4. BÖLÜM

130 19 5
                                    

Her geçen gün okuyucu sayımız artıyor. Şimdiden okuyan herkese teşekkürler. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
_____________

Bugün telefonum çalmamıştı. Ama yinede erken kalktım. Bu huyumdan nefret ediyorum. Bir saate alışıp sürekli o saatte uyanmak benim gibi uykuyu seven kişi için çok zor.
Yataktan -istemeyerekte olsa- kalktım.elimi yüzümü yıkayıp hazırlanmaya başladım. Eee sonuçta alış-verişe gideceğiz. Altıma mavi kot jean üstümede pudra renk salaş bir tişört giydim. Saçımı her zamanki gibi açık bıraktım. Pek makyaj yapmayı sevmediğimden sadece parlatıcı sürüp çıktım. Aşağıda annem ve babam kahvaltı yapıyorlardı. Annem beni görünce şaşırdı.
"Kızım sen hasta değilmiydin niye kalktın?"
"Arkadaşlarla bir yere gideceğiz. Hem kendimi daha iyi hissediyorum."
"Gel bakayım." deyip ateşime baktı.
"Tamam gel kahvaltı yap öyle gidersin."
Hemen oturdum. Annem yine pancake yapmıştı. Tabağıma üç tane koydu. Tamam pancake severim. Hastasıyım hatta ama üç tanede çok fazlaydı.

Tabağımdaki bütün pancakeleri yemiştim. Ben bir de fazla demiştim dimi. Hemen odama çıkıp telefonumu açtım. Ekranına baktığımda on dört cevapsız arama, iki sesli mesaj, beş tanede normal mesaj vardı. Maşallah bir gün telefonumu kapattım ne kadar çok kişi aramış. Hemen arayan kişilere baktım. Daha doğrusu kişiye demem gerekir. Çünkü o on dört aramayı yapan Damonmuş. Hala hangi yüzle arıyor ya!!!! Mesajlarda ondan gelmişti.

"Sera niye telefonlarıma cevap vermiyorsun?
Bir şey mi oldu?
Bir şey mi yaptım?
Seraaa!!
Ya cevap versene.."

'Bir şey mi yaptım?' diye soruyor ya. Kafayı yiyeceğim.'Yok yapmadın telefon açmamak benim en büyük hobim(!)'

Sesli mesajları dinlemek bile istemiyorum. Ama meraklı bir insanım. Dinlemezsem rahat edemem. Onun için dinlemeye karar verdim.

"Sera. Aşkım. Bir şey mi oldu? Müsait olduğunda beni ara tamam mı?"
Valla kafayı yiyeceğim ya. Nasıl bilmiyormuş gibi davranır!! İkinci mesajı dinlememeye karar verdim. Daha fazla sinirlerimi bozamazdım. Ashley ve Adele'e mesaj atıp yola çıktım.

_____________

Georgetown'da bir alış-veriş merkezinde yarım saattir takılıp kaldık. Neden mi? Çünkü Adele bir türlü bir şey beğenemiyor. Yok o çok parlak, yok o çok sönük... Neyseki en sonunda çıkabilmiştim. Tabi yine en çok kıyafet alan arkadaşımız Adele'di. Biraz daha alış-veriş yaptıktan sonra bir Cafe Riva' ya gitmeye karar verdik. Cafe Riva Amerika'nın en ünlü cafelerinden biridir. Ve tabiki çok güzel sıcak çikolatası vardır. Cafe Riva' ya geldiğimizde herzamanki masamıza oturduk.
"Tatlım daha iyi misin?" diye sordu Ashley. Aslında şu ana kadar gayet iyiydim. Çünkü konu yine ona geldi.
"Aslına bakarsanız siz sormadan önce onu hiç düşünmemiştim." Doğru söylemekten ne zaran gelecekki.

"Ah...Tatlım üzgünüm sadece daha iyi misin diye merak etmiştim."

"Önemli değil Adele. Er ya da geç buna alışacağım."

O sırada garson gelip ne istediğimizi sordu. Hepimiz sıcak çikolata istedik. Garson gittikten sonra Ashley ;

"Sera hiç kuzenlerine olayı anlattın mı?"

Aslında anlatmamıştım. Eve gider gitmez mektup yazmaya karar verdim.
______________

Eve geldiğimde mutfaktan mis gibi kokular geliyordu.
"Kızım hadi gel yemek hazır."
"Tamam anne aldıklarımı yerleştirip geliyorum."
Odama geldiğimde aldığım eşyaları düzensizce dolaba tıkıp -zaten dolaba tıkmanın düzenlisi olduğunu sanmıyorum ama neyse- aşağıya indim. Salona geçip masaya oturdum. Babam sofrada bile işle uğraşıyordu. Koşup babamın yanağından öptüm. Bana bakıp gülümsedi. Sonra tekrar işine döndü. Yemeğimi yedikten sonra direk yukarı çıktım. Çok yorulmuştum. Tam yatağıma yatacakken aklıma kuzenlerime mektup yazacağım geldi. Hemen masaya geçtim ve düşünmeye başladım.

YANGIN (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin