Ren-----
O gün Sandaime gözlerimin önünde ölmüştü. Ardından Orochimaru kaçmayı başarmıştı. Bizi de hastaneye götürmüşlerdi. İyileştikten sonra geri gelmiştik. Sandaime'nin cenazesine de gitmiştik.
Şu an ise antremandaydık.
"Çok açık veriyorsun!" Dedi Yukio-sensei ve kolumu tutup beni geri fırlattı.
"Bu nasıl?" Dedi Ryo ve koşarak ona tekme atmak için ayağını kaldırdı Yukio-sensei onun ayağını tutunca sol eliyle yumruk atmaya çalıştı ama Yukio-sensei onu da kolundan tutup fırlattı.
"Güç bakımından yetersizsiniz!" Dedi. Mia onu koştu ve yumruk atmak için elini kaldırdı ama son anda yön değiştirip Yukio-sensei'yi ayağından tuttu ama Yukio-sensei onu da kolayca savurdu.
"Çakranızı kullanmadan dövüşmeyi öğrenmelisiniz. Aksi takdirde çakranız bittiğinde hiçbir işe yaramazsınız."
"Böyle bir şey benim için imkansız." Dedim.
"Ama sen de güç bakımondan eksik olursan çakranı kontrol etmekte zorlanırsın. Bu hafta full Taijutsu çalışacağız." Dedi Yukio-sensei.
"7 saat mola veriyorum. Bu akşam zor bir antremandan geçeceksiniz." Dedi Yukio-sensei. Kafamızı salladık.
"Ben eve gideceğim. Annem sizinle görev ve antreman dışında dolaşmamı yasakladı." Dedi Mia ve gitti.
"Onu suçlayamayağım." Dedi Ryo. "Çoğu kişi Sandaime'nin ölümünden bizi suçluyor."
"Evet öyle." Dedi bir shinobi. Kafamızı sola çevirdik. Yanında başka bir shinobi vardı.
"İkiniz de şeytansınız. Orochimaru sizi de öldürmeliydi." Dedi diğeri. Ryo ile umursamayıp geçecektik ama adam beni omzumdan tuttu.
"Büyüklerin lafını ölmeyin. Chuuninim ben." Dedi adam. Omzumu çektim.
"Geçebilir miyim?" Dedim. Adam sinirle bana vurmak için elini kaldırdı ki biri onun elini tuttu.
"Siz çocuklar köy böyle kötü bir haldeyken niye göreve çıkmayıp geninlere zorbalık ediyorsunuz?" Dedi. Bu Kakashi-san'dı. Chuuninler hepsi kaçtı.
"Aynısı sizin içinde geçerli. Yukio size mola vermişse göreve çıkmalısınız. Köyün toparlanması için en azından küçük görevleri halletmelisiniz. Veya yıkılan binaların yapımına koşun. Hiç olmadı köy sınırını gözetleyin." Dedi Kakashi-san saçımızı karıştırarak.
"Teşekkürler Kakashi-san!" Dedi Ryo. Koşarak ayrıldık. O sırada Naruto'yu gördük.
"Naruto! Bizde köyün durumu hakkında konuşuyorduk." Dedi Ryo.
"İruka-sensei bana anlatı. Aklıma harika bir fikir geldi Ren-chan, Ryo-kun! Kage Bynshinle bir sürü gelge klonu yapıp hepsini bir gmreve gönderirsek tek seferde çok görev yaparız. Ama ben şu an Jiraiya-san ile göreve gitmek zorundayım." Dedi Naruto.
"Biz hallederiz iyi fikirmiş." Dedi Ryo gülümseyerek.
"Pekala! Görüşürüz!" Dedi Naruto ve Ryo ile yumruk tokuşturdular. Ryo ile birlikte görev almaya gittik. Naruto bize önceden Kage Bunshini göstermişti.
Bir sürü kedi görevi aldık sonuç olarak... Üç Kage Bunshini sınırı gözetlemeye yolladık. Diğerlerini ise kedi yakalamaya.
"Biz de binaları tamir edelim." Dedi Ryo ve koşarak gittik.
"Yardım lazım mı?" Dedim binaların tamirinde görevli olan İruka-sensei'ye bakarak.
"Demek yardıma geldiniz saolun! Şuradaki tahtaları getirir misiniz?" Dedi İruka-sensei. Ryo tahtaları getirdi. Ben de tahtaları vermeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Naruto Fanfiction-
FanfictionÇakralarıyla bilinen Akane klanı... Bu klandaki üyelerin çakraları normalden çok daha fazladır. Klanın güçlü bireylerindeki çakra miktarı bir bijuu'ya eşit sayılır. Bu klan çakrasının renkleri ile de bilinir. Bir zamanlar 'Yıkıcı' 'Canavar' 'Durdur...