Mutfağa indim american mutfağıydı can da salondaydı dolaba ilerleyip dolabı açtım ve içinden sosis ,peynir,patates,sucuk ...vs.
aldım sosisleri kızarttım ,patatesleri de içine kaşar doğradım ve kızarttım ben böylesini çok daha fazla seviyorum ,sucuklu yumurta yaptım ve extra şeyleri zeytin,peynir filan onları da masaya koydum saat 09:00 olmuştu ben de can 'n yanına gidip seslendim .Katy:can
Ses yok
Katy:caaaaaan!
Yine ses yok bu kez kulağına yaklaştm ve
Katy:caaaaaaaaaaan!
Can:hasss. Kulak zarımı patlattın kızım .
Katy:ama uyanmadın hadi kalk
Dedim o da pijamalarıyla kalktı saçı çok dağınıktı ve masaya baktı .bana dönüp
Can:ben üşengeçlikten serap görüyorum galiba en iyisi kahvaltı hazırlıyayım.
Katy:yaa serap görmüyosun 07:00 da uyandım canım sıkılınca kahvaltı hazırladım .hadi oturalım
Dedim oturduk .insan bir teşekkür eder insafsızın evladı
Katy:bişey değil
Can:teşekkür ederim bu arada
Kaşarlı patatesi gösterip
Can:bu bu kaşarlı patates mi?
Katy:evet
Can:babam da bundan yapardı .
Katy:babana ne oldu.
Can:öldü
Can 'ın gözleri dolmuştu ağladı,ağlayacak
Katy:annen peki ona ne oldu
Sinirli bir şekilde masaya vurup.
Can :bir daha ondan bahsetme
Katy:tamam tamam sakin ol
Dedim ve yemeği yemeye başladık sürekli kaşarlı patatesten yiyordu .
Katy:güzel olmuş mu?
Can:evet aynı babamınki gibi.
Dedi ve izin alıp dolmuş. Gözlerle lavobaya gitti.ne oldu şimdi bu çocuğa ya duygulandı herhalde .neyse ben de yemeğe devam ettim bir süre sonra kızarmış gözlerle can geldi .
Katy:ağladın mı sen?
Can:nereden anladın ?
Katy:gözlerin kızarmış
Can:evet duygulandım biraz .
Katy:benim yüzümden mi?
Can:hayır ne zaman baba kelimesi geçse duygulanrım
Sonra yemeği yedik ve masayı toplamaya başladım .
Can:yardım ediyim mi ?
Katy:yok ben toplarım
Dedim yemekleri topladım ,bulaşıkları yıkadım ve koltuğa oturdum
Katy:belki o pansiyonda bir oda boşalmştır ben bugün gidip bir bakarım .
Can: tamam birazdan gideriz
Katy:yok ben yalnız giderim
Can:olmaz
Katy:neden olmazmış çocuk muyum ben?
Can:çok inatçısın
Katy:hayır değilim asıl sen inatçısın.
Can:inatçı,inatçııı
Katy:yaaa değilim diyorum
Can:bak şuan bile inatlaşıyorsun .
Katy:yaa gıcık
Can:hadi çıkıp bavulunu hazırla ben de giyiniyorum .
Katy:tamam
Dedim yukarıya çıktım saçımı saldım, taradım, hafif bir makyaj yaptım ,boyfriend pantolon ,giydim üstüne de ,beyaz salaş ,uzun bir gömlek giydim .aşağıya indim can hazırlanmştı oda çok tarzdı askılı siyah bir üst ,mavi ,beyaz çizgili ,basketbolcu şortu giymişti .
Ayağıma beyaz vanslarmı giydim ,can ise beyaz spor ayakkabı giydi. Dışarıya çıktık dolmuş durağının orada bekledik .bir süre sonra dolmuş geldi . dolmuşa bindik . ben yine kulaklığımı takıp şarkı dinlemeye başladım ,can dan yine izin almadan kulaklığımı aldı .bu sefer bir şey demedim . sonra 2 tane yaşlı çift dolmuşa geldi . ikimize de "evladm siz kalksanız biz otursak olmaz mı" dedi ben de "olmaz teyze olmaz bizim 1 saat yolumuz var başka birisinden izin isteyin" diyemedim tabiki kalkıp yer verdik .sonra durağa varınca dolmuştan indik merak etmeyin bu sefer düşmedim . biraz yürüdük ve dünkü pansiyona geldik . bu sefer yer varmış . can ile vedalaşıp odama çıktım 3. Kattaki 103 numaralı oda benim odamdı .odaya çıktım . odada tek kişilik beyaz bir yatak ,yatağın yanında gece lambası küçücük bir buzdolabı ve elbise dolabı,elbise dolabının yanında bir boy aynası vardı. bir ev kiralayana kadar burada kalacaktım geri dönmek gibi bir seçeneğim yoktu eşyalarımı dolaba yerleştirdim.ve yatağıma uzandım yarın burada kalır ertesi gün bir ev aramaya başlardım ...
(Bölüm yine kısa oldu sori jzjssjdhdfhbd)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİSSİZ
Science FictionAcıyı hissetmeyen bir vücut ,deneyler ve aşk,aşk? Bana çok yabancı bir kelime Biyolojik bir değişiklikle doğarak acıyı hissetmeyen bir kızın hikayesi .