Bu resmi illa ki bir yere koymam lazım! Bisca ve Alzack, kapıdan geçerken.
Keyifli okumalar ! ^^
Büyük grup eski köşkün içerisine doluşurken girişteki ahşap, her adımda gıcırdıyordu. Kapıdan gelen ışık büyük holu aydınlatıyordu. Örümcek ağıyla sarmalanmış pofuduk koltuklar, içerisinde tabak çatal olan dolaplar ve holun tam ortasında duran eski bir kilim vardı. Kilimin üstünde dört boynuzlu geyikler saat yönünde koşarmışçasına işlenmiş, kırmızı ve turuncu rengin ahengiyle de süslenmişti.
Halının tam ortasında siyah saçlı kara büyücü dikiliyordu. Kollarını göğüs hizasının altında birleştirmiş, gözleri kapalı bir şekilde dikiliyordu.
Natsu öfkeyle "Zeref!" diye kükreyerek kara büyücünün üstüne atlamıştı ama içinden geçmişti. Natsu yalpalayarak kilim üstüne düştü.
Zeref'i ise istifini bozmamış, gözlerini dahi açmamıştı. Sadece görüntüsü titremişti. Cızırtı sesi tüm grubun kulağına ulaşmıştı.
"Bu da ne?" diye mırıldandı Gray. Yavaşça üstündekileri çıkartırken Juvia ise iyice Gray'e yaklaşmıştı. "Hoş geldiniz büyücüler." diyerek konuşmaya başladı Zeref. Siyah gözleri oldukça yavaş bir şekilde açılıyordu.
Lucy duyduğu ince sesle yutkunma ihtiyacı hissetmişti. Köşke girmeden önce vücudunu tıkamış korku ve sıkılganlık hissi hala devam ediyordu. Birilerin sarılmasına ihtiyacı vardı. Birilerinin varlığına ihtiyacı vardı.
Etrafına attığı çaresizce bakışlardan sonra herkes odak noktasının Zeref olduğunu fark etti. Sıkıntıyla kollarını kendisine doladı. Bir gram işe yaramamıştı.
Zeref beline doladığı kollarını iki yana açarak evin eskimiş kapılarından en yakın olanı gösterdi. "Size savaşın kurallarını açıklamama izin verin. Savaş tarafsız ve yapay beyine sahip lacrimalarca yönetiliyor. Bu evdeki 21 kapının sadece 9'unun arkasında düşman var. 8 Spriggan ve Ejder Kral." derken Lucy'nin iyice tırsmasına neden olan bir gülümseme takınmıştı.
"Ejder Kral derken Acnologia'dan mı bahsediyor?" diye fısılda Bisca. Alzack tedirginlikle Bisca'nın elini tutmuştu.
"İşte şimdi sıçtık." Gray dedikleriyle beraber çaktırmadan yanına yaklaşmaya çalışan Juvia'nın sol omzunu sıkıca kavramış ve kendi bedenine yapıştırmıştı. Juvia içinden sessiz bir çığlık atarken kıpkırmızı kesildi.
"Tabii ki bu kapılardan sonrası şans meselesi ancak boş kapılardan birine girerseniz kendinize tekrar bu holde bulacaksınız. Ve dolu kapılardan girerseniz eğer kapı ardınızdan kilitlenir ve bir sağ çıkan olana kadar da açılmaz. Ve maçlar ise lacrimanın yansıması ve sunumu eşliğinde holde bulunanlara sunulur. Teke tek maçların hepsi elimizde yapay beyinle üretilebilmiş sadece iki lacrima olduğu için aynı anda gösterilemez. Bu yüzden iki grup ya da kişi aynı anda kapılardan geçebilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zeref'in Kızı(NaLu FanFic) -TAMAMLANDI-
FanfictionVe bazen insan sözlerinin, Bazen ise geleceğinin peşinden giderdi. Ben ise kendimden tek bir iz dahi bırakmadan kaybolmayı seçmiştim... -Lucy Heartfilia