7 Şubat 2016. Akıldan çıkması zor anlardan birini yaşadım. Onca sene hiç görmediğim, tanımadığım bir dedem vardı benim. Evvelinde, çocukluğumda hatırladığım bir anımız olan bir aile ferdim. Aslında aile sayılmadık biz. Olmadık çünkü. Hiçbir bayram elini öpemedim. Hiçbir zaman kokusunu bilmedim. Ama ilk defa içimde acısını hissettim. Tamam belki dünyam başıma yıkılmadı ama içim cız etti. İnsanın hiç tanımadığı birine üzülmesi normal olabilir bazı durumlarda ama bu çok farklıydı. Benim feryadım bir kez olsun elini öpemediğim birine. Ah dedem, elini öpmek nasip olmadı onca sene de ben nasıl şimdi gelir senin toprağını öperim ? Aslında kanından olan biri ama senden uzak olması acı çekmeyeceğin anlamına gelmiyor. Babam bugün benim yaşadığımı yaşadı. Babasızlığın ne demek olduğunu hissetti. Babasızlık nasılmış onu öğrenecek kalan ömrü boyunca. Allah ona ne olursa olsun zeval vermesin. En içten dileklerimle onu teselli etmek istedim bugün. "Babacım üzülme lütfen" diyemesem de , üzülme sen baba dedim. Belki içi rahatlamıştır. Ve birden düşündüm. Ben tanımadığım dedem için bu kadar üzülüyorsam , babam hiç tanıyamadığı kızı için üzülür müydü? Ya da ben babamın ölüm haberini alsam ne yapardım? Hiç bilmiyorum. Acaba beni hiç mi sevmiyor ? Hiç mi varlığım gelmiyor aklına? Acaba oda merak ediyor mu beni ? Bilmiyorum. Buda benim içimdeki yangına rüzgar oluyor. Düşünüyorum. Sorgulamaya çalışıyorum ama olmuyor. Neresini sorgulayacağım ki ? Hiç olmamış babamı mı? Yoksa yaptığım oyuna gelmesini mi? Neden bilmiyorum ama muhtaçlığım , öfkeme yenik düşüyor. Muhtacım ben ona. Babama. O babasızlığı 50 yaşını geçmişken öğrendi ama ben 13 yıldır babasızlığın içindeyim. Merak ediyorum, acaba arar mı bir gün beni ? Sorar mı bana " kızım nasılsın " diye. Bir gün çat kapı gelip saçımı okşar mı? Nasıl kokuyordur acaba. Ses tonu nasıldır? Yüreğinde yerim var mıdır ki? Yoksa bile yer açar mı bana? Sığınacak bir liman olur mu bana. Nasıl sever acaba beni. " canım kızım " mı? " güzeller güzeli evladım" diye mi? Bir gün çıkıp gelse. " Kızım onca sene çektirdiğim hasretim için özür dilerim , o minik kalbinde bana yer açar mısın " dese. " BABAAAM ".. Deyip belki atlarım boynuna. Unutup 13 seneyi , koşarım 3 yaşındaki gibi onun gölgesine belki. Şuan kollarını açmış olsa bana ... Kanat gerse bana. Keşke. Keşke sevse beni az da olsa. Babasızlık nedir zerrelerine kadar ezberledim lakin baba sevgisi nasıldır bilemedim bir türlü. Bilmek isterim. Bir baba nasıl sever bilmek istiyorum. Para pulda gözüm yok ki. Bir yudum sevgiye muhtacım ben. Ah bunu bir anlasa. Bir gün her şey güzel olacak diye kendimi mi kandırıyorum , yoksa umudum tükenmekte olduğu için mi aynı şeyleri tekrar ediyorum. Bilmiyorum. Ne zaman yalnızlığımla yüzleşsem , bir tekmede babasızlık atıyor. Ne zaman sever beni. Terk edilmiş bir çocuk olmak benim seçimim değildi. Bunu bana hayat öğretti. Kaçınılmaz yokluklar yaşıyorum üst üste. Ama şükür her halimize. Neyse , denk gelirsen bir gün bu satırlara " BABA " , umarım geç olmaz.
ԉQb1X
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜPTELA BİR KIZDAN ROMANTİK YAZILAR
ContoAmatörün kaleminden sevda dolu gönderilemeyen pullu mektuplar.