Vampir, günbatımı ile şafak arasında dirilerek mezarından çıktığına, insanlara saldırıp kanlarını emdiğine inanılan hayalî canavardır.
Vampir kültürü 'den kalan örneklere dayanır ve yüzyıllar boyunca değişimini inceleyen kapsamlı folklorik tarihsel araştırmalara konu teşkil eder. Kan emme ve öldükten sonra dirilme efsaneleri 'da yayıldı. 'lerde 'de Galli bir din adamı olan Walter Map bir vampirin bütün bir köy ahalisinin kanlarını emmek suretiyle öldürdüğünü iddia etti. Map'ın iddasına göre köyde sağ kalan son kişi kılıcını çekip kana susamış cehennem yaratığının kafasını ensesine kadar ikiye bölmüş ve tehlikeyi sona erdirmişti.
Vampir varlığına inanan bilim adamları vampirlerin kendilerince belirlenen özelliklerini şöyle özetlemişlerdir ; Acıyı en az düzeyde hissederler, vücutlarında özelliklede yüzlerinde çürüğe dayalı hafif çukurluklar ve izler bulunur, göz renkleri sürekli değişim içindedir ve iki göz asla aynı renkte bulunmaz. Beklenmedik zamanda, fark edemeyeceğiniz kadar hızlı ve bir o kadarda güçlü tepkiler verebilirler. Ten ısıları sürekli değişiklik içindedir. Gün ışığından etkilenmezler.(Vampirlerin güneş ışığında yok olduğu fikri 'nun filminde ortaya atılmış, 'e ait modern bir düşüncedir.)Düşünce okuyabilirler bu nedenle onlara karsı koymak imkânsız gibidir. Zekalarını ve güçlerini asla bir kitlenin anlayıcağı bir şekilde dışarıya vurmazlar. Bahsedildiği gibi köpek dişleri ilgi çekici büyüklükte değildir.
Sadece değil çeşitli toplumlarda vampir efsaneleri yaratıldı.'da kimi kadınlar , uyurken kana susamış cinlerin saldırısına uğradıklarına inanırlar. 'nda dişi vampirlerle ilgili öyküler yer almaktadır. 'nin Camma kabilesinde Ovengua cini ya da adasındaki Dayak kabilesinde Buau adlı varlık da benzer inanışlara dayanan yaratıklardır.
Tarihçiler vampir kelimesinin , ya da 'den türetildiğini öne sürer. Bu efsanenin ayyuka çıktığı ve vampir avlarının düzenlendiği 'lu yıllarda ünlü filozofu konuya şöyle bir yorum getirir: "Gerçek kan emiciler mezarlarda değil, aramızda. spekülatörleri, tüccarlar ve işadamları halkın kanını hergün emmekteler. Bunlar kesinlikle ölmüyor ama yaşarken çürüyor."'ın konuya yaklaşımı ise şu şekildedir: "Sermaye ölü emektir. Ancak canlı emeğin emilmesi ile vampirlere özgü biçimde hayat bulur. Ne kadar emerse o kadar hayat bulur."
'lerde bir eleştirmen "Vampiri olmayan yok" diye veryansın etmiştir. Yazar'nun 'de yazdığı "" adlı öyküyle vampirler, aralarına ilk kez bir kadını almışlar buradan da vamp sözcüğünü türetmişlerdir.
'lı yazar , 'de yazdığı "" adlı eserinde türün bütün mitlerini toparladı ve bu konudaki en iyi klasiği meydana getirdi. Bu kitap vampir efsansinin sinemaya da atlamasına neden oldu. Alman yönetmen Murnau , 1922'deki ünlü klasiği "" ile sinema tarihindeki ilk vampir filmini çevirdi.'lu yıllarda 'un en gözde konularından biri vampirlerdi. Sinemanın en tanınmış vampir oyuncusu ise 'ydi. Zaman içinde vampirler pusuya yatmış canavar görünümünden kurtulup şık, baştan çıkartıcı , güzel yaratıklar haline geldi. ise Bram Stoker'ın romanından yaptığı özgün uyarlama ile vampirlerin hayatını bir trajedi olarak yorumladı. 'ın 2005 yılında yazmaya başladığı roman serisi (ve 2008'de başlayan film uyarlamalarıyla) vampirler canavarlıktan kahramanlığa terfi ettiler.
Arkadaşlar internette gezerken gördüm sizlerle paylaşmak istedim :) lütfen yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyiniz ! :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkma Sadece Oku
HorrorKarabasan 02.07.2018 sıra 1 ☺☺☺ Okurken tüylerinizi diken edecek hikayelere hazırsanız hemen şimdi bu kitabı okumalısın.