Annem ve ablamlarla kahvaltı yapıyorduk. Telefon çaldı. Annem Tedy'den söz ediyordu. Nereye gidiyor dediğini duydum. O anda gözümden yaşlar akmaya başlamıştı. Telefonu kapattığında yüzüne bakmadan ne olmuş ? dedim. Gidiyormuş dedi annesiyle babasının yanına. Ne yapıcağımı, ne diyeceğimi bilemedim. Sanki dünyanın yükü üstümdeydi ve hiçbirşey yapamıyordum. En sonunda aklıma babamı arayıp son kez görmek geldi. Telefonu alıp babamı aradım, anlattım ama çok ağlıyordum. Babam geldiğinde yarım saat sonra oradaydık. Yol boyunca hiç durmadan ağladım. Gözyaşlarım kendimi ne kadar sıksamda akıyordu. İçeri girdiğimde Tedy üzülmesin diye suratına bakmadım ve kendimi ağlamamak için sıktım. En sevmediğim huyum ise ağlarken konuşma yeteneğimi kaybetmem. Yaz tatilindeydik ben lisede benim yanıma geleceği günü sayarken o çok uzağa gideceğim diyordu. Tek söylediğim şey gidiyor musun? Oldu ve evet dedi. O da en az benim kadar perişandı. Normalde hiç susmayan ben şimdi ağzımı bıçak açmıyordu. Hep gülen ben gözlerim ağlamaktan helak olmuş şekilde duruyordum. Zaman geçiyordu o bana baktıkça kafamı çeviriyordum. Biliyorum ki benim bu halim onu çok üzüyor. Onun üzülmemesi için ve kendini suçlu hisetmemesi için sustum. Dışarı çıktık,telefonlarla oynadık. Saatler maalesef geçiyordu. Tedy'nin babası yoldaydı yada biz öyle sanıyorduk. Otururken tekrar telefon çaldı. Arayan Tedy'nin babasıydı. Tedy konuşurken çok sevindi. Noldu dediğimde araba yokmuş babam gelemiyor dediğinde havalara uçtuk. Tedy'le Dylan'ı ve Cole'yi konuştuk. O Cole'yle mutluydu. Çok seviyorlardı. Ama ben platonik aşıktım. Benim bir huyum da ince çizgilerimdir. Mesela sevmek çok farklıdır aşık olmak çok farklı. Ben herkesi sevebilirim bazılarını çok severim ama bir kisiye aşık olurum.
➰➰➰
Yoldaydık annem ablam Tedy ben ve babam bize gidiyorduk. Tedy'nin babasının yani benim dayımın araba kiralaması kolay olmaz diye seviniyorduk. Tam ağlamayı bırakıp gülmeye başlamıştık ki telefon sesine kadar. Tedy'nin suratı birden düştü. Telefonu kapattı ve bana baktı geri dönüyoruz dedi babam araba bulmuş! Baksanızza bi günde ne kadar duygu karmaşası yaşadık. Üç saat boyunca ağlayıp bir küçük kelimeyle mutlu olabiliyorsunuz. Gidiyorum kelimesiyle hayallerim yıkıldı. Daha doğrusu Tedy'nin gidiyorum demesiyle. Dedemlerin yanına döndüğümüzde Tedy ve ben eski mutsuz halimize geri döndük. Hava baya karardı. Araba sesi duyduk, ağlamaya başlamıştım. Son kez sarıldım. Canım çok yanıyordu. Arabanın arkasından öylece baktım. Ve bu yaptığım yüzünden hep kendimi suçladım. Orda Karsi olmaktan çıkıp dayımın ayaklarına kapanmam lazımdı. İçimden geçenleri anlatmam lazımdı. Ama sadece baktım. Aslında gözlerim birçok şeyi anlatıyordu ama kimse anlamadı. Belkide anlamak istemediler. İnsanlar çok acımasız. Karşısında ağlamaktan helak olmuş canı yanan birisini gördükleri halde onun gözüne baka baka canını alıyorlar. Duygulardan en fenası da çaresizlik. O zaman öyle çaresizdim ki yerimden kıpırdamadan canımı benden almalarını izledim. Hayallerimin yok oluşunu gözlerimle izledim. Gözlerimde birçok şey vardı. Çok şey anlatıyordu ama kimse anlamak istemedi. Yada işlerine gelmedikleri için anlamamazlıktan geldiler.Yaz tatilinin bitmesine az kaldı. Mektupların sayısı git gide artmaya başladı. Tedy'le buluşmam, hayallerimin artık gerçek olması lazımdı. Kafama koymuştum. Tedy annesiyle birlikte İzmir'e gelmeliydi. Tabî önce benim oraya gitmem. Kafamda planlar yapmaya başladım. Aklımdakileri Tedy'e anlattım. Annesinin kuzeni de İzmir'liymiş. Gideriz demiş. Bende yanıma eşyalarımı aldım, mektupları koydum. Ablamla yola çıktık. 2 buçuk saat sonra İzmir'deydik. Birkaç gün sonra Tedy'ler de İzmir'e geldiler. Ama biz hala buluşamadık. Tedy'e hergün soruyorum buluşabilecek miyiz diye her zaman bilmiyorum diyor. Ablamlar da bu yüzden bana kızıyo fakat benim tek düşüncem onunla buluşabilecek miyiz?