Tedy'm sonunda gün vermişti. Yarın onu görecektim. Kısa saçlı halimi yeni görecekti, bende onun kumral saçlarını. Çok heyecanlanmıştım. Sanki saniyeler geçmiyordu. Neyse yatıp uyudum. Kalkıp hazırlandım. Yol uzun sürse de onlardan erken gelmiştik buluşacağımız yere. Bizde geldik dediğinde kalbim yerinden çıkacaktı. Üç ay sonra onu tekrar görecektim. Parkın kapısından girdiğinde kimseyi takmadan yanına koşturdum. Sarılır sarılmaz ağlamaya başladık. Ablamlar bunlar şimdiden başladı dediler gülümsedik. Kendimizi toparlayıp el ele tutuşup ilerledik. Bana öyle güzel bakıyordu ki. Çok güzel bir kızdı. Ama onu hiçbir zaman kıskanmadım. Kim ona Çok güzel dediyse evet öyledir dedim. Ve kim bana Tedy kim diye sorarsa biraz düşünüp aslında kuzenim ama o benim HERŞEYİM ben onu kuzenim olarak görmüyorum diyorum. Herkes bilsin istiyorum, onu kendi canımdan bile çok seviyorum. Ben tek Tedy'me herşeyim derim ya da sadece ona canımın içi derim. Ben böyle bir kızım ! İnsanları güldürmeyi çok seven, cadı, inat, dediğim dedik ve özel kelimeleri özel kişilere söyleyen. Tekrar ayrılık vakti gelmişti. Üç ay sonra görüştük ve sadece iki saat buluştuk. Ne kadar adaletsiz dimi. Giderken sürekli arkama baktım o da orda durmuş bana bakıyordu. O bana öyle bakarken ona gidip sımsıkı sarılmak istedim ama trene yetişmemiz lazımdı. Yapamadım. Sadece giderken ona mektupları verdim ve ilerledim. O mektupları yazarken canım çıkasıya kadar ağlamıştım ve orda yazanlara gözüm gibi baktım. Bir an önce Tedy'nin okumasını istiyorum. Geçen yıl doğum günümde Tedy bana renkli kalemler almıştı. Onları hala kullanıyorum. Tedy bunu duyunca çok şaşırdı. Aslında Tedy içine kapanık bir kızdı ama sürekli benim yanımda olunca bana benzedi. Ve çoğu kişi bu durumdan şikayetçi. Çünkü Tedy de benim gibi deli, inat ve hakkını savunur oldu. Benim kadar olmasa da artık hakkını savunuyor. Üç ay sonra onu görmek, sarılmak, kokusunu içime çekmek, onunla gülmek çok iyi geldi. Artık eskisinden daha az ağlıyorum. Acıya alıştım galiba. Zaten okullar da açıldı, koca gün okuldayım. Arada ağlıyorum da. Ve bi büyük yük de artık sırtımda değil. Dylan'a aşık değilim. Sıkıldım. Zaten sevgilisi var ve umrumda bile değil.Birsürü insan beni seviyor ve ben Dylan yüzünden onların kalbini kırdım. Yeni okulda birsürü kişiyle arkadaş oldum. Çabuk kaynaşan birisiyim. Rosi'ye göre ben daha sıcakkanlıyım, daha çabuk arkadaşlık kuruyorum. Zaten herkes bize siz ikiz misiniz? Diyor. Baya benziyormuşuz. Benim şuanki dualarım Dylan'ın beni sevmesi üzülmesi. Ben eskiden onun yüzünden neler çektim. Şimdi de o aynı duyguları yaşasın istiyorum. Salaklığıyla mutsuz olsun diyorum. En azından pişman olsun.
En büyük hayalim Tedy'le istediğim zaman buluşabilmek, onunla üniversitede aynı evde kalmak, arabamızın olması. Böyle şeyler yani en büyük hayalim Tedy'le olmak. 15 tatillere 33 gün falan kaldı. Ve ben çok ümitleniyorum. Tedy buraya gelecek diyorum ve arayıp dayımla konuşacağım. Tedy 15 tatillerde gelmezse büyük hayal kırıklığı ve kalp acısı çekeceğim. Duygusuzlaşacağım. Hayattan soğuyacağım ve en önemlisi hayallerimden kuşku duyacağım. Bıraksam mı ? Hayal kurmayı diye soru işareti olacak ama asla bırakmam, bırakamam. Tedy benim herşeyim ve eninde sonunda onunla hep, her saniye beraber olacağımız zamanlar olacak. Allah'a hep dua ediyorum. Tedy'le olayım, beni unutmasın, hayallerim gerçek olsun diye. Para biriktiriyorum onunla buluşmak için. İleride onunla araba alabilmek için aynı evde kalabilmek için. Kısacası Tedy için. Ama bazen Tedy bana cevap dahi yazmıyor ve onun beni istemediğini düşünüyorum. İnsan ona canını verebilecek olan kişiyi neden sevmesin neden istemesin ki ?