Ölümün Dehşeti

1. Bölüm " GİZLİ TANIK "

Ben Maria....
Gizli tanığı olan Maria...
Belki bu kitap sizin pskolojinizi bozabilir.
İyi okumalar.

***

Evimde tek başıma kalıyordum. Bu benim için yanlızlıktı çünkü hiçbir akrabağım yoktu ne annem, ne babam, ne kardeşlerim hiçkimsem yoktu sadece bi arkadaşım Esli vardı . Gece saat 10:00'du kapı çaldı merakla kapıya koştum ortada hiçkimse yoktu, kapıdan dışarı çıktım gezindim bi çıtırtı geldi o yöne doğru yöneldim ama kimse yoktu panikle içeri geri girdim. Birkaç günder beridir böyle tuhaf şeyler oluyordu, gizli aramalar, gizli kapı sesleri, yatarken "tık tık " pencere sesleri.....
Sabah oldu... Kapı çaldı, gelen Esli'ydi.
-Günaydın Canım.
-Günaydın Esli.
Esliyle kahvaltı hazırlıyorduk canım arkadaşım benim. Kötü günlerimde beni tek başıma bırakmadı o çok iyi biri ona zarar gelsin istemem açıkçası.Kaç günden beridir olan şeyleri Esliye anlatmak istiyordum ama kesin benim hasta olduğumu düşünücekti. Kahvaktımızı yaptık benim öğretmenlik atamam daha çıkmamıştı,Esli'nin ataması çıkmıştı. Esli işe gitmek için hazırlanmaya başlamıştı.Esli çok güzel biriydi dürüst, çalışkan, ahlaklı...Neyse Esli gitti. Gene aynı bir şekilde evde tektim olanları düşündüm bu ne olabilir ki yoksa hastamıydım. Kendi kendime konuşurken uyuya kalmışım. Kalktığımda saat gece 09:00'du anlaşılan çok uyudum. Kalktım ve yiyecek birşeyler hazırladım kafamın içi kazan gibiydi.
Telefon çaldı :
-Alo,Alo. Ah Pislik Sen kimsin beni ikide birde arıyorsun cevap versene beni bidaha arama açmayacağım.
Cevap vermeden telefon yüzüme kapandı. Kim bu kim! Anlaşılan başıma bi sapık dadandı.Bu konu anlaşılan uzayacaktı, polise gitmeyi düşündüm ama ne olacaktı gidersem sanki bulacaklar, olsun belki bir şans olur bişe olur konunun ne olduğu anlaşılır. Karakola gitmeye karar verdim. Yarın sabah erken çıkmak için alarımı kurdum.

***
"Zınk, Zınk, Zınk.... Alarım adeta beynimde ötüyordu. Saat 06:00'ydı, banyodan çıktıktan sonra kahvaltımı yaptım hazırlanıp çıktım. Arabayla giderken kendi kendime söylenmeye başlandım "Anlaşılan bugün çok zor bir gün olacak". Karakolun önünde durdurdum arabayı. Arabadan çıktığımda telefonuma bir mesaj geldi."Polise anlatırsan sana en büyük acıyı yaşatırım, illa dersen ki beni zaten bulamazlar.... GİZLİ TANIK". O an içimi çok büyük bir korku kapladı, gitsem bulunurmuydu acaba en iyisi gitmemek biraz daha beklemekte fayda var. Eve gittim, kapıyı açar açmaz yere düşmem bir oldu. Evdeki bütün kesici aletler yerdeydi üstelik üstünede ketçap sıkılmıştı adeta kan gibi gözüküyordu.SAÇMALIK bu amaç ne nedeni ne derken yerde bi not gördüm "Doğru olanı yapmasaydın bu ketçap yerine senin kanının olacaktı Maria :) GİZLİ TANIK " Aman Allahım bu bi kamera şakası falan mı? yoksa biri benimle oyun mu oynuyor? Gizli tanık ne alaka anlaşılan oldukça gizli biri bu beni açıkçası korkutmuyordu çünkü kim olabilir ki benim hiçkimsem yok. Evi toparladım herşeyi evin en uzak çöpüne attım. Gece oldu saat 11:45 ışıkları kapattım heryer ilk defa çok karanlık oldu biraz tedirginleştim açıkçası. Gözlerimi tavana diktim yana döndüğümde Aman Allahım sadece gözleri gözüken "Kırmızı Göz " gördüm sesim yırtılırcasına bağırdım. "Haha benden korkmadığına çokta emin olma işte karşında GİZLİ TANIK " aşırı derecede kalın bir sesi vardı. Korkudan ışığı açmayı bırak kafamı yorganın içinden bile çıkaramıyordum. Kendimi çok zor uyuttum musallat mı yoksa lanetlenmiş mi? diyerek uyuya kaldım.

***
Gözlerimi açtığımda sabahı bırak öğlen olmuştu, dün gece kabus gibi geliyordu aman Tanrım çok korkunçtu..... Esli'nin de bana hiç gelmemesi çok garipti 4 gün geçmişti hiçte aramadı bile çok merak ettim ve aradım telefonlarıma karşılık vermedi biran korktum yoksa ona bişe mi oldu mesaj attım yarım saat sonra cevap geldi "Maria senle bidaha görüşemem, beni unut çok özür dilerim bu böyle olmalı BİRİLERİ izin vermiyor tehdit ediyorlar. " Esli bana gizli bir mesaj vermeye çalışıyordu bu belliydi Birileride kim? neyin nesi kim bunlar yoksa GİZLİ TANIK mı?.

***
Yaşadıklarım hakkatten şaka gibiydi. Böyle hikayeler duymuştum ama hiç aldırış etmiyordum, hep şu sözü kullanırdım " sanki gelip bana buluşacaklar ".İnternetten böyle konulara baktım ama hiçbiri benzemiyordu hepsi in cin. Artık çıldırmak üzereydim hele o gece neydi öyle.
Sabah kalktığımda kahvaltı yaparken gözüm iş ilanlarına takıldığı. Bir sürü iş vardı bakıcılık, hizmetçilik ..... "Garsonluk" evet evet bu gayet iyi bir işti, kafenin bir garsonu. Hemen gazetenin üstündeki numarayı aradım. Yarın işe başlıyacaktım, bu iş çok alelacele oldu ama mecburum hem biraz takılır kafamın içindekileri dağıtırdım. Evde yatana kadar temizlik yaptım bu gerçekten çok iyi gelmişti.Sabah oldu ilk iş günüm çok güzel giyinmem lazımdı. Şort, ustune tişort ve kırmızı babetlerimi giydim bugün adeta kırmızılara büründüm.Neyse arabama binip gittim ve başladım. Müşteriler çoktu bugün şansızdım ilk günden çok yorulmaya başlamıştım gitgide kalabalıklaşıyordu kafe eee tabi lüks bir yer.O karmaşıklığını içinde gözüme biri takıldı, o sarımsı gözlerini hiç kırpmadan bana bakıyordu,yanına gittim. "Buyrun ne alırdınız? ". Bu cümleyi kurarken çok gerildim ama çok iyi birine benziyordu gayette yakışıklıydı."Ben bi soğuk kolanızı alırım. "
"Hemen getiriyorum. "
"Haa bu arada kırmızı yakışmış. "
Sesimi çıkarmadan masadan hızlıca ilerledim. Soğuk kolayı hazırlayıp iş arkadaşımın götürmesini rica ettim. Sağolsun götürmüştü geldiğinde" müşteri seni sordu" dedi. O an kalakaldım buda anlaşılan kafayı bana takmıştı. Çok muhattap olmak istemedim.