Sabah yine başımın ağrısıyla güne gözlerimi açtım.Gece uyuyamamıştım.Uykunun beni aldığın da gün doğuyordu.
Elif hala uyuyordu sessizce banyoya girdim.Suyu açıp altına kendimi attım.Soğuk su tenime değdikçe rahatlıyordum.O şekil Suyun altında ne kadar durdum bilmiyorum.
Banyonun kapısının çalmasıyla kendime geldim.Dışardan elif kapıya vuruyordu
"Miraaa canım iyimisin?"diye sordu.İyimiydim gerçekten? değilim. Ama iyi omam lazım.duş kabininden çıkıp Elif'in bornozunu giyip kapıyı açtım.
"İyim Elif merak etme" tebessüm etmeye çalıştım.Valizimin yanına gidip üstüme giyeceklerimi aldım.Banyoya geri gitmek için döndüğümde..
Elif de dikilmiş bana bakıyordu..Ne var gibisine bakış attım.
Gözlerini devirip"Sen giy burda canım, ben bi duş alacağım"bana göz kırpıp"anlıyacağın rahatına bak"deyip banyoya yöneldi.
"Tamam Elif"deyip güldüm deli kız...
Elif de duşunu alınca kahvaltıya indik.Kahvaltı sırasında Zehra teyzeyle hiç bişey olmamış gibi muhabbet ettik.Kahvaltıdan sonra Zehra teyzeden izin alıp Elif ile iş aramaya çıkmıştık.Allahtan bugün cumarteside Yanlız degilim.
Elif yolda giderken beni durdurup"Okulun ne olacak"diye sordu.
Teyzem kaydımı sildirmiş okuldan istesemde gidemem bende Elif'e en iyi şeçeneğimi sundum ."dondururum galiba Şimdi ki önceliğim iş bulmak Elif önce onu halletmem lazım"
Elif asık suratını düzeltmeye çalışıp "İyi o zaman"deyip ellerini havaya kaldırıp yüksek sesle"heyyy iş verenler duyun beni Mira Eroğlu geliyor "diye bağırdı.
Bende şaşkın gözlerle ona bakıyordum Ne yapıyor bu kız?
"Kız durr delimisin? Herkes bize bakıyor" dedim.Evet bize bakıyorlardı.Yanımızdan geçenler bize bakıp aralarında fısıldaşıyorlardı."Baksınlar..."deyip omuz silkti.
Gülüşüp kolkola girip iş aramaya başladık..O gün akşama kadar iş bana aradık ama bulamadık.Bir aydır öyle iş aramakla geçti Bir kaç yerden biz sizi ararız dediler.Ama arayan da soran da yok tabi..
**********
Bir gün yine iş aramaktan yorulunca sahil kenarına gidip deniz'i seyrediyordum.Canım sıkılınca hep buraya gelirim.Denizi seyretmek her zaman içimde tarifi imkansız bir huzur salgılıyor.Fırsat buldikça da buruya gelir ve sanki benim için özel oraya konulmuş gibi olan banka otururum.Kendimi dinlerim.
Bugün sahil fazlasıyla kalabalıktı.
Bir balon için 7,8 yaşlarında tartışan çocuklar,balık tutanlar,sevgileriyle vakit geçirmeye gelen gençler hep buradaydı.tebessüm ederek onları izliyordum tâki biri arkadan gözlerimi kapatana kadar...Elimle tanımaya çalıştım elleri pürüzsüz aynı zamanda da erkek eli gibi iriydi..
Biraz düşündükten sonra sonra kafa dank etti."Akınnnn..." dedim elerini çekip hemen önüme atlayıp
"da daaaammm evet benim" demesiyle boynuna atılıp sarılmam bir oldu."Çok özledim çok özledim çoookk özledim"deyip biyandan da boynuna sarılıyordum..
"Tamam Mira çok özledin beni anlıyorum ama boğman da gerekmiyor az geri dur kızım.. nefes alamıyorum "
Biraz uzaklaşıp omzuna vurdum"dalga geçme yaaa.Sen özlemedin mi beni?"deyip kedi bakışı atmaya başladım.Buna bazıları köpek bakışı der ama bana göre kedi bakışı,hem kediler daha tatlı bana göre.
Kedi bakışı atıyordum.tabi o nasıl oluyorsa.Akın da nasıl bakıyor bu kız der gibi bakıyordu.Sonra pis pis gülüp "Tamam cadı.. gel buraya özlemez olurmuyum özledim tabi "deyip tekrar sarıldık.
Kollarının arası sıcacıktı.İnsana güven veriyordu.Böyle güven duymayı çok olmuştu.Bir süre öyle durunca istemeyerek te olsa kollarından ayrılıp banka oturdum.Onu da kolundan çekerek yanıma oturtturdum.
"Ne zaman döndün ?, geri gideceknisin ?" umut dolu gözlerimi Akına diktim cevap bekliyordum.
Akın ,Elif ve ben birbirinden ayrılmayan üç dostuk hatta kardeştik ama
Akın okumak için gittiği yurt dışında Okulu bitince, orda iş bulup orda yaşamaya başlamıştı ve üçlü ayrılmıştı.Bazen Türkiyeye bizi ziyarete gelmesinin dışında, arada bir telefonla konuşurduk.Nerdeyse de 1 sanedir görüşmüyorduk.
Akın yumaşık sesiyle"Hayırdır hemen dönmemi mi istiyorsun?"dediği gibi elimi kaldırdım.
Akında henen havadaki elimi tutup "Şaka şaka cadı.."gülüp "temelli geldim artık hep burdayım." dedi gibi cevap vermeden hemen sarıldım bu çok süper bir haberdi.
Artık Aillemin fertleri 2 ye çıktı. Akından ayrılıp boynumu eğdim.Başıma gelenleri biliyor gibiydi.
"Peki Sen nasıl buldun beni burda" diye sordum.kafamı çenemden tutup hafiften kaldırdı
."Sana supriz yapmak için Elif'i arayınca o söyledi.Hem önce tahmin etmem gerekirdi burda oldugunu başka nerde olursun ki"deyip kafasını deniz'e çevirdi.
"Elif Bana ufak tefek bişeylerden bahsetti"tekrar ağlamaya başladım.Eline göz yaşımın değmesiyle geri bana döndü tek kaşını kaldırıp göz yaşımı sildi "Şişşş ağlama bakıyım merak etme bunların üstesinden hep beraber gelecegiz.Elif iş aradığını söylemişti.Hadi kalk bakıyım..." deyip ayağa kalktı.Ne yapıyor bu çocuk ?
Gözlerimi elimle silip
"Nereye ?"diye sordum..Acıma yoktu gözünde saf şevkatten başka hiç bişey yoktu."Buraya gelmeden sana iş ayarladım hadi kalk oraya gidelim"
Ne dedi o ? "Ge-gerçekten mi ? "
Kahkaha atıp"hadi kalksana daha oturuyor musun? "Dedi hemen bende kalkıp koluna girdim.
"Ne işi"diye merakla sordum.Pis pis gülüp
"Gidince görürsün"dedi gıcık şey ne olacak..
Ordan kalkıp bir lestoranta gittik.Etrafı iyice süzüyordum.Çok sevecen biyerdi. çok hoş dekore edilmiş masalar,rengarenk süslemeler ,beyaz önlükleriyle garsonlar dikkat çekiciydi.
Ben etrafın büyüsüne kapılmışım...Akının bana seslenmesiyle dikkati mi ona verdim.
Biraz ilerde orta yaşlarda bir adamla konuşuyordu. Eliyle gel işareti yapınca yanına gittim."İşte Sinan bey size anlattığım arkadaş bu, çok çalışkan bir kızdır" diye adının Sinan olduğunu ögrendiğim adama beni övüyordu.
"ismin ne kızım ?"
"Mira efendim " kafamı mahcumca eğdim ya beni işe almazsa ?
"Tamam kızım işe alındın.Akın önerdiğine göre iyi ve çalışkan bir kızsındır.Ama bunlardan önemlisi terbiyedir.Sende de onu gördüm kızım yeni işin hayırlı olsun "Ne diyeceğimi bilemiyordum.İşe alınmıştım..
"Teşekkürler efendim." Sinan bey bana tebessüm edip tekrar Akınla konuşmaya döndü.
Biraz zaman sonra Akın gitmiş bende garson gömleği giymiş çalışıyordum..Sonra bir ara Akın'a iyi bir teşekkür edmem lazım belki ilk maşımla hediye alırım ona...
Kafamdan pilanlar yaparken birşeye takılıp elimde ki siparişle beraber ön masadaki adamın üstüne düştüm.Arkadan gülüşme sesleri geliyordu.Utançla kafam'ı adamın dizinde bişey demisinden korkarak yavaşça kaldırdım.İlk günden işten kavulmayı garantiledim hatta 5 dakida desem daha doğru olur.
Kafamı kaldırınca Bir çift sert ama içinde insanı alıp başka diyara götürecek Okyonus gibi gözlerle tutuklu kaldım...
Evettt Arkadaşlar....
Hikaye yavaş yavaş oturuyor gibi hı ? Oturacak tabi ayakta kalacak değil yaa ?
ha ha ha ;-)
Tamam tamam sustum...
Yazarınız aaazrraaa :) :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söz Sahibi...
RandomMİRA... Babasını bir hiç ugruna kaybetmiş... Asi,inatçı,hırslı bir o kadar da masum... Teyzes'inin ihaneti yüzünden yeni bir başlangıç için yemin etmiş bir genç kız... Ve ; Hayat engerek yılanı gibi zehrini yavaşça akıtsa da , o ayakta dim dik d...