3 BİR YANIM!

82 7 6
                                    

Yanıma baktım. Yaman yanıma değildi. Kafamı adamlar çevirdim biri silahın indiryordu. Kafamı yanıma yer çevirdim. O iki el ateş sesi Yaman HAYIR! Yerde öylece yatıyordu yanına düştüm. Kafasını kaldırdım.

" Yaman... "
Gözlerini açımıyordu.
" Yaman. "
Onur'a döndüm. Onur bana bakıyordu.
"Onur hastane. "

Ağlamaktan ne dedim ne söyledim biliyorumu. Ambulans sesin duydum sadece. Onu ambulans'a taşıdılar. Tam bir adım atım. Kolum biri tutu. Kafam hızla çevirdim. Baba kolum tutmuş.

" Sen benimle geliyorsun. "

Öfkemden o anda onu öldüre bilirdim. Kolum hızlıca çektim.

" Ben hiç bir yere gelmiyorum. Cesaretin varsa adamlarına beni de vurmalarını söyle. Çünkü artık seni kızın değilim ben." Diyip hızlıca ambulans'a koştum. Hastaneye giderken ona ilk müdahalesini yapmak zorundayım.
" Nabız zayıflıyor ."
Kalp masajı yapmaya başladı.
" Yaman hadi. Hastaneye ne kadar kaldı?"

Bir doktor olmanı en kötü yanı sevdiğinizi insan ölümle uğraşıyor sizde kurtarmaya çalıyorsunuz. Hastaneye vardımızda nabız çok zayıfdı. Acil aldılar hem arkalarından acil'e girdim. Doktor arkdaşıma bilgi vermek bana düştü.

" İki kurşun bir kalbe çok yakın diğeri de onu'a yakın. Çok kan kaybı var. "
" Tamam hemen ameliyat alıyoruz. Ameliyathan'ye haber verin hazır olsunlar."

Hemşirelerden bir hızlıca Ameliyathan'ye gitti. Yaman'nı ameliyathan'ye götürken aklıma gelen kötü düşüncelerden kurtulmaya çalışıyordum. Ameliyathan'ye geldik onu içer aldılar. Kapıda arkdaşım beni durdurdu.

" İdil olmaz. "
" Olmaz mi? Emel içerdeki Yaman. "
" Biliyorum ama burada beklemen senin için."

Onur arkamda duruyordu. Omuzlarımdan tutu.
" Hadi gel oturalım."

Emel çoktan ameliyathan'ye girmişti. Onur beni kolumdan tutup oturtu.
Yerimde duramıyordum. Bir ameliyat kaç saat süre.
İki saat oldu kimse çıkmıyordu. Nefes almıyorum. Arkamı döndüm babam arkamda duruyordu. Hangi yüzle? Şaka dimi adamları ile birlikte. Hızlıca yanına gittim. Öfkemden deli'ye döndüm.

" Hangi yüzle?..."
Kolum tuttu. Kolum hızlıca çektim. Bir adım geri atım.
" Ne istiyorsun?"
" Benimle geliyorsun."
" Ya sen şakamısın? "

Bir elim anlıma dayadım. Arkamı döndü. Bir kaç tur atıktan sonra geri döndüm. Ameliyat kapısın gösterdim.

" Bak o kapının ardından yatan adam benim sevdiğim adam ya sen nasıl bir babasınya. Eğer o adam ölürse bende çok çekiceğin var. HASAN AĞLI unutma bunu."
Adamlar ben öyle deyince bir adım daha yaklaştılar. Onlar bakıp.
" Adamların yeni galiba bana hiç birşey yapamıcakların biliyorlar galiba öğretmedin mi?"

Arkamı dönüp Onur'un yanına gitim. Zar zor bir saat geçti. Başım öne eğidim tam üç saat oldu. Ameliyathane'nın kapısı açıldı. Kafamı kaldırdım. Onur hemen ayağa kalktı. Kapı açıldı ama Emel yanımza gelimiyordu. Kapının diğer tarafında duruyordu. Ayağa kalktım. Emel başın öne eğdi. Onur olduğunu yerde bana döndü. Olduğum yerden kıpırdayamıyordum. Sesler duyuyordum. Birleri bana sesleinyordu. Kesik kesik sesler.
" İdil... İdil..."
Yaman nerede? Nasıl olur? Bir saniye rüya bu hayır Yaman değil o. Onur'un beni salaması ile kendime geldim. Ayakta durmya gücüm yoktu yere düştüm. Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Sadece bağra bildim.
" YAMAN!"

Sabah gözüm açtığımda hastanede bir odada yatıyorum. Onur sandalye oturmuş uyuyordu. Yaman! Nerde? Kalkmaya çalıştı ama çok halsizdim. Yatağa geri düştüm.

" Ah."
Sesim duyunca Onur uyandı. Kaltı yanıma yaklaştı.
" Kalkıma."
" Onur Yaman nerde?"

Onur başın başka yöne çevirdi. Göz yaşlarım kendilinden akıyordu.

" Onur lütfen rüya de lütfen evde daha gelmedi de. Lütfen. "
Onur bana döndü. Ağlıyordu.
" İdil yapma. Kendine bunu yapamam."

Yataktan kaltım, odana çıktım. Ayaklarım çıplaktı o an hiç hissetmedim kadar soğuktu. Haziran'nın ortasında hiç bu kadar üşümemisinizdir. Sanki kar yağıyordu. Morug kapısına geldim. Ayaklarım geri geri gidiyordu. Hayır onu görmeliyim. İçer girdim orda tam ortada masada yatıyordu sanki uyuyordu. Yaklaşım dökündüm, soğuktu,beyazdı, kıpırdamadan uzanıyordu. Yüzümdeki yaşları sildim. Onu öptüm ve morugdan hızlıca çıktım. Koşmaya başladım. Dışarı çıktım. Dışarda adamlar vardı beni görünce bana yaklaştılar. Babam yoktu. içlerinden bir bana yaklaştı.
" Bizimle gelmelisiniz." dedi. Şaka yapıyor olmalı kendin kim sanıyor.

" Sen kendin ne sanıyorsun. Geri bas. Beni buradan öldürseniz götüremesiniz. Şimdi bu şehirde geri basında size benim kim olduğunumu öğretsinler de öyle çıkın karşıma. "
Geri içeri döndüm. Onur karşımda bana bakıyordu.
...
Onun mezarında ağlmak. Bu yanlıştı niye sevdiklerimizi kaybetmek zorundayız. Bu çok can yakıyor. Mezar başında dururken. Bir bana dokundu. Başım çevirdim babam yanımda durmuş omuzmdan tutuyordu beni. Başım mezar çevirdim.

"Nasıl böyle bir şey yapabildin?Neden benim canım yaktın. Şimdi kimle uyucam ben kimle uyanıcam? Kime sarılıcam? Sen nasıl bir babasın?"
Kendim ondan uzaklaştırdım. Ona öfke ve nefretle bakıyordum.

" Bir babanı yapası gerekeni yaptım. Evladım için yapam gerkeni."

" Bir başka evladın canın yakarak mi?"
Onur yanıma geldi. Kolum'a girdi. Yürümeye başladık.
Arabaya doğru yürüyordük. Arabaya geldimizde arkdamı dönmü adamlar arkamda duruyordu. Baba dönerek.

" O mezardan uzak dur. Ve bir de yakın arkadaşımda öldürmesin dimi baba?"

Onur'la arayaba binip odana uzaklaştik...

AŞK OLMAZ DİMİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin