(Kai'den)
"Vovv gerçekten hayatımda gördüğüm en güzel kızlardan biriydi."
Kaci'nin çıktığı kapıya hayran hayran bakmaya devam eden Baekhyun'a göz devirdim.
"Abartıyorsun."
Güzel olduğu doğruydu ama o koca egosu güzelliğini gölgeliyordu. Benimle birlikte baş dansçı olacağına inanamıyorum. Kesinlikle ama kesinlikle o kıza tahammül edemem. Dansının o kadar iyi olacağını da zannetmiyorum. O kötü fizikle güzel dans etmesi imkansız.
"Of"
Suho omzunu Chen'in omzuna koydu.
"Başkan benden Kaci ile sevgili olmamı istedi, kabus gibi."
"Abi bazen ciddi nörolojik sorunların olduğunu düşünüyorum. Başkan keşke benden isteseydi. Hem ben daha yakışıklıyım."
D.O. Sehun'un kafasına hızlıca geçirdi.
"Boş konuşma."
Sehun gözlerini devirdi.
"Yazık sana abi. O kızla sevgili olmam istense sanırım intihar ederdim."
Yüzümü buruşturdum, düşüncesi bile kötü.
"Neyse bırakın boş muhabbeti, yurda dönmemiz gerek. Her yer çöplük gibi. Madem artık bizimle birlikte bir kız yaşayacak, düzenli olmamız gerek. Hoş olmayan şeyler görmesini istemeyiz, değil mi?"
Önden yürüyen Suho'nun arkasından baktım. Tam bir kontrol manyağıydı.
"Bu sefer gerçekten bittik. Bize köşe bucak her yeri temizletecek."
Omuzuma kolunu atan Chanyeol'e güldüm. Doğru söylüyordu.
Yurdun kapısından girdiğimiz an lider emirlerini sıralamaya başladı.
"Chanyeol ve Baehyun siz salonu toparlayın. Ya da dur, siz ikiniz her zaman yaptığınız gibi toplamak yerine dağıtırsınız. D.O. ve Baekhyun salon sizin. Chanyeol sen benimle odaları toparlayacaksın. Chen ve Lay siz mutfağı temizleyin. Kai, Sehun ve Xiumin abi, siz de banyo ve tuvaletleri temizleyin."
"Niye biz yurdu temizlemek zorundayız? Gelip düzenimizi bozan o. Kendi temizlesin banyo ve tuvaleti. Onun için ellerimi yıpratamam."
Suho'nun attığı bakıştan sonra banyoya doğru yürümeye başladım. Peşimde Sehun ve Xiumin ile...
***
Kalan son gücümle kendimi koltuğa attım. Herkes salonda toplanmıştı ve görünen o ki yorgunluktan ölen bir tek ben değildim.
Çalan zille hepimizin bakışları kapıya döndü. Suho ayağa kalkıp kapıya doğru yürüdü. Delikten baktıktan sonra yüzünde memnuniyetsiz bir ifade oluştu.
"Beklenen misafir geldi."
"Bence açmayalım. Çalar çalar gider nasılsa."
Kafamı salladım. Chen ilk defa mantıklı bir şey söylemişti.
"Söylediklerinizi duyabildiğimi biliyorsunuz değil mi?"
(Kaci'nin ağzından)
"Söylediklerinizi duyabildiğimi biliyorsunuz değil mi?"
Kulaklıklarımı çıkarıp çantama koydum. Biraz daha bekledikten sonra baktım kapıyı kimse açmıyor, tekmelemeye başladım.
(Kai'den)
Kapıyı tekmelemeye başladı.
Chen içini çekti.
"Gidecek gibi durmuyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dansa Davet
Fanfiction"Sağ, sol, kıvrım, ileri, geri..." Dans ederken tek düşündüğüm bir sonraki adım oluyor. Kafa yormam gereken tek şey hareketi nasıl yapmam gerektiği. Telefonumun melodisi müziğe karıştığında durup derin bir nefes aldım. Çağrıyı cevap...