"Mangekyou Sharingan!" Dedi Ryo.
"Böyle bir teknik?!" Dedi Mia şaşkınca.
"Benim de birkaç tane gizli silahım var." Dedim ve çakramdan bir kılıç oluşturdum.
"Bu teknikler..." Dedi şaşkınlıkla.
"Tsukuyomi!" Dedi Ryo ama tam o sırada kafasını çevirdi. Kılıçla ona doğru koştum. Baktığımda Mia'da koşuyordu. Mia onun yanından geçerke hızla zili aldı. Demek hedefi buydu. Ben de uzanıp zili alacaktım ki beni kolumdan tutup yere fırlattı. Ne yani zili almasına kendisi mi izin vermiş?
Ryo ile biz saldırdık. Ryo daha hızlıydı. Sanki her şeyi görüyordu.
"Bu kadar yeter." Dedi Yukio-sensei yerinde durarak. Kımıldamıyordu. Zili almak için eğildim ve aldım ama Ryo zili unutmuştu. Yani yumruk atmak için zıpladı. Yukio-sensei onu elinden tutacakken Ryo bunu görüp tekme atmaya kalkıştı ve attı ama Sensei ben zili aldıktan sonra çoktan klon yapmıştı. Yani Ryo'nun arkasındaydı. Ryo bunu fark etti ve arkasına döner gibi yaptı ve Sensei'nin öne geçeceğini bildiğinden geri önüne dönüp yumruk savurdu. Ama Yukio-sensei daha hızlıydı ve yumruğu karnına geçirdi.
Ryo yere doğru düştü.
"Tek sen kaybettin Ryo-chan!" Dedi Yukio-sensei alayla.
"Lanet olsun!" Dedi Ryo. Gözleri Sharingansız haline dönmüştü bile. Yanına gidip tıbbi yeteneklerle yaralarını iyileştirdim ve sardım. Sonra Yukio-sensei onu direğe bağladı. O sırada hepimizin karnı guruldadı.
"Oldukça güçlüsünüz! Harikaydı!" Dedi Naruto. "Demek Fuuton da kullanıyorsun! Çok havalı!"
"Ve tıbbi yeteneğin de var. Neyin nesisin sen?" Dedi Sakura gülerek.
"Siyah çakram sayesinde yapabiliyorum." Dedim.
"Bu arada şu çantanın önünde iki tana yemek kutusu var. Alın ama şuradakine vermeyin." Dedi Yukio-sensei. Gerçekten acıkmıştık.
"Siz yemeyecek misiniz?" Dedim.
"Ben yemek yiyip geldim ayrıca tokum." Dedi Yukio-sensei.
"Ryo'nun gözlerine bakmadan nasıl savaştın?" Dedi Sasuke.
"İçgüdü." Dedi Yukio-sensei.
"Çok güçlü bir Shinobi." Dedi Kakashi-san.
"Mm Kakashi-san? Maskenizi neden çıkarmıyorsunuz?" Dedi Mia.
"Çocukluğumdan beri takıyorum." Dedi Kakashi-san.
"Bu sorumun cevabı değildi ama saolun..." dedi Mia.
"Ben de çok açım. Zaten çakramın çoğunu kullandım." Dedi Ryo direğe bağlı bir şekilde.
"Direğe bağlanma sebebin ne farkında mısın Ryo-kun?" Dedi Kakashi-san.
"Çünkü o beni çekemiyor." Dedi Ryo Yukio-sensei'yi göstererek.
"Hayır. Asıl görevini unuttuğun için. Burada senden istenen zilleri almaktı. Ama sen onun yerine Yukio-san'ı öldürmeyi denedin. Bu bir shinobi için bğyük bir hata." Dedi Kakashi-san.
"Aptalın teki çünkü." Dedi Yukio-sensei ve Sasuke aynı anda.
"Kes be Sasuke en azından ben Yukio'ya çizik atabildim." Dedi Ryo sırtındaki büyük yarayı göstererek.
"Oi! Ben senin öğretmeninim! Bana Sensei ya da -san eki getirerek seslenmelisin! Ondan da önemlisi senden büyüğüm" dedi Yukio-sensei.
"Peki ossan." Dedi Ryo. Yukio-sensei'den yayılan kanasusamışlık hissi ile yine Naruto arkama geöti. Bu sefer Sakura da vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Naruto Fanfiction-
FanfictionÇakralarıyla bilinen Akane klanı... Bu klandaki üyelerin çakraları normalden çok daha fazladır. Klanın güçlü bireylerindeki çakra miktarı bir bijuu'ya eşit sayılır. Bu klan çakrasının renkleri ile de bilinir. Bir zamanlar 'Yıkıcı' 'Canavar' 'Durdur...