GÜNLÜK

22. Gün

      Bugün kalktım. Anneme Baharlarda buluşmak için onlara sözüm olduğunu söyledim ve evden çıktım. Baharlara gittim. Beni Bahar'ın annesi karşıladı. Bahar'ın uyuduğunu, ama odaya girip Bahar'ı uyandırabileceğimi söyledi. Odaya girip Bahar'ı uyandırdım. Bahar'ın annesi ve babası evden çıkıyordu. Bende ev boş kalacak diye kızları çağırdım. Yarım saat olmadan Melis ve Çağla da geldi. Bahar'a olanları anlatmasını istedik ve Bahar da teker teker aralarında geçen konuşmayı anlattı : 
'' Kaan sana bir şey söyleyeceğim ''
'' Tabi buyur ''
'' Ben geçen dönemden beri seni seviyorum ''
'' ......... ''
'' Kaan, ordamısın ''
'' Aa.. ne diyeceğimi bilemiyorum ''
'' Peki ya senin hislerin ? ''
'' Bahar ''
'' Efendim Kaan ''
'' Üzgünüm hislerimiz karşılıklı değil '' demiş. Çağla : 
'' Yaa üzülme canımm ''
'' Aynen bak Kaan da takılı kalma olurmu ? ''
'' Ayol afedersin ama vur kıçına gitsin '' dedim ve gülmeye başladık. 
'' Umarım onu unuturum. Beni boşverin de Çağla dün Alp'in ailesiyle nasıl geçti '' 
'' Pek parlak sayılmaz ''
'' Nasıl ya ? Senin kadar iyi gelin nerede bulucak '' dedim bi hışım. 
'' Neymiş efendim çok açık giyinmişim ama bu açık giyinmemi de direk söylemiyo ima ederek yapıyo bide bana güleryüzle bakmıyo gözlerini devire devire bakıyo oysaki ben 32 diş güldüm kadına. Onur'un kulağına da duyduğum kadarıyla bu kız olmaz dedi ''
'' Onur ne dedi ''
'' Onur da garibim bana farkettirmemeye çalışarak annesine sus işaretleri yapıyordu. Onun dışında babası çok beyefendi çok tatlı bir adamdı. ''
'' Ayrıca canım arkadaşım hiç de açık giyinmemişti. '' dedim.
'' Nasıl giyinmiştiki ? '' dedi Bahar 
'' Ee canısı ya bir tulum giyinmişti uzun tulum gayet de şıktı tarz olmuştu ''
'' Ama annesi kuş öldü beybi demeyi ihmal etmedi '' dedi Çağla 
'' Amaan Alp ile sorununuz yok sonuçta boşver '' dedi Melis 
'' Aynen ya Alp annesi için benden özür diledi bende annen çok tatlı bir kadın merak etme ben hiç gücenmedim dedim ve öptüm yanağından '' dedi 
Bir anda annem aradı anneannemler İzmir'den geliyormuş bir saate. Havalimanına onları biz karşılayacakmışız. Ayy çok mutluyum çok özlemiştim onları. Kızları teker teker öptüm ve evden çıktım annemle havalimanında buluşacaktık. Havalimanına gittim annemi gördüm ve 15 dakikaya gelicekmiş uçak. 15 dakika sonra uçak geldi. Dedemler uçaktan indi. Dedemlere sarıldık ve eve gidicektik. Hep birlikte arabaya biniyorduk ki arabanın motorunda bir sorun oluştu. Araba gitmiyordu. Bir çekici ile arabayı hallettik fakat biz yolda kalmıştık. En iyisi taksiye binelim dedik. Fakat her taksi doluydu. Hava kararıyordu. Annem otobüse binelim dedi. Otobüse bindik tıklım tıklım sıkış sıkıştı. Ayakta kalmıştık ve dedemin bastonu sürekli kayıyordu. Benim yaşıtım bir çocuk :
'' Dede bastonuna lastik takda kaymasın '' dedi. Dedem ayakta kalmanın verdiği sinirin üstüne çocuğun bu sözü de gelince iyice sinirlendi ve :
'' Eğer anan baban seni yaparken lastik taksalardı sen olmazsdın benim de oturacak yerim olurdu '' dedi. Biz hem kahkaha atıp hemde dedeme '' ayıp '' diyorduk. Çocuk öyle kalakalmıştı. Çok güldük. Sonra eve geldik dedemler bugün bizde kalacaklardı ertesi günde dedemlerin evini temizleyecektik. Hep birlikte sohbet ediyorduk. Bir anda babama özlem duydum en son onu dün aramıştım babamı aradım ve onunla konuştuk : 
'' Babacımm ''
'' Prensesim seni çok özledim ''
'' Bende öyle baba, ne zaman geleceksin ''
'' Canım iş seyahati uzadı burada halletmem gereken işler var en fazla 1 ay ve merak etme gelirken sana çok güzel hediyelerim olacak ''
'' Aslansın be baba ! İnşallah en kısa sürede dönersin '' ( Telefonu annem dedem ve annemler istedi )
'' Bir dakika anneme veriyorum '' İşte böyle teker teker babamla konuştular konuşma ardından dedem çağırdı yanına ee dedi dersleri bozmadık inşallah tabi dedecim bozulurmu hiç dedim . İşte öyle geçti saatler dedem ve anneannem uyudu. Çok yorgunlardı. Bi anda Yiğit aradı :
'' Tanışıyormuyuz ? '' dedim. 
'' Hmm bilmem tanışıyormuyuz ''
'' Sanmıyorum ''
'' Biz sevgili falan olabilirmiyiz ? ''
'' Bilmem olabilirmiyiz sence ''
'' Oluruz oluruz güzel kızmışsın ''
Bir kahkaha attım ve : 
'' Naber sevgilim ''
'' İyiyim senden ''
'' İyiyim hadi gel dışarı çıkarayım seni ''
'' İyi peki nerde buluşalım ''
'' Okulun orda ''
'' Nedenki '' 
'' Sen gel grafiti yapıcaz ''
'' Aaa süper ben sprey boyalarımı alıyorum sende al ''
Bir saat içinde okulun orda buluştuk ve oradaki parka gittik. Parkın duvarına Fatma ♡ Yiğit yazdık sonra da akşama kadar sahilde elele kız kulesini seyrettik cok muthisti ya anlatamam en sonunda anlı anlıma burnu burnuma geldi gozlerimizi kapattik açtık kollarımızı aynı filmlerdeki gibiydi o mutluluklar sadece filmlerde olur saniyodum ama kalbimin en icinde hissettim o  mutluluğu ♡ Sonra Yiğit eve geldi dedem balkonda oturuyodu ( ne işi var bu soğukta dedemin balkonda ya of ) Yiğiti gördü annem de yanındaydı dedemin agız hareketlerinden anladim anneme " Bu cocuk kim ? " diye soruyordu annem ne dedi anlamadim ama eve geldigimde dedem bana bi değişik davrandi anlamadim annem ne dedi acaba ( soylemeyeceginden eminim ama ne demis olabilir ) her neyse cok uykum geldi ama ondan once Yiğit ile konusucam olanları anlaticam gunluk iyi gecelerr ..