3.Bölüm / Sınav mı?!

235 19 2
                                    

Genç kız sessizce "The ne ?" dedi, fakat bu yaşına kadar hiç içki içmediği aklına gelince sorduğu soruyu unuttu. Düşündükleriyle korkusu biraz daha arttı fakat tedirginliğini belli etmemek için Uras'a kendinden emin bir gülüş atmaya çalıştı.
Garson şişeyi getirip bardaklara dolduracakken, genç adam garsonu yolladı ve içkileri bardaklara kendisi koyarak Tuğba'ya ilk bardağı uzattı. Yaşının küçük olduğunu tahmin ettiği bu kız bakalım ne kadar dayanacaktı?

Tuğba Uras'ın uzattığı bardağı eline alarak sarhoş olmaması ışınlanmak kadar imkansız olsada "Allah'ım lütfen yardım et. Sevmediğim insanların arkasından dedikodu yapmış, sınavlarda kopya çekmiş, okuldaki sürtük Buse'nin eteğine sakız yapıştırmış ve aileme azıcıkta olsa yalan söylemiş olabilirim ama bu aciz kuluna bir ayrıcalık yapta sarhoş olmayayım be." diyerek dua etti.

Sessizce ettiği dua bitince elinde ki bardağı kafasına dikti ve içinde ki içkiyi bir dikişte bitirdikten sonra yüzünü buruşturtu. O bitirince Uras da bir bardak içti. Kızın ikinci bardakta pert olacağını düşünerek iddiayı kazandığında ne isteyeceğini düşünerek kadehleri tekrar doldurdu ve Tuğba'ya uzattı. Kızın bardağı alıp yine bir dikişte bitirmesini izledi. Genç kızın bu sefer yüzü buruşmamışsa da düşünceleri bulanıklaşmaya başlamıştı fakat yıkılmamıştı, ayaktaydı.
Bu onun için büyük bir başarıydı. Genç kız karşısındaki adamın içkisini içerken mükemmel yüzünü milyonuncu kez inceledi. "Allah özene bezene yaratmış." sözü kesinlikle bu adam için geçerliydi. Burnunu bir estetisyene yaptırsa bu kadar kalkık olamazdı veya dişleri tel takılsa bile bu kadar düzgün dizilemezlerdi. "Kusursuz" kelimesi bu adamda beden bulmuştu bu kesindi.

"Fazla sıcak olmadı mı ya?"

Adamı inceledikçe ve içtiği iki bardak içkinin etkisiyle genç kıza sıcak basmıştı. Kelimelerin bazılarını ağzında yayarak söylemesi içtiği iki bardak içkinin kızı etkilemeye başladığının belirtisiydi.

Tuğba bu sefer Uras'ın doldurmasını beklemeden şişeyi alıp bardağını doldurdu ve karşısındaki adamın gözünün içine bakarak onu da bitirdi. Bakışlarıyla genç adama boş bardağı işaret etti. Dualarının kabul olduğuna inanmaya başlamıştı. Oysa sarhoş olduğunun farkında değildi ve karşısında tüm karizmasıyla oturan adamı şaşırtığını düşünüyordu. Bu durum Tuğba'nın çok hoşuna gitmişti fakat adam, karşısında oturan kızın şarhoş olduğunu görüyordu.

"İddiayı kaybediyorsun bücür."

Uras, Tuğba'ya bir gülüş yolladı. Genç kız, eğer bu adam karşısında böyle gülmeye devam edecekse bu bardaki tüm içkileri içmeye hazırdı fakat adamın sözlerini algılayınca kaşlarını çattı.

"Bunu hanginiz söylediniz?"

Genç adam kızın ne saçmaladığını anlamamıştı. Belli ki tahmin ettiğinden daha fazla kafayı bulmuştu.

"Ne saçmalıyosun inatçı sarhoş?"

Genç kızın karşısında bir değil bir sürü Uras vardı ve hepsi birbirinden yakışıklıydı. Acaba hangisini seçmeliydi? Hayır! hepsi onun olmalıydı. Uraslarını kimseyle paylaşamazdı. Bir Uraslar ordusu kurabilirdi.

Genç kız müzik olmasa mekanı inletecek bir kahkaha attıp "Her yerdesin Uras ve dönüyorsunuz, durmadan" diyerek şişeyi eline aldı. Ardından bir yudum alarak konuşmaya devam etti.

"Bakın! sarhoş olduğumu hangi Uras söylediyse yanıyor. Uras Beyler! Bakın sarhoş olmadım hala kendimdeyim, hala ayaktayım! "

Tuğba oturduğu sandalyeden kalkarken içkinin etkisiyle sendeleyince genç adam son anda tutarak onu düşmekten kurtardı. Genç kız sözlerinin aksine hareketleriyle sarhoş olduğunu ilan ediyordu.

ALTISI BİR ARADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin