Elli Ücüncü Bölüm

14.4K 1K 147
                                    


Selam,

Yeni bölüm hazır. Bu bölüm bana yardımcı olan sessiz kıyılar ve kitiara20'ye çok çok teşekkür ederim. Bu bölüm "naciyehakan" ithaf olunmuştur. Haydi bölüme.

Keyifle okuyun...

Nilüfer, Kütahya'ya gideceğini söylerken Cihan da Meltem ile bahçeye henüz girmişti. Kız kardeşinin kararını can-ı gönülden destekledi, ancak anne ve babasının ne diyeceği konusunda pek emin olamadı. "Eve gidince neler olacak bakalım?" dedi içinden.

Pazar günü de yine keyifle geçti. Hep beraber denize girildi, beraber yemekler hazırlanıp sohbetler edildi. Füsun ve Harun bu gece de kalıp ertesi gün daha önceden rezervasyon yaptırdıkları otele geçeceklerdi. Nilüfer o geceyi de orada geçirmek istemişti ama ertesi gün is günüydü. Saatler gece yarısını gösterdiğinde hepsi yollara düştü.

Türker pazartesi sabahı uyanıp Nilüfer'e günaydın mesajını gönderdikten hemen sonra evi aradı. Annesinin sabah namazından sonra uyumadığını biliyordu, babası da erkenciydi.

-Oğlum.

-Annnnemmmm...Nasılsın?

-İyiyim oğlum. Sen nasılsın?

-Ben de çok iyiyim, anne.

-Çok şükür, oğlum. Çok sevindim.

-Bu saatte ne için aradığımı sormayacak mısın?

-İnsanın annesi babasını aramasının saati mi olurmuş? Ne zaman istersen o zaman ararsın. İyi ki aramış benim paşa oğlum.

-Anne, Cuma günü müsait misin?

-Müsaidim, oğlum. Hayırdır?

-Ben geleceğim.

-Oğlum, ne zamandan beri müsait olup olmadığımı soruyorsun evine gelirken? Yeni mi çıktı bu?

-Ama yalnız gelmeyeceğim, onun için soruyorum.

-Başımızın üstünde yeri var misafirinin.

-İyi, o zaman torununun yatağını hazırla. Elinizi öpmeye gelecek.

Karşıda bir an sessizlik olunca "Anne?" dedi Türker

-T-Türker, doğru mu söylüyorsun, oğlum?

-Evet, anne.

-Yani Cuma günü torunumu mu kucaklayacağım?

-İnşallah, anne.

Türker, arkadan gelen babasının sesini işitti; sonra da babasının ahizeyi annesinin elinden alıp

-Oğlum, kim geliyor? diye heyecanlı heyecanlı sormasını zevkle dinledi.

-Günaydın, baba. Torunun geliyor. Müsait misin?

-O nasıl laf öyle? Elbette müsaidiz. Kalk hanım kalk, hemen çarşıya çıkalım. Hadi Türker, oyalama bizi. Hayırlı işler oğlum, dedikten sonra Türker'in cevap vermesini beklemeden kapattı Ömer Bey telefonu. Türker gülümsedi; en az ailesi kadar heyecanlıydı o da.

Nilüfer de hafta sonu Kütahya'ya gideceğini Pazartesi akşamı anne ve babasına söyledi. Zafer Bey biraz huysuzluk etti. Onların gelmesini istedi ancak Nilüfer, Naz'ın küçük olduğunu ve büyüklerini ayağına getirtmenin doğru olmadığını söyledi. Zafer Bey bir kez daha gurur duydu kızıyla; nasıl da doğru yetişmişti. Şükürler etti.

-Peki, kızım. İstersen biz de gelelim, dedi annesi ve babası da onayladı.

-Gerek yok, anneciğim. Zaten yakında onlar gelecekler, dedi utanarak.

İyi Ki Geldin!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin