9 OLMAZ!

79 5 0
                                    

Beni kendine çekti. Bana öfke ile bakıyordu. Tıpkı benim babama baktım gibi. Niye bu kadar öfkeliydi biliyorum. Geri çekilmek için kendim zorladım. Kolum bıraktı. Geri çekildim. Pencereye yanaştım cam açtı. Hava alma gerekiyordu. Sakinleşip geri döndüm. Sandalye oturdum. Hakan baktım.

"Ben benden istenilen şeyi yaptım başka bir şey beklem benden."
" Ne demek istiyorsun?"
" Dedim duydun. Bende bir şey beklem ben buradaki kızlar gibi değilim beyin oğlu ile evlendim diye sevindim filan da yok."
"Sen ve ben evlendik bu böyle yerine gertirmen gerekenleri yapman gereken."

Öfkesi gittikçe artıyordu. İki öfkeli insan ayın oda.

"Umurda değil kimse bana sormadı bunları yaparmısın diye bende yaparım demedim  ve yapmıyorum."
"Burda ben ne diyorsam olur."

İyi davarınyor sözüm geri alıyorum. Kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı. Birleri söyleye bilirim benim kolum oyuncak değil.

" Burada seni istediğin olabilir ama bu beni için geçeril değil. Git başkasın al."
"Ne dedin farkındamısın sen aklın kaçırdın galiba."
Bir adam daha fazla deliye dönemezdi ve evet aklım kaçırdım.
" Ne dedim biliyorum ben ve evet sayenizde aklım kaçırdım. Olanları düşürsek ."

Hakan...
Ne diyor bu anlamıyorum. Olanlar ne oldu? Evlenmek insana  aklım kaçırtır. Anlamıyorum niye bana kötü bakıyor. Kolun bıraktım. Yatağa oturdum. Oda deli gibi dolanıyordu.

" Durumusun artık. "
Dönüp bana baktı.
" Olanları düşürsek ne demek? Evlenmek için döndün zaten niye bu kadar büyütüyorsun bunu?"
" Ben buraya kendi isteğimle gelmedim."
" Ne?"
" Niye siyah giyindim ? Niye bu kadar sorun çıkartım? Niye insanların gitmesin istediğim bilmiyorsun dimi?"
" Ne diyorsun sen ne söylüyorsun? "
" Yaşadım şu olaya bak hangi zamanda yaşıyorum ben?"
" Bir saniye durup bana cevap verimisin?"

İdil...
Oldum yerde durdum. Sandalye yürüdüm ve oturdum. Hakan baktım.
" Ben buraya sadece Alper bir şey olmasın diye geldim. Budan on gün önce babam Izmir'e gelip bana seninle evlenme için beni götürmeye geldi. Ben olmaz dedim."

Anlatırken kendim tutamadım ve ağlamaya başladım.

" Ama ısrarla ayın şeyi söyleyip durdu. Onu dilemek istemedim. Konuşmadım ama o."
Yaşalarım sildim. Kendim toparladım.
" Neyse evlenmemizi istediler bizde evlendik başka bir şey yok. Şimdi izin versen daha fazla konuşmak istemiyorum."

Sandalye yaslandım. Yorgundum ama uyuku yoktu bana geceler geçimiyordu çünkü. Gözlerim tavan diktim.

Hakan...
Kendimle savaşıyordum. Ne olduğunu biliyordum ama bilmiyor gibi yaptım çünkü herşeyin olmasını ben sağladım. Yatağa uzandım. Ona bu söylersem bana hiç bakmazdı. Bilmiyor gibi yapmak en iyisiydi. Uyumak en iyisiydi belki sabah daha iyi konuşa biliriz. Kafamı kaldırdım. " Sen yatmıyormusun? " diye sordum. Bir cevap beklemiyordum ama yinede sordum. Hayır cevabın çoktan almıştım zaten.
...
Sabah kapının çalmasıyla uyandım. İdil bütün gece o sandalyein üstünde uyumuş. Kapı bir daha çaldı.

Kapıyı yürüdüm.
" Ne oldun?"
" Kahvaltı hazır siz bekliyorlar."
" Tamam geliyoruz."
İdil'e döndüm. Onu uyandırdım.
" İdil uyan hadi aşağıda biz bekliyorlar."

İdil...
Gece düşünmekten ne zaman uyudum hatırlamıyorum. Uyandımda karşımda Hakan duruyordu. Ve Kabul etmeliyim her yerim ağrıyordu. Başım kaldırdım.

" Ne var?"
" Aşağıda biz bekliyorlar. "

Of hayır ya. Kendime gelmeye çalışyordum. Banyoya gitmek için yerimden kaltım. Hakan'ın yanında geçtim üstün değiştiryordu. Umursamdım. Banyoya gittim kapıyı kapatım. Aynada yine kendime bakıyordu. Niye bu kadar telaşlı. Yüzüm yıkayıp banyodan çıktım. Hala deli gibi bir şeyler yapıyordu. Kapıyı kapatım. Oldum yerde durdum Hakan'a bakıyordum.

"Ne yapıyorsun?"
" Çıktı mı? "
" Evet sen ne yapıyorsun? Aşağa inicez sanıyordum. Oda deli gibi ne arıyorsun."
"Önemli değil hadi gidelim. Zaten seni davranışlardan dolayı insanlar bir şey beklemiyordur."

Ne beklemiyorlardır? Düşündüm şey değil dimi! Ciden mi ?

" Hangi zamanda yaşıyoruz bu dedin şey ! Gerçekten mi?"

Yüzüme bakmıyordu. Evet anlamında başını salladı.

"Evet gerçekten . Burda herkes hala eski kafalı sizin şehir hayatınız gibi değil."
" Orasını bende anladım."

Şu duruma bakın burda durmuş ne konuşyorum gerçekten bu kadar önemli yani?

" Deliye döndüne göre önemli olmalı yani hala bu devirde?"

Tamam kabul onu kızdırmanı yolun son yirmi dört saatte buluştum. Bağarmaya başladı.

" Evet öyle. Siz bilem ama bu iş şaka değil. Buraya geldine beri insanla kök söktüryorsun. Ne sanıyorsun devir değiştim şehirde değişmiş olabilir ama burda devir ayın."

"Bağarmayana gerek yok. Hiç bir şey bildiğin yok seni insanlar kök söktüryormuşum nedeni bilseydin karşmazdın. Ne sanıyorsun iki bağardın diye susmamı bekliyorsun çok beklersin."

Banyo gidip çekmeceleri karştırdım. Bir masak buldum. İçer geri döndüm.

"Ne yapıcaksın o makasla? "
Elim açıp makasla avuç içide bir kesik oluşturdum.
"

Bunu yapıyorum."

Yatağın ortasına elimde bırıken kanı akıtım. Asılda bu yapmamalıydım saçmalık dı çünkü bu. Kanama fazlaydı hemen banyo gittim çünkü birikmesine izin vermiştim Tanpon yapı kanamasın durdurdum ama yinede yavaştanda olsa kanıyordu. Banyodan çıkıp aşağı indik. Masaya oturdum kahvaltı sırasında kanama durdurmamıştı. Neden bilmiyorum ama Hakan'a dönüp; " benim hastaneye gitme gerekiyor."dedim.

AŞK OLMAZ DİMİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin