İki günlük bir yolculuğun ardından bir kasabaya gelmiştik. Burası çok güzel bir yerdi. Tepede bir sürü turistik bina vardı.
"Vay şu yerlere bakın!"
"Çok güzel!"
"Buraya gezmeye gelmedik." Dedi Yukio-sensei.
"Katılıyorum." Dedi Mia.
"Hadi ama!" Dedi Ryo. "Hem kaç gün burada kalmalıyız?"
"Değişir ama fazla kalacağız. Tek görevimiz o değil."
"O sırada burayı gezeriz ve sake içeriz!" Dedi Ryo
"Yaşın tutmuyor." Dedim.
"Ayrıca o sırada size Taijutsu çalıştıracağım." Dedi Yukio-sensei ardından kalacağımız yere yerleştik.
"Peki parşömen çalan hırsız ninja kim?" Dedi Ryo.
"Bilmiyorum. Bilgi toplamalıyız." Dedi Yukio-sensei.
"Ne yani hiçbir şey bilmiyor musun?!"
"Sana burada araştıracağız dedim ya!" Dedi Yukio-sensei korkutucu bir bakış atarak.
"Araştırmaya başlayalım o zaman! Ama nereden başlayacağız?" Dedim.
"İlk suçluların gidebileceği yerlerden başlayalım." Dedi Mia.
"Barlara ya da kumarhanelere bakabiliriz." Dedi Ryo.
"Ayrılacağız. Ben ve Mia barları araştırırken siz ikiniz kumarhaneleri araştırın. Eğer şüpheli birini görürseniz veya tehlikeli bir durumla karşılaşırsanız direkt kaçın. Kafa bantlarınızı da saklayın."
"İşte ondan sonra da Sasuke duvara yapıştı. Ne gülmüştük o gün..." Ryo bana eski bir anısını anlatıyordu. Kıkırdadım.
"BENİ DİNLESENE!" Dedi Yukio-sense
"Anladık ya Yu-chan! Şüpheli birini görüce yumruğu yapıştırcaz!"
"Tamamen yanlış anlamışsın baka!" Dedi Yukio-sensei. Sinirlendiği her halinden belliydi.
"Onu ben tutarım Yukio-sensei." Dedim gülümseyerek.
"Sana güveniyorum Ren-chan!" Dedi Yukio-sensei ve saçlarımı karıştırdı. Saçlarımı geri düzelttim ve iki takım da ayrıldık. Kafa bantlarımızı çantama koyduk ve klanımızın amblemlerini gizledik. Bir kumarhaneye girdik.
Etrafa baktık. O sırada sarı saçlı ve yeşil kolyeli büyük göğüslü bir kadın gördüm. Yanında siyah saçlı elinde domuz olan bir kız vardı.
"Oldukça şüpheliler. 106 numara gçğüslü kadın ve yanımdaki tahta. Onlar hiç şüphesiz shinobi. Üsteşik herhangi shinobilerden de değil. İkisi de oldukça güçlü." Dedi Ryo. O sırada önümüze bir adam çıktı.
"Burası çocuklar için değil! Siz veletler niye bir parka gitmiyorsunuz?" Dedi adam. Ryo cebinden büyük miktarda para çıkardı. Bu kadar parayı nereden buldu ki?
"Hah? Anladım o halde buyrun!" Dedi adam sırıtarak.
"O parayı nereden buldun?" Dedim.
"Ne sandın?" Dedi sırıtarak ve kolunu omzuma attı. Demin gördüğümüz sarı saçlı kadının olduğu kısma geçtik. Kartlar? Hiç oynamadım. Ryo bu konuda yarım saat önce bana bir şey anlatmıştı.
"Başlayalım." Dedi Ryo. Ben de yanına geçtim.
"Velet ortaya para koy!" Dedi adam. Ryo parasını koydu. Şimdi bakınca param yoktu. Bunu neden düşünmedim ki? Çakra koysam kabul ederler mi acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Naruto Fanfiction-
FanfictionÇakralarıyla bilinen Akane klanı... Bu klandaki üyelerin çakraları normalden çok daha fazladır. Klanın güçlü bireylerindeki çakra miktarı bir bijuu'ya eşit sayılır. Bu klan çakrasının renkleri ile de bilinir. Bir zamanlar 'Yıkıcı' 'Canavar' 'Durdur...