aynada kendime baktım, ölü gibiydim. Hemen duşa girdim. Kahvaltıyı yaptık. Saçlarımı kuruturken kızlar da hazırlanıyorlardı. Hepimiz saçlarımızın uç kısımlarını maşa yaptık. Saatimiz gelince evden çıktık, otobüse binip okula gittik. Kapıdan girdiğimizde koridordaki bütün gözler arkamızdaydı. Bizde arkamızı döndük. Cole ve çakma sarışın bir kız vardı. Cam ve Rosi'nin kaş göz hareketleriyle o kızın dün bahsettikleri kız olduğunu anladık. Herkesin aksine biz yürümeye devam ettik. Ama onlar da aynı sınıfa girdiler. Tedy hiç üzülmüşe benzemiyordu. Tam kızlarla sohbet ederken üstümüzde oluşan gölgelerle kafamızı kaldırdık. Bizim dörtlü gelmişler aman ne güzel. Kızlar yerlerine geçti. Bende biraz kaydım Eric de oturdu. Günaydın cadı dedi. Günaydın uyuz dedim. Sonra telefonunu istedim. Kişilere girdim kendi adımı yazdım ama öyle bir kişi yoktu. Bende cadıyı denedim baktım benim numaram aptal bi gülümsemeden sonra numaramı sildim. Eric'e pis pis baktıktan sonra önüme döndüm. Dönmemle güzel bir şey farketmem bir oldu. Josh Tedy'e anlatılamayacak şekilde güzel bakıyordu. Tedy de heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu. Sonra dikkat çekmemek için önüme döndüm. Cam kenarında Eric oturuyordu. Kafamı o tarafa çevirince hemen dışarıya bakıyormuş gibi yaptı. Bana bakarken yakalamıştım. Dersin nasıl geçtiğini anlamadık. Zil çaldığı anda herkes dışarı çıktı. Ve Josh'la Tedy yanlız gittiler. Bende Eric'le yanlız kalmıştım. Yani Eric'e yicekmiş gibi bakan birkaç kız hariç yanlız sayılırdık. Eric garip bir kişilikti. Yani elmacık kemikleri, surat yapısı, kaşları, gözleri mükemmel denilecek derecede güzeldi. Ama yakışıklılığından çok davranışları beni ona çekiyor. Bana cadı dediğindeki o gülümsemem, numarayı sildiğime birazcık pişman olmam yakışıklılığından değil. Dışarıdan ne kadar ukala gibi gözükse de içinde şakacı ve iyi birisi. Herkesle konuşup mutlu olacağına az kişiyle konuşup kendini beğenmiş diyenleri kafasına takmayan bir kişiliği var. Böyle dalmışken Eric'in sesiyle kendime geldim.
- Karsi ?
- hı efendim ?
- Kantine gidelim mi ?
- Yok sen git.
- Peki. Bir şey ister misin ?
- Teşekkür ederim belki diğer tenefüs bir şeyler alırım.
- Tamam o zaman geçebilir miyim ?
- Tabiki. Dedim ve sıradan kalktım, gidişini izledim.
